Sevgili Şeref
Sanırım Sivriceye gelme adetinde bulunduğun eski günlerde,hemen her seferinde levrek yakalayabilen bir arkadaşım olarak hatırlıyorum seni.
Geneldede bu durumu buraya aynı gaye peşinde gelen sair kardeşlerimede anlatıyorum.
İşte Şeref buradan,yada şuradan levrek almıştı,deneyin hele bir diyorum.
Nihayet balığa gitmeyi istemeyi bir tarafa bırakabilip,balığa fiilen gidip,üstelik eski sevdalınada kavuşmana çok sevindiğimi belirtmek isterim.
Üstelik akıcı ve berrak anlatımınıda özlemişim.
Tebrikler
Sevgimle kal
Sevgili Vedat Abicim.
Sivrice'nin benim kalbimdeki yeri bambaşka.
Balıksız döndüğüm avlardan da özellikle aklıma gelen şey Sivrice'nin beni hiç boş çevirmediği oluyor.
Oraya gelebildiğim zamanlar eşimle birlikte rahat hareket edebiliyoruz. Şimdi ise kızımın rahatına göre hareket edebiliyoruz ve onları bırakıp ta oralara kaçıvermek mümkün olamıyor işte. Üstelik yakın zamana kadar sadece haftasonları görebiliyordum onları.
Tarafıma gelen çeşitli balık davetlerini de bu nedenle nazikçe reddetmek zorunda kalıyordum. Şimdi işsizliğim nedeniyle sürekli beraber olsak bile sabah işe bırakmak, akşama doğru da işten almak gerektiğinden hem merkezden uzaklaşamıyorum, hem de sabah ve akşam saatlerinde avlaklarda olamıyorum.
Bu şartlarda gidebildiğim balık avı zor da olsa boş çevirmedi beni bu sefer. Keşke Can'a da bir tane rastgelseydi.
Yazımı beğenmiş olman ise benim için ayrı bir sevinç.
Teşekkür ederim