Ahmet ESGİ
Üye
!2 Temmuz Pazartesi Çanakkaleye vardığımda güneş batmak üzereydi.Sakin,romantik ve huzurlu bir hava hakimdi.Geçmiş perşembe yaşanan bora da karavanımım arka camı patlamış ve tavan yarılmıştı.1.5 günüm bunların tamiri ile geçti.Salı öğleden sonra akşam yemeği için limandan ayrılarak kısmetimi aramaya başladım.Trofe peşinde değildim.Sinarit palazına sahte çektim.Uzun uğraşlar sonrası 1 kg civarında palazı tumuştum.İlk defa denediğim,cristal minnow blue tiger çalışmıştı.Limanda başka arkadaşlarda olduğundan ,birazda çapari yaparak istavrit aldım.Güzel bir akşam yemeği ile karavandaki hasarın verdiği moral bozukluğunu resetlemiş oldum.
Çarşamba günü,trofe peşinde idim.Yalnız Kısır bir dönem olduğundan pek de umutlu çıkamadım denize.Canlı yem bulmak bir kabus gibi.İpekle hiç uğraşmadan denilebilecek kadar az uğraşı ile yakalanabilen zarganalardan eser yok.Çapari ile kolyos,uskumru,istavrit,kocagöz,kupa arayışlarımda nafile.En sonunda 2 istavrit,1 kupa 1 de kocagöz livara koyarak canlı yem sırtısına başladım.
önce yemlerden kocagözü taktım.5 dakika geçmediki çıkrık cayırdıyor.Ama 30-40 metre kaloma aldıktan sonra hem çıkrıkta hemde bende sessizlik oldu.Muhtemelen akya,ince işcilikle iğneye takılmadan yemi almıştı.Bu kesat zamanda benim için bir umuttu.
Akabinde kupa yı takarak sinarit için dipli dolaşmaya başladım.Bir hayli zaman sonrasında,zeytin ekmek ve kuru soğan eşliğinde karnımı doyurmaya çalışıken,çıkrıktan dibe takılmış gibi bir cayırtı gelti.Makinayı sarmaya çalıştım.yok gelmiyor.Üstüne giderek topladım,takıldığı yerden nihayet kurtardım.Fakat hala kamışta bir ağırlık var.Derken kafa darbeleri geldi.Sinarit yemi kaptıktan sonra dibe ,taşların arasına dalmış ve takımı dibe takmıştı.Misina taşların arasına sardıpından 2-3 yerden kurtarmıştım.Sonunda takım rahatladı ve çekmeye başladım.Balıkla aramda 8 metre,sular cam gibi ve tahmini 8 kg üzeri sinarit tüm asaletiyle geliyordu.İlk defa bu aşamada balık kaçırıyorum.Kurşunları çıkartırken verdiğim boşluk,iğnenin tam oturmamması neticesinde balıktan çıkmıştı.
Perşembe günü,sakin başlayan bir gün de denize açıldım.Saatler süren canlı yem sırtısı bir sonuç vermemiştiki,havanın bir anda simsiyah olması ile bir ürperti hissetmeye başladım.Güneş kavurucu idi bu nedenle tente açmıştım.Şimşek ve yıldırım görünt ve sesleri ürpertimi iyice artırmıştı,hemen sudaki kamışı topladım,diğer tüm kamışları yere yatırdım.Birde tenteyi toplasaydım.Tam gaz kaçmaya çalışrken boranın içinde kaldım.Bir anda denizin ürkütücü bir beyazlık aldığını gördüm.Tentenin tutamaçları kopmuş,deli gibi sallanmaktaydı.İstikametimi karaya en yakın noktaya çevirdim,ama ınanın 20 metre öteyi göremiyordum.Sıcaktan bunaldığım için tişörtümü çıkarmıştım,dolu taneleri rüzgarın şiddetiyle vucuduma bir kurşun gibi çarpıyordu.Nihayet karaya varmıştım,hemen çapayı attım,paraşüt gibi olan tenteyi acalayle büzüp biraz toparladımki,1 dakika içinde çapalı vaziyette 500 metre açığa tekrar sürüklenmişim.Tekrar motoru çalıştırıp,kumsal olan noktaya tam gaz baştan kara yapıp,çapayı karada kumsala sapladım.Doludan ve yıldırımdan kaçmak için kendimi bende denize attım.Nihayet hava sakinlemişti,ama yazarken bile gerçek değilmiş gibi geliyor,inanılmaz ürkütücü dakikalardı.
Boradan sonra deniz adeta süt liman oluverdi.Bizim gibi deliler,bu durumda ne yapar!balığa devam.Çapari ile istavrit buldum.Bir tanesi lüfer büyüklüğünde vardı.Onu canlı yem olarak takıp ,istavritlerin olduğu yerde dolaşmaya başladım.1 saat sonra kamış u olmuş ve çıkrık cayırtısı denizi inletmekteydi.Yaklaşık 15 dakika mücadeleden sonra Akya teknemdeydi.
Saygılarımla,
Ahmet ESGİ
Çarşamba günü,trofe peşinde idim.Yalnız Kısır bir dönem olduğundan pek de umutlu çıkamadım denize.Canlı yem bulmak bir kabus gibi.İpekle hiç uğraşmadan denilebilecek kadar az uğraşı ile yakalanabilen zarganalardan eser yok.Çapari ile kolyos,uskumru,istavrit,kocagöz,kupa arayışlarımda nafile.En sonunda 2 istavrit,1 kupa 1 de kocagöz livara koyarak canlı yem sırtısına başladım.
önce yemlerden kocagözü taktım.5 dakika geçmediki çıkrık cayırdıyor.Ama 30-40 metre kaloma aldıktan sonra hem çıkrıkta hemde bende sessizlik oldu.Muhtemelen akya,ince işcilikle iğneye takılmadan yemi almıştı.Bu kesat zamanda benim için bir umuttu.
Akabinde kupa yı takarak sinarit için dipli dolaşmaya başladım.Bir hayli zaman sonrasında,zeytin ekmek ve kuru soğan eşliğinde karnımı doyurmaya çalışıken,çıkrıktan dibe takılmış gibi bir cayırtı gelti.Makinayı sarmaya çalıştım.yok gelmiyor.Üstüne giderek topladım,takıldığı yerden nihayet kurtardım.Fakat hala kamışta bir ağırlık var.Derken kafa darbeleri geldi.Sinarit yemi kaptıktan sonra dibe ,taşların arasına dalmış ve takımı dibe takmıştı.Misina taşların arasına sardıpından 2-3 yerden kurtarmıştım.Sonunda takım rahatladı ve çekmeye başladım.Balıkla aramda 8 metre,sular cam gibi ve tahmini 8 kg üzeri sinarit tüm asaletiyle geliyordu.İlk defa bu aşamada balık kaçırıyorum.Kurşunları çıkartırken verdiğim boşluk,iğnenin tam oturmamması neticesinde balıktan çıkmıştı.
Perşembe günü,sakin başlayan bir gün de denize açıldım.Saatler süren canlı yem sırtısı bir sonuç vermemiştiki,havanın bir anda simsiyah olması ile bir ürperti hissetmeye başladım.Güneş kavurucu idi bu nedenle tente açmıştım.Şimşek ve yıldırım görünt ve sesleri ürpertimi iyice artırmıştı,hemen sudaki kamışı topladım,diğer tüm kamışları yere yatırdım.Birde tenteyi toplasaydım.Tam gaz kaçmaya çalışrken boranın içinde kaldım.Bir anda denizin ürkütücü bir beyazlık aldığını gördüm.Tentenin tutamaçları kopmuş,deli gibi sallanmaktaydı.İstikametimi karaya en yakın noktaya çevirdim,ama ınanın 20 metre öteyi göremiyordum.Sıcaktan bunaldığım için tişörtümü çıkarmıştım,dolu taneleri rüzgarın şiddetiyle vucuduma bir kurşun gibi çarpıyordu.Nihayet karaya varmıştım,hemen çapayı attım,paraşüt gibi olan tenteyi acalayle büzüp biraz toparladımki,1 dakika içinde çapalı vaziyette 500 metre açığa tekrar sürüklenmişim.Tekrar motoru çalıştırıp,kumsal olan noktaya tam gaz baştan kara yapıp,çapayı karada kumsala sapladım.Doludan ve yıldırımdan kaçmak için kendimi bende denize attım.Nihayet hava sakinlemişti,ama yazarken bile gerçek değilmiş gibi geliyor,inanılmaz ürkütücü dakikalardı.
Boradan sonra deniz adeta süt liman oluverdi.Bizim gibi deliler,bu durumda ne yapar!balığa devam.Çapari ile istavrit buldum.Bir tanesi lüfer büyüklüğünde vardı.Onu canlı yem olarak takıp ,istavritlerin olduğu yerde dolaşmaya başladım.1 saat sonra kamış u olmuş ve çıkrık cayırtısı denizi inletmekteydi.Yaklaşık 15 dakika mücadeleden sonra Akya teknemdeydi.
Saygılarımla,
Ahmet ESGİ
Moderatör tarafında düzenlendi: