papalina
Aktif Üye
- Katılım
- 12 Eyl 2010
- Mesajlar
- 178
- Tepkime puanı
- 350
- Puanları
- 63
- Yaş
- 42
- Konum
- Balikesir
- Adı
- Volkan ÇAKIR
- Kan Grubu
- B Rh Pozitif
Merhaba Dostlar
Arşivimde aile fotoğraflarımı düzenlemek için dolaşırken benim bile unuttuğum güzel anılara denk geldim ve bu güzel anıları da sizlerle NOSTALJİ SERİSİ olarak paylaşarak ölümsüzleştirmek istedim.Tam bir HAYALİM GERÇEK OLDU durumu olan bu anımın özetle hikayesi şöyle:
2011 yılı sonuna doğru o dönem görev yaptığım Bayburt Fen Lisesi'nde öğrencilerime doğa sevgisini aşılamak için oluşturduğum Çevre Koruma ve Fotoğrafçılık Kulübü köşesinde sergilemek için ilginç görseller arıyordum.Bu arada National Geographic ve Discovery Channel'da hayranlıkla takip ettiğim JAKUB VAGNER'e bir email atıp kulüp köşem için imzalı bir poster istemeye karar verdim.Açıkçası cevap bile vereceğini beklemiyordum ki çok geçmeden cevap geldi.Özetle JAKUB bana ilgim için teşekkür ediyor,imzalı poster için adresimi bekliyor ve en önemlisi bir süredir planladığı ancak gerçekleştiremediği Türkiye Fırat Turnası (Luciobarbus Esocinus) programı çekimleri için benden yardım istiyordu.Çok heyecanladım ve o heyecanla beni de yanında götürmesi şartıyla elimden geleni yapacağımı söyledim ve süreç başladı.Yaklaşık 4-5 aylık mesajlaşma,Skype üzerinden görüşmeler neticesinde üzerime düşeni yapmış Malatya Merkezde otel,tekne ve gerekli ekipman için temasları sağlamıştım.Bu süreçte Fırat Turnası üzerine kıymetli çalışmaları olan Sayın Dr.Mustafa Erkan ÖZGÜR (İnönü Üniversitesi) ile de tanışıp onu da sürece dahil ettim ki kendisi pek çok şeyi ayarladı.Beklenen gün geldiğinde eşim ve kızımı da alarak Bayburt'tan Malatya'ya bir gece yolculuğu ile vardım,Jakub ile aynı oteldeydik,ama henüz onunla yüz yüze gelmemiştim.Heyecandan uyuyamıyordum,zaten en fazla 2 saat uyuyabilecek vaktim kalmıştı.Tüm yorgunluğa rağmen sözleştiğimiz saatte lobiye indim Jakub ve kameramanı Milan da oradaydılar.İlk karşılaşma.İnanılmaz bir duyguydu.Bu o kişinin konumuyla alakalı değil.Mevzu televizyonda hayranlıkla izlediğiniz bir insanla aynı ilgi alanı çerçevesinde bir araya gelebilmek,hayal ettiğiniz bir şeyin gerçek olması mevzusu.Neyse olayın kamera arkasını da görmüş olduk.Aynı sahnelerin tekrar tekrar çekimi,vs.,Bir türlü baraja varamıyoruz.Nihayetinde vardık,gün boyu çektirme yaptık.Jakub'un programlarında markasını okumaya çalıştığım oltası elimde teknede onunla avlanıyordum.Bu arada çok büyük sahte yemler,çok büyük makineler ve çok kalın misinalar kullanıyordu.Çünkü zaten olayı tatlı suda yaşayan canavar balıkları yakalamak.Ben oradayken o gün her hangi bir balık yakalanmadı ve ben ertesi gün Bayburt'a geri döndüm.Jakub kalmam için çok ısrar etti ve ben bu fırsatı tepip işimi aksatmayayım diyerek döndüm.Halbuki bu bir daha elime geçecek bir fırsat değildi.Şimdi olsa kesinlikle kalırdım
Ben döndükten sonra Jakub Mustafa hoca ile 14kglık bir Fırat Turnası yakalamış ancak istediği boyutlarda olmadığı ve istediği görsel malzemeyi toplayamadığı için bu çekimi yayınlamadı.Kim bilir,belki bir gün tekrar gelir,ve o zaman birlikte yine avlanırız.
Hikaye videosu :
Arşivimde aile fotoğraflarımı düzenlemek için dolaşırken benim bile unuttuğum güzel anılara denk geldim ve bu güzel anıları da sizlerle NOSTALJİ SERİSİ olarak paylaşarak ölümsüzleştirmek istedim.Tam bir HAYALİM GERÇEK OLDU durumu olan bu anımın özetle hikayesi şöyle:
2011 yılı sonuna doğru o dönem görev yaptığım Bayburt Fen Lisesi'nde öğrencilerime doğa sevgisini aşılamak için oluşturduğum Çevre Koruma ve Fotoğrafçılık Kulübü köşesinde sergilemek için ilginç görseller arıyordum.Bu arada National Geographic ve Discovery Channel'da hayranlıkla takip ettiğim JAKUB VAGNER'e bir email atıp kulüp köşem için imzalı bir poster istemeye karar verdim.Açıkçası cevap bile vereceğini beklemiyordum ki çok geçmeden cevap geldi.Özetle JAKUB bana ilgim için teşekkür ediyor,imzalı poster için adresimi bekliyor ve en önemlisi bir süredir planladığı ancak gerçekleştiremediği Türkiye Fırat Turnası (Luciobarbus Esocinus) programı çekimleri için benden yardım istiyordu.Çok heyecanladım ve o heyecanla beni de yanında götürmesi şartıyla elimden geleni yapacağımı söyledim ve süreç başladı.Yaklaşık 4-5 aylık mesajlaşma,Skype üzerinden görüşmeler neticesinde üzerime düşeni yapmış Malatya Merkezde otel,tekne ve gerekli ekipman için temasları sağlamıştım.Bu süreçte Fırat Turnası üzerine kıymetli çalışmaları olan Sayın Dr.Mustafa Erkan ÖZGÜR (İnönü Üniversitesi) ile de tanışıp onu da sürece dahil ettim ki kendisi pek çok şeyi ayarladı.Beklenen gün geldiğinde eşim ve kızımı da alarak Bayburt'tan Malatya'ya bir gece yolculuğu ile vardım,Jakub ile aynı oteldeydik,ama henüz onunla yüz yüze gelmemiştim.Heyecandan uyuyamıyordum,zaten en fazla 2 saat uyuyabilecek vaktim kalmıştı.Tüm yorgunluğa rağmen sözleştiğimiz saatte lobiye indim Jakub ve kameramanı Milan da oradaydılar.İlk karşılaşma.İnanılmaz bir duyguydu.Bu o kişinin konumuyla alakalı değil.Mevzu televizyonda hayranlıkla izlediğiniz bir insanla aynı ilgi alanı çerçevesinde bir araya gelebilmek,hayal ettiğiniz bir şeyin gerçek olması mevzusu.Neyse olayın kamera arkasını da görmüş olduk.Aynı sahnelerin tekrar tekrar çekimi,vs.,Bir türlü baraja varamıyoruz.Nihayetinde vardık,gün boyu çektirme yaptık.Jakub'un programlarında markasını okumaya çalıştığım oltası elimde teknede onunla avlanıyordum.Bu arada çok büyük sahte yemler,çok büyük makineler ve çok kalın misinalar kullanıyordu.Çünkü zaten olayı tatlı suda yaşayan canavar balıkları yakalamak.Ben oradayken o gün her hangi bir balık yakalanmadı ve ben ertesi gün Bayburt'a geri döndüm.Jakub kalmam için çok ısrar etti ve ben bu fırsatı tepip işimi aksatmayayım diyerek döndüm.Halbuki bu bir daha elime geçecek bir fırsat değildi.Şimdi olsa kesinlikle kalırdım
Ben döndükten sonra Jakub Mustafa hoca ile 14kglık bir Fırat Turnası yakalamış ancak istediği boyutlarda olmadığı ve istediği görsel malzemeyi toplayamadığı için bu çekimi yayınlamadı.Kim bilir,belki bir gün tekrar gelir,ve o zaman birlikte yine avlanırız. Hikaye videosu :
