Hoş Geldin, Ziyaretçi!

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için forumka kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

TERMİK SANTRALLERE HAYIR

Termik Santral kurulsun mu?


  • Kullanılan toplam oy
    46
  • Anket kapatılmış .

seagull

Üye
Katılım
29 Mar 2012
Mesajlar
88
Tepkime puanı
0
Puanları
6
Konum
izmir
Adı
CA
Cihat abi sonuna kadar katılıyorum. Aliağa ile aramız biraz mesafeli ama imkanlarım dahilinde toplantıya katılmayı çok isterim. Paylaşım için çok teşekkürler..
Hayri kardeşim, yanımızda olma fikri bile birilerini rahatsızlık verir. bu çok önemli, biz sizin gibi doğa dostları içerisinde yalnız olmadığımızı biliyoruz, lanet olsun onlar bilmiyor işte...
 

seagull

Üye
Katılım
29 Mar 2012
Mesajlar
88
Tepkime puanı
0
Puanları
6
Konum
izmir
Adı
CA
Cihat abi sonuna kadar katılıyorum. Aliağa ile aramız biraz mesafeli ama imkanlarım dahilinde toplantıya katılmayı çok isterim. Paylaşım için çok teşekkürler..
Hayri kardeşim,
Orada bile düşünmeniz yeter.Dostlarınızla komşularınızla konuşmanız bile önemli.
Varolun.
Balıklara bulsun sizi.
 

dogu

Aktif Üye
Katılım
10 Haz 2010
Mesajlar
130
Tepkime puanı
17
Puanları
18
Yaş
43
Konum
İzmir
Adı
Doğu Eyler
Kan Grubu
A Rh Pozitif
Bende doğaya zararlı olan her şeye karşıyım.
Ama termik santrale karşı olmak bana pek mantıklı gelmiyor, ve yaptırmayalım demektense doğaya zarar vermeyecek şekilde yapılması için çaba sağlamak bana daha mantıklı geliyor.
Bu kadar kalabalık ve dışa bağımlı bir ülkede santral yapmamak kendi bacağına kurşun sıkmak gibidir.
Tekrar önemle belirteyim ben ne pahasına olursa olsun yapılsın demiyorum, yapılacaksa düzgün bir şekilde arıtması ve atık geri dönüşümü olan bir santral yapılsın.
Bizleri her zaman ikiye bölüyorlar, yapılsın yapılmasın diye iki karşı grup oluşuyor ve konunun özü ve nasıl yapılacağı üzerine tartışılmıyor.
Mesela termik santrale karşı olmaktansa önce arıtmanın ve geri dönüşüm sisteminin yapılmasını sağlamak bunun için mücadele etmek bence daha mantıklı.

Çocuklarımıza bağımsız bir gelecek bırakmak istiyorsak enerjiyi daha ucuza mal etmek zorundayız.
 

Faruk Usta

Daimi Üye
Katılım
30 Nis 2010
Mesajlar
1,320
Tepkime puanı
82
Puanları
48
Konum
İSTANBUL /ANADOLUYAKASI
Adı
Faruk
Kan Grubu
O Rh Pozitif
Bedava enerji üretmek varken (rüzgar-güneş) hala bir sürü para harcanarak doğayı yok etmek pahasına elektrik üretmeye çalışan kafalara ben ne diyeyim

Şimdi orada kulisler kurulmuştur ,yok biz son teknoloji yapıyoruz ,kül ve hava kirliliği olmayacak, külliyen yalan ,aynı şeyleri seneler önce Çanakkale/Çan'a yapılan içinde söylediler, bir gidin Çan'a bakalım nefes alabilecekmisiniz...
 

löngöz

Daimi Üye
Katılım
5 May 2010
Mesajlar
1,820
Tepkime puanı
136
Puanları
63
Yaş
68
Konum
İZMİR,AKYAKA
Adı
BÜLENT GÜNER
Kan Grubu
O Rh Pozitif
80li yıllarda kurulan "yatağan" termik santralinin yağatan bölgesine verdiği zararı herkes biliyor ,görüyor,,70 li yıllarda egenin en güzel zeytinlerinin yetiştiği yerdi yatağan,sadece zeytinlerin satıldığı zeytin pazarlarları vardı,,şimdi zeytin ağaçları kurudu veya verimsiz..tarımda aynı durumda ayrıca o bölgedeki insanlarda göğüs hastalıkları hat safhada ve o bölgede özürlü eğitim merkezinde çalışan bir yakınımın söylediğine göre ,,diğer bölgelerden daha çok özürlü çoçuk doğmakda...

yine aynı bölgede kurulan gökova ve yenice termik santralları için çok mücadele yapıldı,gökovada denize açıldığımda denizin dibinde tüten bir baca görmek beni kahrediyor,,
nemrut körfezinde ,aliağada açılması düşünülen santral denizden hareketle olacağı için çok sakıncalı..ben bu konuyu face de elimden geldiğince işliyorum..etrafıma anlatıyorum..
daha önceki santrallerin yapılması engellenemedi ama umarım bu engellenir...:rolleyes::rolleyes:
Bedava enerji üretmek varken (rüzgar-güneş) hala bir sürü para harcanarak doğayı yok etmek pahasına elektrik üretmeye çalışan kafalara ben ne diyeyim

Şimdi orada kulisler kurulmuştur ,yok biz son teknoloji yapıyoruz ,kül ve hava kirliliği olmayacak, külliyen yalan ,aynı şeyleri seneler önce Çanakkale/Çan'a yapılan içinde söylediler, bir gidin Çan'a bakalım nefes alabilecekmisiniz...
değerli genç arkadaşlar,,yukarıda ben ve Faruk dilimiz döndüğünce geçmişte verilen sözlerin şimdi ne halde olduğunu anlatmaya çalışıyoruz,,,
ama görüyorumki bazı genç arkadaşlar karşı olmadığını söylüyor,,ve gelecek ve enerji için önemini anlatıyorlar...
malum ülkemizde siyasi iktidarlar bir konuda iş bitirinceye kadar çok iyi çalışırlar ,,konuları işlerler ve ikna edecek bir grub insan bulabilirler bu durum yıllarca aynıdır,,ama önemli olan bu durumun değişmeyen sonuçu,,malesef oda hep aynıdır ,,yani sonuç hep hüsran,,
yani,,çevre kirliliği,doğa katliyamı,"kanser vakaları" akciğer hastalıkları,küf dağları,ve tabiatın ortasında filitresiz bacalardan tüten dumanlar,,bunları tekrar mı yaşayacaksınız?
bu santrallar kurulup tahribat başladıktan sonra,,birde halk arasında konuşulan
muhabbet şudur..
eskiden burada bir zeytin olurduki anlatamam size,,nerde o erikler,kirazlar,,şeftaliler,,ya dometesi ,biberi ,salatalığı manavdan mı alacaktık ne hallere düştük gibi.....
bu yazı bu anlatım basit ve güncel gelebilir,,ama geçmiştede santrallara start verilmeden önce durum aynıydı ve malesef yine aynı...
bir egeli olarak YATAĞAN ı,GÖKOVA yı, kaçırdık ,,gerekli protostaları yapamadık diye düşünüyorum..
hiç olmazsa ALİAĞA yı kaçırmıyalım derim ,,elimizden ne geliyorsa yapmalısız diye düşünüyorum....:):)
 

seagull

Üye
Katılım
29 Mar 2012
Mesajlar
88
Tepkime puanı
0
Puanları
6
Konum
izmir
Adı
CA
değerli genç arkadaşlar,,yukarıda ben ve Faruk dilimiz döndüğünce geçmişte verilen sözlerin şimdi ne halde olduğunu anlatmaya çalışıyoruz,,,
ama görüyorumki bazı genç arkadaşlar karşı olmadığını söylüyor,,ve gelecek ve enerji için önemini anlatıyorlar...
malum ülkemizde siyasi iktidarlar bir konuda iş bitirinceye kadar çok iyi çalışırlar ,,konuları işlerler ve ikna edecek bir grub insan bulabilirler bu durum yıllarca aynıdır,,ama önemli olan bu durumun değişmeyen sonuçu,,malesef oda hep aynıdır ,,yani sonuç hep hüsran,,
yani,,çevre kirliliği,doğa katliyamı,"kanser vakaları" akciğer hastalıkları,küf dağları,ve tabiatın ortasında filitresiz bacalardan tüten dumanlar,,bunları tekrar mı yaşayacaksınız?
bu santrallar kurulup tahribat başladıktan sonra,,birde halk arasında konuşulan
muhabbet şudur..
eskiden burada bir zeytin olurduki anlatamam size,,nerde o erikler,kirazlar,,şeftaliler,,ya dometesi ,biberi ,salatalığı manavdan mı alacaktık ne hallere düştük gibi.....
bu yazı bu anlatım basit ve güncel gelebilir,,ama geçmiştede santrallara start verilmeden önce durum aynıydı ve malesef yine aynı...
bir egeli olarak YATAĞAN ı,GÖKOVA yı, kaçırdık ,,gerekli protostaları yapamadık diye düşünüyorum..
hiç olmazsa ALİAĞA yı kaçırmıyalım derim ,,elimizden ne geliyorsa yapmalısız diye düşünüyorum....:):)
Sevgili Bülent,
Biz yaşımız geçtiği için mi böyle düşünüyoruz bilmiyorum. Genç arkadaşların tepkisi biraz farklı. Biz yarını bugünden görüp ona göre tedbir alınsın diye yırtınıyoruz. Aliağa körfezi inanın Alaçatı körfezinden daha güzel. Aliağa bir turizm kenti olsaydı pek çok yerden daha iyi geliri olurdu. Petkim, Tüpraş Kamu işletmeleri idi 5-6 sene evvel. Fabrikaların arazisi devletin olunca arsalar yok yere düşük fiyatlara gitmiş vaktiyle. Bölge halkı ancak müteahait veya taşeronda iş bulabilmiş yıllar yılı. Yani asgari ücret. Şimdilerde o da yok. Aliağa ağır sanayi bölgesi. Gözden çıkarılmış bir bölge. Gerçekten ama gerçekten Ayvalık ve Şakran dan sonra zeytini en verimli ve lezzetli bir bölge Aliağa. Ama tarım alanları bir bir sanayi tesisi oluyor. Şimdi denilebilir ki bu işsizlikte iş sahası açılıyor daha ne istiyorsunuz?
Güzel bir sözümüz var. "Eşek olduktan sonra semer vuran çok olur." İnanın Gemi sökümlerde 12 saat çalışma ve her gün bir işçinin yaralandığı veya öldüğü son derece tehlikeli bir sektörde En baba aylık 800-1200 TL. Demir çeliklerde Bir o kadar tehlikeli sektör ücret daha da düşük.
15 seneden daha fazla çalışan işçi çok az bulursunuz. işten çıkarılan işçinin tazminat alması da o kadar kolay değil bu sektörlerde. İşçinin bini bir para. Patron elimi sallasam 1000 tane işsiz kapıda diyerek son derece kötü ve ağır koşulları dayatıyorlar.Yani Bizi açlıkla terbiye ediyorlar. İşçi patronu iş verdi diye sevinmeli mi? İşçi olmasa patron nasıl kazanırlar o paraları? kim yapar o en tehlikeli üretimleri. Siz hiç TV veya gazetelerde 'iş kazası sonucu fabrikanın patronu hayatını kaybetti' diye haber okudunuz mu? Galiba Literatürde buna "sınıf bilinci" diyorlar, işte bu yok bizde.
İz.Demir Çelik kuracağı Termik santral için şöyle güzel, böyle çevreci vs. vs. diyor ama, halen esas üretim yaptığı demir çelik fabrikalarının bacalarında filitre yok. Gel de bu yalanlara inan. Neyse çok uzattım. Toplum olarak hep birlikte düşünelim. Ben size Nazım dan bir şiir armağan edeyim.
DÜNYANIN EN TUHAF MAHLUKU
akrep gibisin kardeşim,
korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
serçe gibisin kardeşim,
serçenin telaşı içindesin.
midye gibisin kardeşim,
midye gibi kapalı, rahat.
ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim.
bir değil,
beş değil,
yüz milyonlarlasın maalesef.
koyun gibisin kardeşim,
gocuklu celep kaldırınca sopasını
sürüye katılıverirsin hemen
ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.
dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,
hani şu derya içre olup
deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf.
ve bu dünyada, bu zulüm
senin sayende.
ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
kabahat senin,
demeğe de dilim varmıyor ama
kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!
 

löngöz

Daimi Üye
Katılım
5 May 2010
Mesajlar
1,820
Tepkime puanı
136
Puanları
63
Yaş
68
Konum
İZMİR,AKYAKA
Adı
BÜLENT GÜNER
Kan Grubu
O Rh Pozitif
sevgili Cihat,,
bizler formda bu konuyu okuyan arkadaşlara yeterli mesajları ilettik sanırım,,herkesin bu duyarlı mesajları çevresine ve arkadaşlarına anlatacağına eminim..
eylemlerin takipcisi olacağız ve elimizden geleni yapacağız,
güzel şiir için teşekkürler...:):)
 

ryetik

Daimi Üye
Katılım
28 Ara 2010
Mesajlar
809
Tepkime puanı
47
Puanları
18
Yaş
46
Konum
İstanbul - Samsun
Adı
Ramazan Yetik
Almanya 2009 yılında yenilenebilir enerji için 20 milyar Euro yatırım yaptı. Biz ise nükleer santraller yapmaya karar verdik.
Almanya'da 2009 yılı itibari ile yenilenebilir enerji sektöründe 300 bin 5 yüz kişi çalışıyordu. Bizde ise 2010 yılında 200 bini geçti.
2009 yılında Almanya da 21614 rüzgar gücü santrali vardı. Bizde 2011 de 72 tane.
Almanya da Fotovoltaik güneş enerji sistemi ile üretilen elektrik 25000 Megawatt iken bizde kömür santralleri , hidroelektrik santralleri , doğalgaz santralleri , rüzgar gücü ve aklınıza gelen tüm elektrik santrallerinde üretilen güç 53000 Megawattır.
Neden Almanya yı örnek gösterdim? Almanya nın rüzgar ve güneş enerjisi potansiyelleri Türkiye ile kıyaslanamayacak kadar küçüktür.

Bu projeler hayata geçirildiğinde sadece doğayı korumuş olmayız , potansiyeli kullanırsak yüzbinlerce işsize istihdam sağlanır , enerjideki dışa bağımlılığımız biter , dışarıdan enerji almadığımız için hazinedeki açıklar yokolur. En önemlisi doğayı yani yaşamı korumak olsa bile böyle inanılmaz sonuçları var yenilenebilir enerjinin.

Atatürk'ün işaret ettiği muasır medeniyetler seviyesine ulaşabilmek için fabrikalar , yollar v.s yetmez.
Atatürk'ün işaret ettiği yer beynimizde başlıyor , ne zaman muasır medeniyet seviyesinde düşünceye , saygıya sahip olursak o zaman kendiliğinden o noktaya geleceğiz.