tırtıl
Aktif Üye
Oğlumun derslerinin ve ödevlerinin yoğunluğundan Birkaç gündür aksattığımız kravat balığı avına dün tekrar niyetlendik. İşten eve geldiğimde, benim çırakları hazır gördüm. Eşim termosta çay bile hazırlamıştı, yemek için de birşeyler hazırladığını söyledi, anlaıyacağınız akşam yemeğini de orada yiyecektim. Oleyyy. Maden İskelesi'ne kravat avına gidiyoruz. Havanın kararmasına yarım saat vardı. Elimizi çabuk tutmalıydık. Çünkü, yem olarak kullanmayı planladığım, ama henüz tutmamış olduğum kupesler hava kararmaya yakın ortadan kayboluyorlardı. Gerçi, kravat balığı yem olarak ne atarsanız atın (ölü sardalya, hamsi, tavuk v.b.) hemen kapıyor, pek ayırım yapmıyor. Ama, canlı kupesle av bir başka. Neredeyse yüzde yüz garanti. Ortalıkta binlerce gümüş balığı yavrusu olmasına rağman, banamısın diyen kravat balığı canlı kupese dayanamıyor nedense. Neyse, iki dakika içerisinde Maden iskelesinde yerimizi aldık. Hafta içi olduğundan yer bulmak pek sıkıntı olmuyor. Ayrıca, havaların aniden soğuması sonucunda pek balık avlayanda kalmadı. Yani meydan bize kaldı. Ben olta takımlarını arabadan çıkarırken, eşim yiyecek birşeyler hazırlıyordu (bana Sürpriz yapmış, karides güveç yapacakmış). Sürpriz süperdi. Daha fazla oyalanmadan on dakika içerisinde ona yakın kupesi kovayla buluşturdum. Bu sayı yeterli olduğundan kupes avını bitirdim. Hava daha tam kararmamıştı ve ortalıkta enfes güveç kokusu. Birden açıktığımı hissettim, neden acaba. Bir süre sonra arkamızdaki ormandan beyaz baykuşumuzun ötüşünü (ben neredeyse üç yıldır yaşadığı yeri biliyorum) ve kanat açarak denizin üzerine doğru süzülüşünü de gördük. Artık tamam dedim, kravat avının zamanı geldi. Hemen ışıklı şamandıraları ve çelik misina ucuna tek iğne bağlı olan bırakma takımlarımı hazırladım (iki adet). İğneyi, kupesin kuyruğuna yakın yerinden geçirip suyla buluşturdum. Aynı işşlemi diğer takım için yapıp beklemeye başladım. Bekleme sırasında karın doyurma işinide hallettim. Deniz oldukça kıpırtısız ve ortalık sessizdi. Bu yüzden sağda solda balıklara dalan daha büyük balıkların çıkardıkları şapırtıları duyuyorduk. Yarım saat geçti, h,iç hareket olmadı. Takımları sarıp yemleri kontrol ettim, kupesler yerinde ve canlılardı. Oltaları tekrar suyla buluşturdum. On dakika sonra şamandıralardan birinde hareketlenme başladı. Önce, birkaç metre ileri doğre, sonra da suyun içine doğru gitti. Evet, kravatımız gelmişti. Makinanın kalaması açıktı ve ben beklemedeydim. Derken, şamandıra birden su üstü yaptı ve kıpırdamadan durdu. Sonuç malum, kravat kupesi götürmüştü. Hemen akabinde balık ikinci şamandıraya doğru yöneldi ve aynı olay orada da gerçekleşti. Hoppala, akıllı kravata denk geldim galiba. İki takımı da çektiğimde kupeslerin buhar olduğunu gördüm. Neyse en azından kravatlar buralarda dedim kendime. Oltayı tekrar yemledim ve suyla buluşturdum. Daha iki dakika geçmeden şamandıranın biri doğrudan battı. Şamandıranın ışığı belirsiz olana kadar izledim. Kalamanın cırlama sesi sessizliği bozuyordu. Hiç acele etmedim, çünkü balıklarda bazen acele etmiyor. Derken kalamayı biraz sıktım ve kamışı yukarı kaldırdım. Balığı yakalamıştım. İlk anda çok güçlü tepki veren kravat balığı sonrasında kendini bıraktı ve onu yukarı aldım. Yarım saat içerisinde toplam dört adet yakaladım. Biliyordum ki, ava devam etseydim onlarcasını yakalayabilirdim. Ama, bu kadarı bana yeterdi. Tasmaladığım balıkların birini eşim diğerinide oğlum çekti. Resimler aşağıda herşeyi anlatıyor. Hepimize rast gelsin.
Yardımcı elemenlarım. Soldan sağa doğru, oğlumun Quantum ultra light takımı, yanındaki eşimin uantum ultra light takımı, onun yanında benim Shakespear takımım ve şamandıralı kravat takımları (Banax ve Shimano)
Avda ki asıl elemanlarım, kupesler.
Eşim, karides güveci yapıyor. Bize afiyet olsun
Teşrif edip bizi sevindiren ilk kravatımız
Eşimin ikinci kravatla karadaki mücadelesi
Şimdi sıra benim delikanlıda, hadi oğlum koluna kuvvet
Nihayet, balık yoruldu ama karada
Artık kapanışıda ben yapmalıyım değil mi?
Eve dönüş vaktimiz geldi. Yeteri kadar balık tuttuk. Şimdi bahçede fileto çıkarma zamanı.
Bu arada balıklardan birinde tuhaf birşey dikkatimi çekti. Balığın bir gözü yoktu. Demek ki bir mücadele sonrası olmuştu. Balığı biraz inceleyince de başka bir tuhaflık daha buldum. Balığın karnına yakın yerinde delik vardı ve içeride birşeyler gözüküyordu. Yakından bakınca bunun bir iğne olduğunu farkettim. Demek ki başka bir balıkçı ile mücadelesi sonucunda olmuştu bu. Üstelik epey zaman önce olduğu belliysi. İğneyi çıkardım. İğne paslı ve misina ise neredeyse çürümeye başlamıştı. Bu balık içlerindeki en cılızıydı. Demek ki yeterince beslenemedi bu durumda. Üzüldüm, tuttuğumda farketseydim inanın seve seve bırakırdım. Ama yapacak birşey yoktu şuan. İnanın filetosunu bile çıkarmadım. o kadar inceydi.
Fileto zamanı
Sevgilerimle
Atilla Coşkun
Yardımcı elemenlarım. Soldan sağa doğru, oğlumun Quantum ultra light takımı, yanındaki eşimin uantum ultra light takımı, onun yanında benim Shakespear takımım ve şamandıralı kravat takımları (Banax ve Shimano)
Avda ki asıl elemanlarım, kupesler.
Eşim, karides güveci yapıyor. Bize afiyet olsun
Teşrif edip bizi sevindiren ilk kravatımız
Eşimin ikinci kravatla karadaki mücadelesi
Şimdi sıra benim delikanlıda, hadi oğlum koluna kuvvet
Nihayet, balık yoruldu ama karada
Artık kapanışıda ben yapmalıyım değil mi?
Eve dönüş vaktimiz geldi. Yeteri kadar balık tuttuk. Şimdi bahçede fileto çıkarma zamanı.
Bu arada balıklardan birinde tuhaf birşey dikkatimi çekti. Balığın bir gözü yoktu. Demek ki bir mücadele sonrası olmuştu. Balığı biraz inceleyince de başka bir tuhaflık daha buldum. Balığın karnına yakın yerinde delik vardı ve içeride birşeyler gözüküyordu. Yakından bakınca bunun bir iğne olduğunu farkettim. Demek ki başka bir balıkçı ile mücadelesi sonucunda olmuştu bu. Üstelik epey zaman önce olduğu belliysi. İğneyi çıkardım. İğne paslı ve misina ise neredeyse çürümeye başlamıştı. Bu balık içlerindeki en cılızıydı. Demek ki yeterince beslenemedi bu durumda. Üzüldüm, tuttuğumda farketseydim inanın seve seve bırakırdım. Ama yapacak birşey yoktu şuan. İnanın filetosunu bile çıkarmadım. o kadar inceydi.
Fileto zamanı
Sevgilerimle
Atilla Coşkun