Vedat Abayoğlu
Daimi Üye
- Katılım
- 2 May 2010
- Mesajlar
- 1,093
- Tepkime puanı
- 206
- Puanları
- 63
- Yaş
- 75
- Adı
- Vedat Abayoğlu
- Kan Grubu
- A Rh Negatif
Değerli Üyeler
Bu ne tatmin olmaz,iflah olmaz,doyulmaz bir tutkumdurki,beni bu yaşta bile,103kg tombul vücuduma rağmen,böylesine riskli,uzun mesafeli,gece kalmalı maceralara sürükler,arada düşünürüm.
Yakın,bol balıklı avlaklarımı bırakıp,gecenin bir yarısında tek başıma yollara düştüm.
Altınoluğa vardığımda partnerelerimide aldım devam ettik.
Daha evvelinde buralara erken mevsimde bir sefer daha yapmış,hikayelerini dinlediğim bu bölgeyi tanımak istemiştim.
Öylesine beğenmiştimki,düşünebiliyormusunuz,en geniş yeri 500 metreyi bulan,kimine göre 40 km'yi aşkın uzunlukta,derin vadiler arasında,yamaçları çamlık,meşelik karışık ormanlı,daha Google Map'te bile yer almamış,sadece birkaç yerinden kıyısına erişebilen bir avlak.
Anlatılanlar fiziki güzelliğininde ötesindeydi.
Barajın, dev yayınlar,turna,sazan ve inanmakta zorlandığım irilikte kasnaları barındırdığı defaetle bana anlatılmıştı.
10 km kadar,ormancıların açtığı yoldan ilerleyip,yeni arabamı onca çukurdan,balçıktan geçirip,nihayet üst yamaçlardan görünmeye başladığında durup iyice seyrettiğimde kararımı verdim.
İşte macera dolu bir yer
Anlatılan bukadar lafın yarısının,yarısı gerçek olsa bile,denizin veremediği irilikte trofeleri alsam,alsam buradan alabilirim diye anında hayallere daldım.
Sivriceyi terkettik,ama bazı meralarıda incirler olmaya başladığında elbet denemem gerekecekti.
Hem oralar için ve hemde buralar için,bir şişme bot almalıyım artık diye düşündüm.
Şöyle elektrik motorlu,cift akülü,sessiz,yavaşca süzülen tipten.
Almalıyımda nasıl almalıyım.
Sponsorluk tekliflerini kabul etsem,hadi başıma bela,forumlarda tepeme binerler diye düşündüm.
Etmesem nasıl denkleştirebilirdimki parasını.
Neyse bir yolunu bulurum elbet dedim içimden.
İşte bu yerlere,hem bazı iddialı arkadaşlarımla vede azimle bir kere daha gittik.
Bu kere,direk baraja değilde,onu dolduran berrak ırmağın üstlerine inmemizi önerdi rehberimiz.
Ama endişesi vardı,herkes o yamaçlardan dikine,orman içinden inebilirdide,peki o ilk defa gördüğü,beyaz sakallı,göbekli hemde ihtiyar nasıl becerirdi,hadi inse nasıl geri çıkabilirdi,beni incelerken anladım.
Bilmiyorduki bu göbeğin,yuvarlanmak pahasına inebileceğini,çıkıştada,arada su kaynatsada,geriden gelsede,elbet arabasına kavuşağını.
7 km kadar Makta yollarından,arada partnerlerimin itmesiye aşağılara inebileceğimiz bir noktaya kadar arabamı çıkardım.
İniş nereden baksanız 500 metre kadar olmalıydı.
Çok dikti,ama ağaçlık ve çalılıktı,yuvarlansam ne olurduki,elbet bir dala yapışabilir frenler,yumuşak inişi gerçekleştirebilirdim.
Centilmen çocuklar,hepsi yüklendiler nevaleyi,bana bir tek kamış bile taşıttırmadılar.
Bulabildiğimiz keçi yada domuz geçitlerinden faydalanarak inmeye başladık.
Bendeniz arada popomun üstünden kayarak inmenin daha kolay yolunu buldumda,pantolonumun halinide sormayın,ayıp olur.
Neyse vardık,İnanılmaz güzellikte bir berrak ırmak,hem dev kasnaların bulunduğu,yayınların ve turnaların buralara kadar çıkabildiği iddia edilen bölgeye vardık.
Avlandık,dönüşte dediğim gibi,hemde makta yolunun kalıntılarını bulduğumdan tahminimden daha erken ve daha az zorlanarak çıktım ve partnerlerimden övgüde aldım.Hatta çıkışta birde sigara tüttürdüm.
Geceyi geçirmek için alt bölgelerde bir köprü altına indik.
Etrafta avlananlar,örtü serip yemek yiyip birkaç kadehte yuvarlayanlar vardı.
Bizi görünce biri kalktı ismimle hitap edip,sarıldı,arkadaşlarınıda çağırdı vede beni başköşeye bir plastik tabureye oturttu.
Övgülere boğdu,beni şımarttı ve olan oldu.
Plastik tabure dayanamadı bacaklarını açtı ve bendeniz sırt üstü ortalığa serildim.
Aman ne ihtimam,kuş gibi kaldırıldım bu kere daha sağlamına oturtuldum.
Yorgundum az yedim,bir,iki kadeh yuvarladım ve arabama çıktım,orada geceleyecektim.Zaten partnerlerimin çadırları vardı,Arabamda pek güzel uyuyabilirim,zaten aylarca tekne beklerken azmı sabahlamıştım içinde.
Dalmışım,bir ara kapının açıldığı hissettim.Biri arka koltuğuma yerleşti ve ortalığı inanılmaz bir sarımsak kokusu sardı.Naçar çektim ama gecenin gerisini uyuyamıyarak.
Dönüşte kasabada çay içerken birileri daha yanımıza yaklaştı.Av kulübü başkanı ve yardımcılarıymış.Öylesine övgülere boğdularki beni şımardım bile.
İşte bazı kareler ve bu arada video çekimi denemem.
Sevgi ve saygımla kalınız.
Parkurumuzun az dinlenilebilecek bölgesi.
Bende bu oyuklu kaya önünde bir poz vereyim dedim
Sonunda ulaştığımız ırmak,muhteşem görüntüsünün yanısıra,Turna,Yayın,Kasna ne yazıkki İsrail Sazanı gibi balıkları barındırmaktaydı.
Gece yemli avımızda 4 yayın tutup ikisini saldım,
Bolca İsrail Sazanıda tutup gece bir güzel yedik.
Bu ne tatmin olmaz,iflah olmaz,doyulmaz bir tutkumdurki,beni bu yaşta bile,103kg tombul vücuduma rağmen,böylesine riskli,uzun mesafeli,gece kalmalı maceralara sürükler,arada düşünürüm.
Yakın,bol balıklı avlaklarımı bırakıp,gecenin bir yarısında tek başıma yollara düştüm.
Altınoluğa vardığımda partnerelerimide aldım devam ettik.
Daha evvelinde buralara erken mevsimde bir sefer daha yapmış,hikayelerini dinlediğim bu bölgeyi tanımak istemiştim.
Öylesine beğenmiştimki,düşünebiliyormusunuz,en geniş yeri 500 metreyi bulan,kimine göre 40 km'yi aşkın uzunlukta,derin vadiler arasında,yamaçları çamlık,meşelik karışık ormanlı,daha Google Map'te bile yer almamış,sadece birkaç yerinden kıyısına erişebilen bir avlak.
Anlatılanlar fiziki güzelliğininde ötesindeydi.
Barajın, dev yayınlar,turna,sazan ve inanmakta zorlandığım irilikte kasnaları barındırdığı defaetle bana anlatılmıştı.
10 km kadar,ormancıların açtığı yoldan ilerleyip,yeni arabamı onca çukurdan,balçıktan geçirip,nihayet üst yamaçlardan görünmeye başladığında durup iyice seyrettiğimde kararımı verdim.
İşte macera dolu bir yer
Anlatılan bukadar lafın yarısının,yarısı gerçek olsa bile,denizin veremediği irilikte trofeleri alsam,alsam buradan alabilirim diye anında hayallere daldım.
Sivriceyi terkettik,ama bazı meralarıda incirler olmaya başladığında elbet denemem gerekecekti.
Hem oralar için ve hemde buralar için,bir şişme bot almalıyım artık diye düşündüm.
Şöyle elektrik motorlu,cift akülü,sessiz,yavaşca süzülen tipten.
Almalıyımda nasıl almalıyım.
Sponsorluk tekliflerini kabul etsem,hadi başıma bela,forumlarda tepeme binerler diye düşündüm.
Etmesem nasıl denkleştirebilirdimki parasını.
Neyse bir yolunu bulurum elbet dedim içimden.
İşte bu yerlere,hem bazı iddialı arkadaşlarımla vede azimle bir kere daha gittik.
Bu kere,direk baraja değilde,onu dolduran berrak ırmağın üstlerine inmemizi önerdi rehberimiz.
Ama endişesi vardı,herkes o yamaçlardan dikine,orman içinden inebilirdide,peki o ilk defa gördüğü,beyaz sakallı,göbekli hemde ihtiyar nasıl becerirdi,hadi inse nasıl geri çıkabilirdi,beni incelerken anladım.
Bilmiyorduki bu göbeğin,yuvarlanmak pahasına inebileceğini,çıkıştada,arada su kaynatsada,geriden gelsede,elbet arabasına kavuşağını.
7 km kadar Makta yollarından,arada partnerlerimin itmesiye aşağılara inebileceğimiz bir noktaya kadar arabamı çıkardım.
İniş nereden baksanız 500 metre kadar olmalıydı.
Çok dikti,ama ağaçlık ve çalılıktı,yuvarlansam ne olurduki,elbet bir dala yapışabilir frenler,yumuşak inişi gerçekleştirebilirdim.
Centilmen çocuklar,hepsi yüklendiler nevaleyi,bana bir tek kamış bile taşıttırmadılar.
Bulabildiğimiz keçi yada domuz geçitlerinden faydalanarak inmeye başladık.
Bendeniz arada popomun üstünden kayarak inmenin daha kolay yolunu buldumda,pantolonumun halinide sormayın,ayıp olur.
Neyse vardık,İnanılmaz güzellikte bir berrak ırmak,hem dev kasnaların bulunduğu,yayınların ve turnaların buralara kadar çıkabildiği iddia edilen bölgeye vardık.
Avlandık,dönüşte dediğim gibi,hemde makta yolunun kalıntılarını bulduğumdan tahminimden daha erken ve daha az zorlanarak çıktım ve partnerlerimden övgüde aldım.Hatta çıkışta birde sigara tüttürdüm.
Geceyi geçirmek için alt bölgelerde bir köprü altına indik.
Etrafta avlananlar,örtü serip yemek yiyip birkaç kadehte yuvarlayanlar vardı.
Bizi görünce biri kalktı ismimle hitap edip,sarıldı,arkadaşlarınıda çağırdı vede beni başköşeye bir plastik tabureye oturttu.
Övgülere boğdu,beni şımarttı ve olan oldu.
Plastik tabure dayanamadı bacaklarını açtı ve bendeniz sırt üstü ortalığa serildim.
Aman ne ihtimam,kuş gibi kaldırıldım bu kere daha sağlamına oturtuldum.
Yorgundum az yedim,bir,iki kadeh yuvarladım ve arabama çıktım,orada geceleyecektim.Zaten partnerlerimin çadırları vardı,Arabamda pek güzel uyuyabilirim,zaten aylarca tekne beklerken azmı sabahlamıştım içinde.
Dalmışım,bir ara kapının açıldığı hissettim.Biri arka koltuğuma yerleşti ve ortalığı inanılmaz bir sarımsak kokusu sardı.Naçar çektim ama gecenin gerisini uyuyamıyarak.
Dönüşte kasabada çay içerken birileri daha yanımıza yaklaştı.Av kulübü başkanı ve yardımcılarıymış.Öylesine övgülere boğdularki beni şımardım bile.
İşte bazı kareler ve bu arada video çekimi denemem.
Sevgi ve saygımla kalınız.
Parkurumuzun az dinlenilebilecek bölgesi.
Bende bu oyuklu kaya önünde bir poz vereyim dedim
Sonunda ulaştığımız ırmak,muhteşem görüntüsünün yanısıra,Turna,Yayın,Kasna ne yazıkki İsrail Sazanı gibi balıkları barındırmaktaydı.
Gece yemli avımızda 4 yayın tutup ikisini saldım,
Bolca İsrail Sazanıda tutup gece bir güzel yedik.