hızır şeref gültekin
Daimi Üye
- Katılım
- 17 May 2010
- Mesajlar
- 3,976
- Tepkime puanı
- 422
- Puanları
- 83
- Yaş
- 40
- Konum
- rize
- Adı
- Hızır Şeref Gültekin
- Kan Grubu
- O Rh Pozitif
Merhaba
Ne kadar sıcak olabiliyorsa, o kadar sıcak merhaba..
Uzun süredir hasret kaldığım kalama sesini tekrar duyabilmek için bir hayli uzun süre olta atıp durdum.
Yakın zamanda ip misineye geçtim, makinamdan kaynaklanan sorun sebebi ile de hevesle tepeleme doldurduğum İp misina, Makinamın kafasında ki İp misina neredeyse yarıya indi..
Meğer ne hata kabul etmez yeniliklermiş ! Leader kullanımı için kesin bir karar kılmış olsamda, henüz F/C misina arayışım bitmedi. Geçen hafta dan organizasyon için anlaştığımız Mehmet Sercan öğretmen ve arkadaşları ile dün gece 23:00 sularına kadar olta attık. Benim fabrikaya gitmem gerektiği için, onlardan ayrıldım. İspendek boylarında bir kaç balık alındı avlak çok kalabalıktı ve neredeyse herkes ispendek alıyordu.
Kullandıkları küçük silikonlar sayesinde daha geniş boy yelpazesindeki balıkları cezbediyorlardı. Ben ise hep daha irisi diyerek sert yemlerle devam ettim. Kullandığım yemlerle bir randıman alamamış olsamda etrafımda dolaşan mert delikanlıları izlemek büyük keyif vermişti..
Doğrusu kimseye hissettirmeden doyasıya hareketlerini seyrettim çıktığım taşın etrafında pervane oluyorlardı, bu bir amatör balıkçı için gerçekten harika sahnelerdi..
Onları kandırmak aklımın ucundan bile geçmezdi, gece avında bana balık vurmayınca.. O kafayla iş yerinde sabaha kadar “nasıl olurda oradan balık çıkartırım” diye sabah ettim.
Herkes balık alıpta siz alamayınca, insan birden kendisini felsefenin içinde buluyor.
Saat 03:00 te Mehmet hocayı tekrar aradım “ne yaptınız” diye içimdeki kurt rahat bırakmıyordu beni..
Eve geçtiklerini avı bırakmış olduklarını öğrendim, sabah vardiyeyi bitirdim. Zaten geceden hazır olan ekipmanlarımla direk avlağa vardım. Gece için giyilen elbisenin gündüz ne kadar abartılı olduğunu bir kez daha öğrenmiş oldum.
Giydiğim tulumun içine yüksek vuran dalga giremesin diye, giydiğim mont beni bir hayli terletti onsuzda olmuyordu açıkçası.. Saatler geçtikçe moralim gücüm eforum tükeniyordu. Ama herşeyin av için mükkemmel görünmesi, beni “ha gayret akşam balık doluydu burası burada bir yerlerde olmalı” diye ava adapte ediyordum. Gerçekten de geceden sabaha bir şeyler kalmalıydı.
Biraz dinlenip tekrar giriyordum denize ve saat öğleni geçtikten sonra ilk karşılığımı aldım. Balık çok uzakta değildi 30-40 mt ileride oltama oturmuştu, artık kabul etmeliyim ki bunca zaman ip misina kullanmayarak kendime haksızlık etmişim. Gerçekten zevki ikiye katlıyor diyebilirim her yaptığı hamleyi her mücadelesini katıksız aktaran bir hat vardı aramızda..
Bunca saat onu aradığım için kenara almakta hiç acele etmedim.
Beş dk ya yakın oynadım kenara aldım, balık oltamdayken gerçekten o anı daha da nasıl uzatabilirim diye düşünür olmuştum.
20 dk geçmedi ki bir balık daha bindi, bu çok daha iyi dövüşüyordu kalamayı biraz daha sıktım harika kafa atışlarıyla güzel bir mücadeleden sonra onu da kıyıya aldım. Güneşten yanmış yüzüm, uykusuzluktan çökmüş ruh halim, dinlenmeden çalışmış yorgun bedenim ile dinginlik içindeki ferahlamış ruhum büyük tezatları yaşıyorlardı.
İnanın bir misinayı değişince spin avcılığına yeni baştan başlayacağımı hiç bilemezdim. Deniz kabuğu toplayan bir kaç çocuktan resmimi çekmelerini istedim öğretmenleride Çanakkale’li olunca levreğe dair güzel sohbetler başladı. Son gelen balığın bir gözünün kör olması muhabbet konusu oldu.
Dahası ve daha güzeli siz amatör balıkçı dostlarıma rasgele diyorum...
Kullanılan Ekipmanlar
Kamış : Sava Gear predator 20-60 gr 300 cm
Makina : Shimano Sahara 4000 fb (ihtiyar)
Misina : Pover Pro 0.19 mm İp
Sahte Yem : Sea Spin Mommotti 140 Mul
Ne kadar sıcak olabiliyorsa, o kadar sıcak merhaba..
Uzun süredir hasret kaldığım kalama sesini tekrar duyabilmek için bir hayli uzun süre olta atıp durdum.
Yakın zamanda ip misineye geçtim, makinamdan kaynaklanan sorun sebebi ile de hevesle tepeleme doldurduğum İp misina, Makinamın kafasında ki İp misina neredeyse yarıya indi..
Meğer ne hata kabul etmez yeniliklermiş ! Leader kullanımı için kesin bir karar kılmış olsamda, henüz F/C misina arayışım bitmedi. Geçen hafta dan organizasyon için anlaştığımız Mehmet Sercan öğretmen ve arkadaşları ile dün gece 23:00 sularına kadar olta attık. Benim fabrikaya gitmem gerektiği için, onlardan ayrıldım. İspendek boylarında bir kaç balık alındı avlak çok kalabalıktı ve neredeyse herkes ispendek alıyordu.
Kullandıkları küçük silikonlar sayesinde daha geniş boy yelpazesindeki balıkları cezbediyorlardı. Ben ise hep daha irisi diyerek sert yemlerle devam ettim. Kullandığım yemlerle bir randıman alamamış olsamda etrafımda dolaşan mert delikanlıları izlemek büyük keyif vermişti..
Doğrusu kimseye hissettirmeden doyasıya hareketlerini seyrettim çıktığım taşın etrafında pervane oluyorlardı, bu bir amatör balıkçı için gerçekten harika sahnelerdi..
Onları kandırmak aklımın ucundan bile geçmezdi, gece avında bana balık vurmayınca.. O kafayla iş yerinde sabaha kadar “nasıl olurda oradan balık çıkartırım” diye sabah ettim.
Herkes balık alıpta siz alamayınca, insan birden kendisini felsefenin içinde buluyor.
Saat 03:00 te Mehmet hocayı tekrar aradım “ne yaptınız” diye içimdeki kurt rahat bırakmıyordu beni..
Eve geçtiklerini avı bırakmış olduklarını öğrendim, sabah vardiyeyi bitirdim. Zaten geceden hazır olan ekipmanlarımla direk avlağa vardım. Gece için giyilen elbisenin gündüz ne kadar abartılı olduğunu bir kez daha öğrenmiş oldum.
Giydiğim tulumun içine yüksek vuran dalga giremesin diye, giydiğim mont beni bir hayli terletti onsuzda olmuyordu açıkçası.. Saatler geçtikçe moralim gücüm eforum tükeniyordu. Ama herşeyin av için mükkemmel görünmesi, beni “ha gayret akşam balık doluydu burası burada bir yerlerde olmalı” diye ava adapte ediyordum. Gerçekten de geceden sabaha bir şeyler kalmalıydı.
Biraz dinlenip tekrar giriyordum denize ve saat öğleni geçtikten sonra ilk karşılığımı aldım. Balık çok uzakta değildi 30-40 mt ileride oltama oturmuştu, artık kabul etmeliyim ki bunca zaman ip misina kullanmayarak kendime haksızlık etmişim. Gerçekten zevki ikiye katlıyor diyebilirim her yaptığı hamleyi her mücadelesini katıksız aktaran bir hat vardı aramızda..
Bunca saat onu aradığım için kenara almakta hiç acele etmedim.
Beş dk ya yakın oynadım kenara aldım, balık oltamdayken gerçekten o anı daha da nasıl uzatabilirim diye düşünür olmuştum.
20 dk geçmedi ki bir balık daha bindi, bu çok daha iyi dövüşüyordu kalamayı biraz daha sıktım harika kafa atışlarıyla güzel bir mücadeleden sonra onu da kıyıya aldım. Güneşten yanmış yüzüm, uykusuzluktan çökmüş ruh halim, dinlenmeden çalışmış yorgun bedenim ile dinginlik içindeki ferahlamış ruhum büyük tezatları yaşıyorlardı.
İnanın bir misinayı değişince spin avcılığına yeni baştan başlayacağımı hiç bilemezdim. Deniz kabuğu toplayan bir kaç çocuktan resmimi çekmelerini istedim öğretmenleride Çanakkale’li olunca levreğe dair güzel sohbetler başladı. Son gelen balığın bir gözünün kör olması muhabbet konusu oldu.
Dahası ve daha güzeli siz amatör balıkçı dostlarıma rasgele diyorum...
Kullanılan Ekipmanlar
Kamış : Sava Gear predator 20-60 gr 300 cm
Makina : Shimano Sahara 4000 fb (ihtiyar)
Misina : Pover Pro 0.19 mm İp
Sahte Yem : Sea Spin Mommotti 140 Mul