Kamçılama olayına gelecek olursak bence mesele kamçılamadan ziyade en önemli husus kamışı sonlandırdığnıız açı ve o açı esnasında misinayı bırakmakta bitiyor.
Gazi hocanın yukarıdaki cümlelerine katılmakla birlikte bir kaç kelime eklersem fizekte atış konusu vardır tam da bizim konumuz
şöyle ki bir nesneyi (sabit hiz ve ivme de )en uzağa atabilmek için 45 derece açı ile atmak gerekmektedir,
Bu bir kuraldır adamlar bunu denemiş ve formülize etmiş yani gergin bir şekilde(boğazda yaptigimız standart omuzdan savurma şeklinde kurşun yerde ve kesinlikle gergin olmali yani kurşunun ağırlığını parmağımızin ucunda hissetmeliyiz ) parmağınızın en ucunda ( çok sıkı değil çok yumuşakta değil tam kararında olacak şekilde ) tuttuğunuz örgü ip ve ya misinayi kamçı gibi kendinize ve ya belinize yük bindirerek değil de tüm gücü kamışın ucuna iletecek şekilde savurup kamışın ucu yere 45 derece açıda kalacak şekilde atış yapmanızı tavsiye ederim,
Yani atış eylemi bittiğinde oltanızın ucu yerden tahmini 45 derece ve ya yakınında bir açıda kalmalıdır ( teorik olarak doğru budur çünkü fizik yalan söylemez kanıtlanmış bir şey
)
Benden çok daha uzağa atan bir kaç kişi tanıyorum bunun doğru stildeyse güç ile doğru oranda olduğunu da düşünüyorum ama önce teknik sonra diğer etmenler diyebilirim...
Lakin sağlıklı atmadan sadece uzağa atmak için atan kişileri de gördüm amacınız önce kendinize,sonra çevrenize sonra da ekipmanınıza zarar vermeden doğru stille uzun süre ayni mesafelere atmak olsun (nacizane)
Bunun içinde pratik şart
Rastgelsin