Seddülbahir
Aktif Üye
- Katılım
- 11 May 2010
- Mesajlar
- 301
- Tepkime puanı
- 321
- Puanları
- 63
- Yaş
- 53
- Konum
- Bursa
- Adı
- Serdar Altınbilek
- Kan Grubu
- A Rh Pozitif
Merhaba Arkadaşlar,
Bir önceki yazımda sizlere (ağır) aksak ritim jiggingle ilgili kısa bir giriş yapmış ve bu yeni metodun kullanım alanları, nasıl yapılacağı gibi konularda bilgi vermiştim.
Hatırlayacağımız gibi aksak ritim jigging , normal jigging’in yavaş yapılan versiyonu değil, kendine göre adımları ve hareketleri olan bir metoddur. Amacımız, avcı balıkların iştahını daha da kabartmak olduğundan jigimize yaralı balık aksiyonu verdirebilmek hayati bir önem taşımaktadır.
Metodumuzu uygularken dikkat edilmesi gereken başka önemli unsurlar da var. Kullanılması gereken ekipman ve tekne manevraları…Bu yazımda onlardan bahsetmeye çalışacağım.
Öncelikle ve en önemli olarak altını tekrar çizmemiz gereken faktörü hatırlayalım :
JIG’LE DİK POZİSYONDA KALABİLMEK.
Oltadan tekne kullanımına kadar yaptığımız ve dikkat ettiğimiz her şeyin amacı bunu sağlamak içindir. Unutmayın, takım aşağı dik olarak inmezse aksak ritim jigging çalışmaz.
Bence aksak ritim jigi eğlenceli kılan taraflardan biri de balıkçıya farklı taktikler sunabilemesidir. Bu disiplinde öncelikle jigin suyun içindeki hareketlerini ve bunun farkında olmayı öğrenirsiniz. Bu farkındalık ise size bir şey tam verimli çalışmıyorsa diğerini denemeyi mümkün kılar. Seçenekleriniz çoktur, örneğin donanımınızı değiştirebilirsiniz. Kamışınızı, makinenizi, ağırlık ve tipine göre jiginizi, liderinizi, asist iğnelerinizi vs. ya da aksak ritimde uyguladığınız metodunuzu değiştirebilirsiniz. Sizin de tahmin edebileceğiniz gibi kombinasyon seçenekleri çoktur ve alabildiğine basittir, yeter ki siz hangisinde verim alabildiğinizi gözlemleyin.
Aksak ritim jigi daha iyi yapabilmek için dikkat edilmesi gereken hususlar nedir diye soracak olursanız;
Öncelikle donanımımızın nasıl olması gerektiğini tarif edelim.
Evet, sizin de tahmin ettiğiniz gibi, hayati önem taşıyan iki ana eleman; makine ve kamıştan bahsediyorum.
MAKİNE:
Çıkrık makineler bu iş için en uygun olanlarıdır. Shimano’nun Ocea Jigger 2000NR-HG modeli özellikle bu metodu uygulayan balıkçılar arasında üst sıraya yükselmiştir. Ama belli bir marka veya model olması şart değil, 400 m kapasiteli ve her turda yaklaşık 90 cm sarabilen her hangi bir çıkrık makine de olabilir.
NEDEN ÇIKRIK MAKİNE?
· Çünkü çıkrık makine balıkçıya daha çok bilgi sağlar. Normal makine (diğer tip, çevirdikçe teliyle birlikte dönen makineyi böyle adlandıralım) sarma esnasında devinimli bir şekilde döner. Bu devinim daha hızlı ve kuvvetli bir çekiş yaratır ama öteki yandan bu merkezkaç kuvvetinin yarattığı "gürültü" misinadaki bilgi akışını engeller. Çıkrık makinede ise dönüş ekseni misinaya dik bir vaziyettedir ve avcı misinaya daha bir yakındır.
· Çünkü çıkrık makinede dibe değer değmez anlarsınız. Jigi dipte taktırmanın en büyük sebeplerinden biri jigin dibe oturtulması ve orada bekletilmesidir. Oysa jig ilk dibe oturduğu an iğneler henüz dibe değmemiştir. Eğer zamanında jigi zamanında dipten kaldırabilirseniz takılmayı da önlersiniz.
· Çünkü düşüşü kontrol edebilirsiniz. Bu tip avlarda çoğu zaman jig dibe değdiği an vuruş alabilirsiniz. Bunun sebebi dip balıklarının sizin jiginizi henüz daha yukardan düşerken takibe almasıdır. Çıkrık makinede baş parmağınız yardımıyla jigin düşüş hızıyla da oynayıp arada aksiyon verebilirsiniz. Böylece arada alabileceğiniz vuruşları da kaçırmamış olursunuz, bu harika bir avantajdır.
Doğru bir çıkrık makineyle avlanıyorsanız misinanızdan o derece çok bilgi edinebilirsiniz;
Örneğin, değişik akıntı katmanlarını farkedersiniz,
Jiginizi kovalayan bir balığın vuruşlarını hissedersiniz,
Dip yapısının kumluk mu kayalık mı olduğunu bile anlayabilirsiniz.
Ama bunları normal makine ile avlanırken hissetmek/anlamak zordur.
Bilgi toplamak, sizin de tahmin edebileceğiniz gibi aksak ritim jigging’in can damarıdır.
KAMIŞ:
Tipik bir aksak ritim jig kamışının özelliklerini sıralayalım:
· İncedirler
· Son derece dirençli bir iç yapıya sahiptirler
· Makine yatağı ve halkaları çok sağlamdır
· Uç tarafa doğru daralan derin bir parabolik aksiyon yaparlar.
Genel anlamda, bu tip kamışları yukarı kaldırdığımızda veya makinemizi sararken diğer jig kamışlarına göre daha çok eğilirler, tabiri caizse "ters J" şeklini alırlar. Durduğunuzda da yavaş ama kuvvetli bir biçimde geriye doğru toparlarlar. Bu da jigin suyun içinde yan tarafına doğru yüzüşünü mümkün kılar.
Jigin yatay kalması ve akabinde takip eden düşüş hareketi zaten bizim istediğimiz bir şeydir. Saniyede bir tur çevirerek bu tempoyu yakalar ve jigimize bu güzel dansı yaptırabiliriz.
Kamışlar öyle dizayn edilmişlerdir ki, yarım, çeyrek veya daha da ufak bir çevirişte bile karşılık verirler ve nispeten uzun bir aksiyon sağlarlar.
Aksak ritim jig kamışının yüksek hassasiyete sahip olması çok önemlidir. Misinadan gelen kıymetli bilgileri bize ileten kamışımızdır. Aynı şekilde bizim verdiğimiz en ufak aksiyonu da jige taşıyan elemandır kamış.
Aksak ritim jigging bir dinleme oyunudur diyebiliriz aslında. Hızlı jig yaparken bol bol konuşuruz, yani jige aksiyonu kazandıran hareketleri biz veriririz ama aksak ritim jigging’de daha çok dinlemeyi seçeriz, jigimizi hafiften bir dürteriz, o kadar. Ondan sonra, jig kendi başına yüzmeye ve düşmeye başladığında ise ondan gelecek sinyallere kulak kabartırız.
Büyük bir avla mücadele ederken kamışın sağlamlığını düşünmenize gerek yoktur. Aksak ritim jig kamışının görevi sağlamlıktan ziyade jigimizi dans ettirmek, balığın jige vurmasını sağlamak ve balığı kancalara oturtmaktır. Bu andan sonra işi yapacak olan kamış değil, kalomasını kullanarak saracağınız makinenizdir zira. Kamışı pompalamanıza kesinlikle gerek yoktır. Siz sadece kamışınızı sakin ve kararlı bir şekilde tutun (sakın teknenin bordasına dayamayın!)
AKSAK RİTİM JIGGING YAPARKEN NEDEN DİKEY DURUMDA OLMALIYIZ?
Eğer avlandığınız yerde akıntı varsa, misinanız aşağı yukarı böyle görünecektir. Yani jiginiz tam altınıza inmez. (Sular misinanızı sizden uzağa taşır ve siz de jiginizle aynı düzlemde kalamazsınız.)
Hatta bazen öyle akıntının şiddeti öyle kuvvetlidir ki, jig dibe bile değmez.
------------------------------------------------------------------------------------
Bu pozisyonda makinenizi sararak veya kamışı hareket ettirerek jige aksiyon vermek te imkânsızdır, çünkü enerjinin çoğunu üzerinde akıntı kuvveti olan misina sönümler.
Hızlı jigging yaparken jiginize aksiyon verebilmek bir şekilde (sert aksiyonlu kamış kullanarak, makineyi süratle sararak vs..) yine de mümkün olabilir ama aksak ritim uyguluyorsanız eğer ve jiginiz tam altınızda değilse, yöntemin can damarı olan o ufak ama önemli seyirtme ve düşme hareketlerini verdiremezsiniz. Böylece tüm sihir bozulur.
Akıntı etkisini azaltmak adına daha ince ip misina kullanabiliriz veya daha ağır bir jig tercih etme yoluna da gidebiliriz. Pratikte hızlı jigging yaparken uyguladığımız sert aksiyon ve aşırı kamış hareketleriyle akıntı gücünü bir nebze yenebilmek mümkün ya da uzun düşüşlü jigler de bu iş için uygun olabilir.
Ama, aslolan jigimizin hassas ve “dik” bir şekilde kontrol edilebilmesidir. Aksak ritim jigging metodunda en hayati unsur jigimizin altımızda olmasıdır.
-----------------------------------------------------------------------------------
TEKNEMİZİ NASIL KULLANACAĞIZ (DOĞRU MANEVRA)
Tekneniz sürüklenirken iki türlü kuvvete maruz kalır. Biri akıntı (current), diğeri de rüzgârdır (wind). Ama jiginizi etkileyen sadece akıntı kuvvetidir. Soldaki serbest sürüklenme şemasında akıntının kuzeyden güneye doğru olduğunu görüyoruz. Rüzgâr da doğudan batıya doğru esiyor.
Varsayalım jiginizi yukardaki markada suya attınız. Hem akıntı hem de rüzgâr etkisine maruz kalan tekneniz güneybatıya doğru sürüklerken, sadece akıntının etkisini taşıyan jiginiz aşağı yukarı şemadaki gibi güney istikametine doğru sürüklenecektir.
Akıntıda aksak jig yapmak çok zordur. Belki çok hafif rüzgar ve akıntı olan zamanlarda mümkün olabilir ama yine de çok sıkıntı çekersiniz jiginizi devamlı atıp çekmekten.
----------------------------------------------------------------------------------
Bu bir rüzgar çıpası. Ya da paraşüt çıpa. Çalışma prensibi şöyle: Paraşütü denize attınız. Rüzgar teknenizi sürüklemek isterken paraşüt suyla şiştiğinden fren etkisi yaratacak, rüzgarın etkisi azalıp akıntı ile, yani jigin aktığı yöne doğru gideceksiniz.
Fakat, maalesef “bu senkron” çok da uzun sürmeyecektir.
Paraşüt çıpanın fren gücünü tahmin ve kontrol etmek takdir ettiğiniz gibi mümkün olmadığından sonuçta yine rüzgarın ve akıntının insafına mahkum olacaksınız. Ayrıca, bazı teknelerin borda mesafeleri daha geniş olduğundan paraşüt çıpa bile yeterli olmayabilir.
Yine de, rüzgar çıpası jiginizle dik pozisyonda kalabilmek adına uygulayabileceğiniz en basit çözümdür.
------------------------------------------------------------------------------------------------
Bu ise bir randa yelkeni veya kuyruk yelkeni (bkz. spanker)
Günümüzde çoğu Japon jig teknesinde artık bu yelkenden mevcut. Tekneyi rüzgar üzerinde tutmaya yarıyor ve rüzgardan minimum etkilenmeyi sağlıyor. Bu yelken sayesinde tekneye çok hafif bir ileri yol kazandırarak rüzgarın etkisini kesebiliyorsunuz.
Tamam, biraz kaptanlık becerisi gerektiriyor ama sonuçta akıntıyla doğru yönde gidebiliyor ve en önemlisi jiginizle devamlı dikey pozisyonda kalabiliyorsunuz. Bu sayede de daima değindiğim gibi, jig hareketlerine direk kumanda edebiliyorsunuz.
RANDA (KUYRUK) YELKENİ NEDİR?
HIZ KONTROLÜ
Hız kontrolü, pervanenin üzerine dilediğiniz açıda kapatacağınız bir kapak benzeri aparatla sağlanabilir. Randa yelkeni ile birlikte kullanıldığında epey faydalıdır. Yelken tekneyi rüzgar üstüne doğru yönlendirir. Siz de motor gücünü minimum getirip bu kapağı tekne rüzgarı yenecek kadar kapatırsınız, ondan sonra da balık avınıza konsantre olabilirsiniz.
Yazımın son bölümünde sizlere balığı yakaladıktan sonra dikkat etmemiz gereken konuları anlatacağım.
Bir önceki yazımda sizlere (ağır) aksak ritim jiggingle ilgili kısa bir giriş yapmış ve bu yeni metodun kullanım alanları, nasıl yapılacağı gibi konularda bilgi vermiştim.
Hatırlayacağımız gibi aksak ritim jigging , normal jigging’in yavaş yapılan versiyonu değil, kendine göre adımları ve hareketleri olan bir metoddur. Amacımız, avcı balıkların iştahını daha da kabartmak olduğundan jigimize yaralı balık aksiyonu verdirebilmek hayati bir önem taşımaktadır.
Metodumuzu uygularken dikkat edilmesi gereken başka önemli unsurlar da var. Kullanılması gereken ekipman ve tekne manevraları…Bu yazımda onlardan bahsetmeye çalışacağım.
Öncelikle ve en önemli olarak altını tekrar çizmemiz gereken faktörü hatırlayalım :
JIG’LE DİK POZİSYONDA KALABİLMEK.
Oltadan tekne kullanımına kadar yaptığımız ve dikkat ettiğimiz her şeyin amacı bunu sağlamak içindir. Unutmayın, takım aşağı dik olarak inmezse aksak ritim jigging çalışmaz.
Bence aksak ritim jigi eğlenceli kılan taraflardan biri de balıkçıya farklı taktikler sunabilemesidir. Bu disiplinde öncelikle jigin suyun içindeki hareketlerini ve bunun farkında olmayı öğrenirsiniz. Bu farkındalık ise size bir şey tam verimli çalışmıyorsa diğerini denemeyi mümkün kılar. Seçenekleriniz çoktur, örneğin donanımınızı değiştirebilirsiniz. Kamışınızı, makinenizi, ağırlık ve tipine göre jiginizi, liderinizi, asist iğnelerinizi vs. ya da aksak ritimde uyguladığınız metodunuzu değiştirebilirsiniz. Sizin de tahmin edebileceğiniz gibi kombinasyon seçenekleri çoktur ve alabildiğine basittir, yeter ki siz hangisinde verim alabildiğinizi gözlemleyin.
Aksak ritim jigi daha iyi yapabilmek için dikkat edilmesi gereken hususlar nedir diye soracak olursanız;
Öncelikle donanımımızın nasıl olması gerektiğini tarif edelim.
Evet, sizin de tahmin ettiğiniz gibi, hayati önem taşıyan iki ana eleman; makine ve kamıştan bahsediyorum.
MAKİNE:
Çıkrık makineler bu iş için en uygun olanlarıdır. Shimano’nun Ocea Jigger 2000NR-HG modeli özellikle bu metodu uygulayan balıkçılar arasında üst sıraya yükselmiştir. Ama belli bir marka veya model olması şart değil, 400 m kapasiteli ve her turda yaklaşık 90 cm sarabilen her hangi bir çıkrık makine de olabilir.
NEDEN ÇIKRIK MAKİNE?
· Çünkü çıkrık makine balıkçıya daha çok bilgi sağlar. Normal makine (diğer tip, çevirdikçe teliyle birlikte dönen makineyi böyle adlandıralım) sarma esnasında devinimli bir şekilde döner. Bu devinim daha hızlı ve kuvvetli bir çekiş yaratır ama öteki yandan bu merkezkaç kuvvetinin yarattığı "gürültü" misinadaki bilgi akışını engeller. Çıkrık makinede ise dönüş ekseni misinaya dik bir vaziyettedir ve avcı misinaya daha bir yakındır.
· Çünkü çıkrık makinede dibe değer değmez anlarsınız. Jigi dipte taktırmanın en büyük sebeplerinden biri jigin dibe oturtulması ve orada bekletilmesidir. Oysa jig ilk dibe oturduğu an iğneler henüz dibe değmemiştir. Eğer zamanında jigi zamanında dipten kaldırabilirseniz takılmayı da önlersiniz.
· Çünkü düşüşü kontrol edebilirsiniz. Bu tip avlarda çoğu zaman jig dibe değdiği an vuruş alabilirsiniz. Bunun sebebi dip balıklarının sizin jiginizi henüz daha yukardan düşerken takibe almasıdır. Çıkrık makinede baş parmağınız yardımıyla jigin düşüş hızıyla da oynayıp arada aksiyon verebilirsiniz. Böylece arada alabileceğiniz vuruşları da kaçırmamış olursunuz, bu harika bir avantajdır.
Doğru bir çıkrık makineyle avlanıyorsanız misinanızdan o derece çok bilgi edinebilirsiniz;
Örneğin, değişik akıntı katmanlarını farkedersiniz,
Jiginizi kovalayan bir balığın vuruşlarını hissedersiniz,
Dip yapısının kumluk mu kayalık mı olduğunu bile anlayabilirsiniz.
Ama bunları normal makine ile avlanırken hissetmek/anlamak zordur.
Bilgi toplamak, sizin de tahmin edebileceğiniz gibi aksak ritim jigging’in can damarıdır.
KAMIŞ:
Tipik bir aksak ritim jig kamışının özelliklerini sıralayalım:
· İncedirler
· Son derece dirençli bir iç yapıya sahiptirler
· Makine yatağı ve halkaları çok sağlamdır
· Uç tarafa doğru daralan derin bir parabolik aksiyon yaparlar.
Genel anlamda, bu tip kamışları yukarı kaldırdığımızda veya makinemizi sararken diğer jig kamışlarına göre daha çok eğilirler, tabiri caizse "ters J" şeklini alırlar. Durduğunuzda da yavaş ama kuvvetli bir biçimde geriye doğru toparlarlar. Bu da jigin suyun içinde yan tarafına doğru yüzüşünü mümkün kılar.
Jigin yatay kalması ve akabinde takip eden düşüş hareketi zaten bizim istediğimiz bir şeydir. Saniyede bir tur çevirerek bu tempoyu yakalar ve jigimize bu güzel dansı yaptırabiliriz.
Kamışlar öyle dizayn edilmişlerdir ki, yarım, çeyrek veya daha da ufak bir çevirişte bile karşılık verirler ve nispeten uzun bir aksiyon sağlarlar.
Aksak ritim jig kamışının yüksek hassasiyete sahip olması çok önemlidir. Misinadan gelen kıymetli bilgileri bize ileten kamışımızdır. Aynı şekilde bizim verdiğimiz en ufak aksiyonu da jige taşıyan elemandır kamış.
Aksak ritim jigging bir dinleme oyunudur diyebiliriz aslında. Hızlı jig yaparken bol bol konuşuruz, yani jige aksiyonu kazandıran hareketleri biz veriririz ama aksak ritim jigging’de daha çok dinlemeyi seçeriz, jigimizi hafiften bir dürteriz, o kadar. Ondan sonra, jig kendi başına yüzmeye ve düşmeye başladığında ise ondan gelecek sinyallere kulak kabartırız.
Büyük bir avla mücadele ederken kamışın sağlamlığını düşünmenize gerek yoktur. Aksak ritim jig kamışının görevi sağlamlıktan ziyade jigimizi dans ettirmek, balığın jige vurmasını sağlamak ve balığı kancalara oturtmaktır. Bu andan sonra işi yapacak olan kamış değil, kalomasını kullanarak saracağınız makinenizdir zira. Kamışı pompalamanıza kesinlikle gerek yoktır. Siz sadece kamışınızı sakin ve kararlı bir şekilde tutun (sakın teknenin bordasına dayamayın!)
AKSAK RİTİM JIGGING YAPARKEN NEDEN DİKEY DURUMDA OLMALIYIZ?
Eğer avlandığınız yerde akıntı varsa, misinanız aşağı yukarı böyle görünecektir. Yani jiginiz tam altınıza inmez. (Sular misinanızı sizden uzağa taşır ve siz de jiginizle aynı düzlemde kalamazsınız.)
Hatta bazen öyle akıntının şiddeti öyle kuvvetlidir ki, jig dibe bile değmez.
------------------------------------------------------------------------------------
Bu pozisyonda makinenizi sararak veya kamışı hareket ettirerek jige aksiyon vermek te imkânsızdır, çünkü enerjinin çoğunu üzerinde akıntı kuvveti olan misina sönümler.
Hızlı jigging yaparken jiginize aksiyon verebilmek bir şekilde (sert aksiyonlu kamış kullanarak, makineyi süratle sararak vs..) yine de mümkün olabilir ama aksak ritim uyguluyorsanız eğer ve jiginiz tam altınızda değilse, yöntemin can damarı olan o ufak ama önemli seyirtme ve düşme hareketlerini verdiremezsiniz. Böylece tüm sihir bozulur.
Akıntı etkisini azaltmak adına daha ince ip misina kullanabiliriz veya daha ağır bir jig tercih etme yoluna da gidebiliriz. Pratikte hızlı jigging yaparken uyguladığımız sert aksiyon ve aşırı kamış hareketleriyle akıntı gücünü bir nebze yenebilmek mümkün ya da uzun düşüşlü jigler de bu iş için uygun olabilir.
Ama, aslolan jigimizin hassas ve “dik” bir şekilde kontrol edilebilmesidir. Aksak ritim jigging metodunda en hayati unsur jigimizin altımızda olmasıdır.
-----------------------------------------------------------------------------------
TEKNEMİZİ NASIL KULLANACAĞIZ (DOĞRU MANEVRA)
Tekneniz sürüklenirken iki türlü kuvvete maruz kalır. Biri akıntı (current), diğeri de rüzgârdır (wind). Ama jiginizi etkileyen sadece akıntı kuvvetidir. Soldaki serbest sürüklenme şemasında akıntının kuzeyden güneye doğru olduğunu görüyoruz. Rüzgâr da doğudan batıya doğru esiyor.
Varsayalım jiginizi yukardaki markada suya attınız. Hem akıntı hem de rüzgâr etkisine maruz kalan tekneniz güneybatıya doğru sürüklerken, sadece akıntının etkisini taşıyan jiginiz aşağı yukarı şemadaki gibi güney istikametine doğru sürüklenecektir.
Akıntıda aksak jig yapmak çok zordur. Belki çok hafif rüzgar ve akıntı olan zamanlarda mümkün olabilir ama yine de çok sıkıntı çekersiniz jiginizi devamlı atıp çekmekten.
----------------------------------------------------------------------------------
Bu bir rüzgar çıpası. Ya da paraşüt çıpa. Çalışma prensibi şöyle: Paraşütü denize attınız. Rüzgar teknenizi sürüklemek isterken paraşüt suyla şiştiğinden fren etkisi yaratacak, rüzgarın etkisi azalıp akıntı ile, yani jigin aktığı yöne doğru gideceksiniz.
Fakat, maalesef “bu senkron” çok da uzun sürmeyecektir.
Paraşüt çıpanın fren gücünü tahmin ve kontrol etmek takdir ettiğiniz gibi mümkün olmadığından sonuçta yine rüzgarın ve akıntının insafına mahkum olacaksınız. Ayrıca, bazı teknelerin borda mesafeleri daha geniş olduğundan paraşüt çıpa bile yeterli olmayabilir.
Yine de, rüzgar çıpası jiginizle dik pozisyonda kalabilmek adına uygulayabileceğiniz en basit çözümdür.
------------------------------------------------------------------------------------------------
Bu ise bir randa yelkeni veya kuyruk yelkeni (bkz. spanker)
Günümüzde çoğu Japon jig teknesinde artık bu yelkenden mevcut. Tekneyi rüzgar üzerinde tutmaya yarıyor ve rüzgardan minimum etkilenmeyi sağlıyor. Bu yelken sayesinde tekneye çok hafif bir ileri yol kazandırarak rüzgarın etkisini kesebiliyorsunuz.
Tamam, biraz kaptanlık becerisi gerektiriyor ama sonuçta akıntıyla doğru yönde gidebiliyor ve en önemlisi jiginizle devamlı dikey pozisyonda kalabiliyorsunuz. Bu sayede de daima değindiğim gibi, jig hareketlerine direk kumanda edebiliyorsunuz.
RANDA (KUYRUK) YELKENİ NEDİR?
HIZ KONTROLÜ
Hız kontrolü, pervanenin üzerine dilediğiniz açıda kapatacağınız bir kapak benzeri aparatla sağlanabilir. Randa yelkeni ile birlikte kullanıldığında epey faydalıdır. Yelken tekneyi rüzgar üstüne doğru yönlendirir. Siz de motor gücünü minimum getirip bu kapağı tekne rüzgarı yenecek kadar kapatırsınız, ondan sonra da balık avınıza konsantre olabilirsiniz.
Yazımın son bölümünde sizlere balığı yakaladıktan sonra dikkat etmemiz gereken konuları anlatacağım.
