Hoş Geldin, Ziyaretçi!

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için forumka kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

ANKET ! En Sevdiğimiz Balık Hangisi ?

En sevdiğim balık ?

  • lüfer

    Kullanılan: 51 47.2%
  • levrek

    Kullanılan: 16 14.8%
  • istavrit

    Kullanılan: 1 0.9%
  • palamut

    Kullanılan: 0 0.0%
  • hamsi

    Kullanılan: 6 5.6%
  • kalkan

    Kullanılan: 9 8.3%
  • uskumru

    Kullanılan: 0 0.0%
  • kolyos

    Kullanılan: 1 0.9%
  • karagöz

    Kullanılan: 0 0.0%
  • çipura

    Kullanılan: 8 7.4%
  • sinarit

    Kullanılan: 3 2.8%
  • mercan

    Kullanılan: 2 1.9%
  • izmarit

    Kullanılan: 1 0.9%
  • kefal

    Kullanılan: 0 0.0%
  • zargana

    Kullanılan: 2 1.9%
  • diğer

    Kullanılan: 8 7.4%

  • Kullanılan toplam oy
    108
  • Anket kapatılmış .

duzensiz

Daimi Üye
Katılım
2 May 2010
Mesajlar
1,065
Tepkime puanı
67
Puanları
48
Adı
Hüseyin Susulu
tavada izmarit. oltada hepsi güzel yakalanmış ve biraz iri olsunda :)
 

mrtsezal

Daimi Üye
Katılım
9 Kas 2010
Mesajlar
634
Tepkime puanı
62
Puanları
28
Yaş
48
Konum
istanbul
Adı
murat sezal
elbetteki LÜFER....ama irice olanlarından,kaba lüfer tabiri yani,
yatırcan ızgaraya ,yağıyla mangal ateşini söndürecek:):)
 

soner Yılmaz

Aktif Üye
Katılım
28 Ağu 2010
Mesajlar
126
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Konum
Hatay
Adı
Soner Yılmaz
eğer lüfer boğazın lüferiyse...(İstanbul boğazı,Tekirdağ,Çanakkale ye kadar),yani Akdeniz,Ege vs.. olmaması şartıyla...

kesinlikle Lüfer;)
Kuzey doğu Akdenizde yaşauan biri olarak ben buraların lüferinin tadını biliyorum. Boğazın lüferini yedim desem yalan olur çünkü buralara gelinceye kadar ne ellerden geçiyor. Eti bile yumuşuyor.
Her ikisininde yerinde tadına bakmış birileri varsa, farkı anlatabilirmi bana.
 

OZAN IŞIK

Moderatör
Yönetici
Katılım
2 May 2010
Mesajlar
7,996
Tepkime puanı
4,747
Puanları
113
Yaş
39
Konum
Şişli, İstanbul
Adı
OZAN
Kan Grubu
O Rh Pozitif
Kuzey doğu Akdenizde yaşauan biri olarak ben buraların lüferinin tadını biliyorum. Boğazın lüferini yedim desem yalan olur çünkü buralara gelinceye kadar ne ellerden geçiyor. Eti bile yumuşuyor.
Her ikisininde yerinde tadına bakmış birileri varsa, farkı anlatabilirmi bana.
Abi her ikisinin de tadına baktım ben dilim döndüğünce anlatmaya çalışayım ama anlatılmaz yaşanır bilmelisin. Fırsatın olursa mutlaka denemelisin:)

Etin tadı gerçekten farklı. Boğazda tutulan balığın ,ki bu her balık için geçerli, eti hem daha yağlı hem daha sert oluyor. Ayrıca kendine has bir kokusu var sanki ağzına attığın anda bir deniz kokusu, deniz tadı geliyor. Balıktan bir lokma alıyorsun ve gözlerini kapatıyorsun seni alıyor boğaziçinde bir gezintiye çıkarıyor adeta:) Ege ve akdenizde tutulan lüferlerin eti denizin tuzlu ve sıcak olması nedeniyle daha yağsız ve yavan kalıyor. Ayrıca beslendiği yemlerin kokusu da siniyor etine.. Boğazda ise su hem soğuk hem de akıntı çok fazla olduğu için hayvan devamlı hareket halinde bu yüzden kasları daha diri oluyor ki dolayısıyla eti de daha sert ve gevrek oluyor. Suyun soğuk olması sayesinde de hayvan yağ depoluyor ve lezzetleniyor. Ayrıca hayvanın beslendiği yem balıkları da başlı başına birer lezzet kaynağı olunca etine de bu lezzetli hayvanların katkısı çok fazla oluyor.. Ben şahsen boğazda tutulmuş bir istavriti bile en kral çipuraya levreğe değişmem.. Tabi ki zevkler ve renkler tartışılmaz..
 

evren davut

Aktif Üye
Katılım
2 May 2010
Mesajlar
190
Tepkime puanı
22
Puanları
18
Yaş
43
Konum
istanbul
Adı
EVREN DAVUT
Kuzey doğu Akdenizde yaşauan biri olarak ben buraların lüferinin tadını biliyorum. Boğazın lüferini yedim desem yalan olur çünkü buralara gelinceye kadar ne ellerden geçiyor. Eti bile yumuşuyor.
Her ikisininde yerinde tadına bakmış birileri varsa, farkı anlatabilirmi bana.
ben hemen farkı anlatayım...Lüfer boğazdayken soğuk ve tuzu az suda olduğu için çok yağlıdır.Hatta burda bir deyim vardır ''bir lüfer bir mangalı söndürür diye''

Ama balık akdenize doğru indikçe gerek suyun ısınmasından gerekse sudaki tuz oranınının artmasından dolayı yavan ve kuru olur...

Tabiiki tadı çok farklı olur,maddi değeride çok değişir
 

walras

Üye
Katılım
17 Ara 2010
Mesajlar
43
Tepkime puanı
4
Puanları
6
Konum
İskenderun
Adı
alper dik
Hiç bir balığın tadını bilmeyen birisi olarak, sadece avlanmasında verdiği lezzeti değerlendirebilirim. Kofana...
 

soner Yılmaz

Aktif Üye
Katılım
28 Ağu 2010
Mesajlar
126
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Konum
Hatay
Adı
Soner Yılmaz
Sayın Evren ve Selahattin bey teşekkürederim, bende daha önce duymuştum boğazdaki sert akıntı ve soğuk olan suyun balıkların yağlanmasına ve etinin sertleşmesine sebeb olduğunu. Sizlerde teyit ettiniz. Galiba tadına bakmadan da olmayacak. Şubat ayı içerisinde bot show için istanbula gelme ihtimalim var kısmetse, belki fırsatını bulur bağazda bir rakı balık, olmazsa olmazlardan mıdır
ne dersiniz.


Hiç bir balığın tadını bilmeyen birisi olarak, sadece avlanmasında verdiği lezzeti değerlendirebilirim. Kofana...
Balığın tadını bilmeyen avcımı olur. Ya vejetaryensiniz yada kimse size bunların yendiğini söylemedi.
 

OZAN IŞIK

Moderatör
Yönetici
Katılım
2 May 2010
Mesajlar
7,996
Tepkime puanı
4,747
Puanları
113
Yaş
39
Konum
Şişli, İstanbul
Adı
OZAN
Kan Grubu
O Rh Pozitif
Sayın Evren ve Selahattin bey teşekkürederim, bende daha önce duymuştum boğazdaki sert akıntı ve soğuk olan suyun balıkların yağlanmasına ve etinin sertleşmesine sebeb olduğunu. Sizlerde teyit ettiniz. Galiba tadına bakmadan da olmayacak. Şubat ayı içerisinde bot show için istanbula gelme ihtimalim var kısmetse, belki fırsatını bulur bağazda bir rakı balık, olmazsa olmazlardan mıdır
ne dersiniz.




Balığın tadını bilmeyen avcımı olur. Ya vejetaryensiniz yada kimse size bunların yendiğini söylemedi.

Süper derim abi:) Yalnız balığı önceden seçip de pişirtmen de fayda var malum balıkçılar karadenizden veya başka yerlerden gelmiş balıkları da satıyorlar canlı canlı almak en iyisi tabi şubatta bulunabilir mi bilemiyorum.
 

Yakamoz

Daimi Üye
Katılım
11 Kas 2010
Mesajlar
868
Tepkime puanı
972
Puanları
93
Konum
İstanbul
Adı
Kenan Ahıska
LEVREK BALIKLARIN ŞAHIDIR

Gerçek deniz levreği bildiğiniz üzere biraz pahalıdır. (kilosu 70 TL civarıdır) Pazarlarda 20-30 a deniz levreği diye satılanlarda çiftliklerde az daha büyütlümüş olanlardır. İnanmayın. Çiftlik levreği yiyerek levreğin lezzetini değerlendirmeyin.

Bu esbabla gerçek deniz levreğini yeme şansına nail olan vatandaşlar çok azdır. Çoğunlukla kendi yakalama şansına sahip insanlar tarafından yenir. İddia ediyorum ki bu şekil bir levreği yiyen arkadaşların lüfere göre düşüncesi değişecektir. Tabiki zevkler ve renkler tartışılmaz.

Bunun dışında levrek için BALIKLARIN ŞAHI tabiri kullanılır. Bu resmi bir ifadedir. Bir çok ansiklopedide hatta Meydan larouse de bile geçer.

http://www.turkcebilgi.com/levrek/ansiklopedi

Yukarıdaki linkte de bu ifadeyi bulabilirsiniz. Bu şah sıfatı daha ziyade etinin lezzetinden gelir.

Bir de şu husus vardır ki örneğin eylül ekim gibi en lezzetli balık palamuttur ekim kasım lüfer aralık ocak hamsi şubat kalkan mart nisan kefal mayıs sardalya vs vs vs diye giden bir lezzettablosu vardır. Yaz ayında yağsızlaşmış olan lüferi yada palamutu yemeyi deneyenler uzun süre balık yememeyi düşünürler (bizzat tecrübedir)

Lakin levrekte böyle bir ayrım neredeyse yoktur. Ekim gibi biraz daha yağlanıp lezzetine lezzet katsa da yılın 12 ayı her daim lezzetli ekonomik değerinden hiçbirşey kaybetmeyen bir balıktır. Bu itibarla Balıkların Şahı sıfatını nereden aldığı daha iyi anlaşılabilir.

Ayrıca Burcu Hanımın lüfer için söylediği bölgesel bir ayırım levrek için asla yapılamaz. Rize Çayelinden de, Mersin limanından da tutulan levreğin lezzeti ve kokusu çok yakındır. En azından her ikiside çok lezzetlidir. (Bizzat yakalanıp tecrübe edilmiştir)

Bu itibarla levreğin ama gerçek deniz levreğinin yerini hiçkimse tutamaz. Tabiki pişiren aşcı gerçek bir aşcıysa;)
 

oktay16

Daimi Üye
Gold Üye
Katılım
31 Ağu 2010
Mesajlar
4,585
Tepkime puanı
926
Puanları
113
Yaş
44
Konum
BURSA
Adı
Oktay GEZEK
Lüfer Izgara

Bir rakı sofrasındayız seninle
İki küçük kayıktabakta
Ben az kızarmışım
Sen çok kızarmışsın
Farkeder mi hiç

Nasıl olsa
Karşılaşmayacağız bir daha
Seninle aynı sokakta
Ne salladığın yumruk boşa gidecek
Ne arkamdan savurduğun küfür
Ne namlu doğrultabileceğiz birbirimize
Ne de şarjör boşaltacağız bir daha
Üzüldüğün şeye bak
Hem şu rakıdan içmek vardı ya birlikte
Çoluk çocuk, torun torba
O piknikten şu pikniğe
Belki bir de rüzgar eserdi püfür püfür

Ahh ülen ahh
Bir daha gelsek keşke dünyaya
Yok ülen yok
Biz adam olmayız
İçirdiğimize de şükür

Yine komonis diyeceksin ya
Sana limon sıktılar
Bana sıkmadılar
Fark etmediğimi sanma

Bir rakı sofrasındayız seninle
İki küçük kayıktabakta
Sana limon sıkan parmak
Beni tutan maşa
Farkeder dostum farkeder
Limon sıkan elleriyle
Anılarını yazdı paşa
Anı defteri yapış yapış
Öyle bir lüfer akınıymış ki meğer
Avlamak için biz lüferleri
İstavritler kapış kapış


(alıntıdır)....