Hoş Geldin, Ziyaretçi!

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için forumka kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

7 Kg Kuzu...Dogum Gunu Hediyem Buydu

Okyanusca

Aktif Üye
Katılım
1 May 2010
Mesajlar
137
Tepkime puanı
5
Puanları
18
Yaş
56
Konum
Auckland /Yeni Zelanda
Adı
Huseyin Alp Arslan
Asagidaki calismam oncelikle sevgili dostum Ibrahim'e (Zipkinci Ibo) dogum gunu hediyesidir. Bunun yaninda dogum gunumu kutlama inceligi gostermis tum dostlarima itaf edilmistir.
 

Okyanusca

Aktif Üye
Katılım
1 May 2010
Mesajlar
137
Tepkime puanı
5
Puanları
18
Yaş
56
Konum
Auckland /Yeni Zelanda
Adı
Huseyin Alp Arslan
7 Kg Kuzu...Dogum Gunu Hediyem Buydu

1.BOLUM
"KIRMIZI"


Telefonum caldi.Acdim.Bizim Turgay ariyordu.Cigerden vurmayi hedef almis , kiskandirici bir ses tonuyla;

-Hey Alp...Devrim'le Kohi'deyiz.Az once 2.5kg lik bir Snapper(Mercan) aldik.Oncesinde de 2 tane de kiloluk cikardik.

Ee..!? Simdi buna ne diyeceksin ki? Ona istedigini vermeyen soguk kanli bir ses tonuyla cevapladim.

-Ustadim, maasallah.Ben calisiyorum , az sonra dagitima cikacagim.Simdi gelmeme imkan yok.Siz bensiz devam edin.Kismetse yarin yoklayacagim oralari.Guzel haber verdin.Sagol...

Konusma kisa surdu ama beni tanidik duygulara suruklemeye yetti. Neden onca yil, onca tecrubeden sonra hala boylesi bir haber aldigimda yuregimi basar bu kiskanclik? Yani oyle ahim sahim onemli bir trofe haberi de degil. Sadece o bolgeden yakaladigimiz genel mercan boyuna gore biraz daha irice bir baligin haberi.Ancak gene de kalemde gol gormus gibiyim.Gozumun onune Turgay'la Devrim'in 2.5 kiloluk bir mercani cektikten sonraki olasi halleri geliyor.Turgay'in muzipce Devrim'e goz kirpisini sanki gorur gibi oluyorum. Ona "Bak simdi Alp'i nasil catlatacagim" diyor, sonra telefona sarilip beni ariyor. Iyi guzel de niye bu beni gercekten catlatiyor?:rolleyes:Ic cekerek, kendimin kendimle paylastigi boylesine bir zayifligin bir an icimi basan tiksintisiyle dudaklarimi kemirerek cevabi buluyorum. Cok ama cok basit. Hala kocaman bir cocugum.Hala baliklarin en guzellerini , en nadidesini herkesden once ben yakalamak istiyorum.Her Ferhat'in bir Sirin'i vardir.Benimkisi baliklar olmus.Mecnun etmis beni.Bu cilginlik degil de ne?Kendi deliliginin farkinda olan bir deliye," deli " derler mi?Bu sorularin cevabini da size birakiyorum.Amaaaaaa! Bu divanenin de bildigi bir sey vardir.Bir anda kafamda tilkiler donmeye basliyor. Bakin simdi bu hinzira ben ne yapacagim! Sen misin yangina korukle giden? Sen misin kora icin icin ufleyen? Yani " Sen calis ,biz parsayi goturelim" havalari haa.Ben sana ne yapacagimi biliyorum.(!)

Fotograf makinami kaptim.Minibusume atladim.Ver elini Kohi.20 Dakka sonra vardim bunlarin balik tuttuklari yere. Hava muhtesem.Tam anlamiyla bir yaz gunu.Bizimkiler neredeyse piknige gelmisler.Sezlonglar yayilmis.Malzemeler ortaya sacilmis.Devrim bir kose de, "hos geldin" dercesine gulumsuyor, bizim gonlu genc abimiz , hinzir Turgay kamisini sallamis, dipcigi, tasa sapladigi kamis yuvasina sokmakla mesgul.Beni daha gormedi. Bagirdim.

-Cikarin bakalim dostlar su 2.5kglik mercani. Fotograflarinizi cekmeye geldim.Ee ..!Madem boyle guzel bir balik cikardiniz buralarda, bir aniniz kalsin onunla.Soyle bir gecinde , su buyuk reislerin resimlerini cekelim ganimetle .Tam olsun.

Turgay basina geleni anlayip, ama hinzirligindan hic bir sey kaybetmeden guluyor.Yuzunde kendisi kadar kocaman, kucakliyan, simsicacik bir dostluk var. Devrim itirafi ona barakmadan cozuluyor.

-Yok abi sen Turgay'a inanma.Balik o kadar buyuk degil.

Sonrasinda baligi koyduklari kutuyu aciyor ve iste namideger 2.5 kglik mercan...



Mercan Devrim'in ellerinde... Yakalamakla kalmamislar, oyle kasla goz arasinda baligi ayiklamislar, pullarini kazimislar.O yuzden renkden eser yok. Bu seferlik hep birlikte kusura bakmiyoruz.

Bu snapper"buralarda bu baligi boyle adlandiriyorlar", 1kg anca gelir.Bildigin tavaligin biraz kabacasi anlayacaginiz. Tam 17 yildir bu Kohi sahilinde, isten firsat buldukca , oyle kisa bir sure icin kafa dinlemek amaciyla bu avlaga gelir, olta atarim."Buradan 2.5 kg ve ustu mercan gelmez" diye bir sey yok.Ancak cok nadirdir. Sadece bir kere 5-5.5 kg arasi , toplasan 20yi gecmeyecek 2-2.5 kglik mercanlar cikardim o sahilden, onca yil .Ancak kanuni boy olan 27cm ve azicik ustu cok mercan tuttum bu kayada. Genelde kahawai denilen Yeni Zelanda da oldukca rahat tutulan baska bir balik burda bizi hic nasipsiz birakmaz.. Kisaca buyuk hayallerin pek gercege erdigi bir avlak degildir.Isten gucten kacip, olta islatacagin yerdir .Yani Turgay, " 2.5kg mercan tuttuk" dediginde, bunun balikci abartmasi oldugu %75'lerdeydi. Iste o yuzden, kaptim fotograf makinasini geldim, bu hinzir ve bir o kadar da tatli adami suc ustu yakalamaya.Hem de butun delillerle...Artik bundan sonra feristahiyla gelsin elimden kurtulamaz.:eek:





Dostum ve buyuk balik asigi Turgay.Su guluse bakin.Dedigim kadar var degil mi?



Maktul , suc aleti , kurban ve suc mahali...;)


10 gun kadar once Whangaparoa'daki Duncans Bay'de hep birlikte kingfish(Seriola Lalandi)'e olta atmistik.Gecen sene Ustadim Turgay burdan oldukca guzel kingyler aldi. Ben de senelerce once yaklasik 9kglik bir kingfish yakalamistim orda. Ancak bu avlak o gunler kingfishden daha cok dulger baligiyla meshurdu. Pek mercan yapan bir yer olmadigindan oraya bir suredir gitmiyordum. Uzun yillardan sonra Turgay'in kivilcimiyla ateslenip bir kez daha ziyaret ettigim o gun, benim oltaya bir kopek baligiyla, kingfish atladi.Ancak kopek canli yemimi ignenin altindan koparip gerisine devam etmeden gitmis. Belden assagisi yarim ay kesik bir kahwai balon oltada kalmisti.Yemi cikardigimda fark ettim.Bu tur oltayi oyle elinde tutup, aportta tasmalamayi bekliyemezsin. Cunku hem takim agirdir hem de avi beklemek saatler surer. Bu nedenle kopek baligi gibi keskin disli baliklar kimseyi uyandirmadan ,pek goruntu vermeyen bu bulanik sularda yeminizi kesip gidebilir. Buyuk bir kayip degil.Cunku onu hedeflemiyor, ona gore olta atmiyorsaniz saglam bir kopek baligi ignenize takilirsa cogu zaman cok pahali sonuclar ve husranla sizi birakip gider. Hem her zaman dedigim gibi, bir canliyi agzinda igne ve 100 kusur metre misinayla okyanusda birakmak hic de arzulanacak bir sey degil.Kingfishe gelince...O da gozumuzun onunde oltama atladi ancak kismetsizdik.Bir sekilde huylandi ve yemi kusdu.Ancak sudan firlayip ignemdeki canli kahawaia dalisini bir gormeliydiniz. Muhtesem bir kuvvet ve inanilmaz zarif bir hayvan.Suyu hallacin pumugu karistirdigi gibi karistirdi.Gerisinde kopuklu bir iz ve oldukca hirpalanmis yemimizi birakirken, hepimiz bu sezon kingfishlere baska bir gun icin verilmis sozumuz oldugunu biliyorduk.




Turgay. Avusturalya da bizim sariagiz veya muskar olarak bildigimiz jew fishlerin 39 kgligini cikarmis, pek cok amatorun ruyasi olabilecek baliklari kismeti yapmis gercek bir oltaci. Yem takistaki ciddiyete, kendinden gecmislige bakarmisiniz.!Tilsimli bir dunyada su an o. Diger insanlarin aksine, amator oltaci olarak orda olmanin ne demek oldugunu biz biliyoruz. Ve bu yuzden...Iste bu yuzden , Rabbimin sansli kullariyiz.

Dostlarimdan bu muhabbet ve saka dolu gunun nihayetine erip, izin istiyorum.Yapacak isler var. Onlarla Duncan's Bay'e bir kez daha gitmek icin sozlesiyorum. Ayrilirken, bir marti gozume carpiyor.Hemen denklansore basiyorum.



Su, bir dalganin kucagindan , oteki dalganin kucagina , kiyidaki cakil taslarini ve kabuklulari hoyratca kumda savururken , dinlemekten hic bikmayacagim bestesini mirildaniyordu. Gozlerimse hala ucup giden o narin deniz kusunda. "Hic boylesine kirmizi gagali bir marti gormus muydun ?" diye sormaktan kendimi alamiyorum.Birden bire beynimde bir simsek cakiyor.Kirmizi! Hani ip uclarini birlestirirsinizde, o gune kadar hic farketmediginiz bir gizi bir anda cozumleyiverirsiniz ya...Iste aynen oyle! Kirmizi!!!! Arkadaslarimla gecirdigim bu sure icinde bilinc altima calinan goruntulerden Turgay'la ilgili kipkirmizi bir ayrinti gun isigina cikiyor.



Aksamin perdesini kapayan gun batiminda, onun gogu kirmiziydi ... Misinasi kirmiziydi... Kirmizi bir hirka, icine kirmizi bir tisort giymisdi. Kipkirmizi mercanlar yakalamaya gelmisdi.Martilar bile kirmizi ruj surup , gozlerine kirmizi surme cekmisti...Kizilcik serbeti icmisde kan kesmiscesine dem olmus bu sularin koynunda , bu dingin kayaliga onu seyretmeye inmisti.

Hepimizin sadece bize ait bir ruhu, o ruhun sadece ona ait bir evreni var mi gercekten?Varsa..?Bunlarin arasindaki iliskiden bizi biz yapan bir renk doguyor olabilir mi?."Mesala simdi bana Turgay'in ruhunu ve o ruhun evrenini tek bir renkle ifade edebilirmisin? "diye sorsaniz, size sadece " Kirmizi " derdim... Sicak, alev alev , icten ice yanan bir kirmizi...

Dalip gittigim derinlerde, icim icime, "Ya senin rengin ne?" diye fisildiyor.Peki ya siz! Hic kendinize "Rengim ne ?" diye sordunuz mu?...
 

Okyanusca

Aktif Üye
Katılım
1 May 2010
Mesajlar
137
Tepkime puanı
5
Puanları
18
Yaş
56
Konum
Auckland /Yeni Zelanda
Adı
Huseyin Alp Arslan
7 Kg Kuzu...Dogum Gunu Hediyem Buydu

2.BOLUM
"Avlagimiz ve Oltaciligimiz Hakkinda Biraz Bilgi, Durum Hercai"





Avlagimiz.Duncan's Bay kayaliklari. Muhtesem bir guzellik degil mi?

3. Ocak.2012... Yani dogumgunumden bir gun sonra... Ogullarim Erol ve Ilir, balikci dostlarim Turgay ve Devrim'le Duncan's Bay'e geldik. Daha once de ifade ettigim gibi hedefimiz kingfishdi.Asagida avlagimizin kusbakisi bir goruntusu var.



Kirmiziyla isaretledigim alan arabamizi park ettigimiz yer ve avlaga inen yolun guzergahi.Burasi Whangaparoa Yarim adasinin kuzey baslangici.Yani okyanusa baktigimizda sag tarafimiz kilometrelerce kuzeyden inen suya duvar yapiyor.Boylece biz bu duvarin baslangicinda oluyoruz. Avlagimiz acik denize direk bakiyor ve volkanik olusumlarin uzerine yerlesmis kumkayasindan yekpare bir kutle olarak denize giriyor.Biz bu kayanin sag kosesinin isaretledigim ucundan olta atiyoruz.Cunku bu noktanin hemen onu, bu kayaligin en derin yeri ve burda med-cezirin en yuksek noktasinda 4-5m suyu bulabiliyoruz.Resimde de gorebileceginiz gibi kayaligin 6-7 m acigindan itibaren okyanus tabani kum.Olta attigimiz bu derin noktanin onunde her zaman sari goz kefal, istavrit, piper denilen ve zarganaya oldukca benzeyen avci baliklarin oldukca ragbet ettigi yem baliklarini bulabilmek mumkun. Bunun yaninda sanirim burasi kahawai baligininda ureme alani veya boyle bir alana yakin bir yer, cunku 5 ila 20cm arasi kahawai vanosu ve palazinin baska hic bir yerde bu yogunlukta oldugunu gormedim.Ayrica kalamarda bu kayaligin ziyaretcileri arasindadir.Ozellikle kahawai, onun ardindan piper ve kalamar kingfishin en sevdigi yemlerdir.



Kahawai...(Arripis trutta) Pasifik Salmonu olarak da taninir ve kingfish(seriola lalandi)'in en sevdigi avdir.

Dulger baligi(John Dory) da kingfish gibi bu yemlere ragbet eder ve onuda burda bulmak oldukca ihtimal dahilindedir. Zamaninda burda pek cok dulger baligi cikarttim.Anlayacaginiz avlagimiz avci baliklarin ugrak noktasi.



Dulger baligi (Zeus Faber) Ingilizce'de John Dory olarak bilinir ve bu avlakta tuttugumuz baliklardan biridir.Ancak bugun onun pesinde degiliz.

Takimlarimiza gelince; bana uzun yillar muhtesem baliklar hediye etmis sorf kamisim Kalender ve oldukca yeni makinam Dervis bugun sag kolum.Kalender 4.15cm Kilwell ve Dervis Daiwa Sealine cikrik makina.Misina kalinligimiz 15kg ve 0.40mm. Bu kiyi avciligi acisindan kingfishe uygun bir rakam. Ignemiz 30lb ,0.60 mm , 1.5 kulac bedene bagli 0.8Mustad Hoodlum. Cocuklarima bambu kamislardan olta yaptim.Onlar yem tutacaklar.Bu ayni zamanda onlara yem takma ve seri avlana bilme acisindan iyi bir pratik olacak.




Kalender ve Dervis son zamanlarda balon oltada cok hummali calisiyorlar. Insaallah bugun calismalarinin karsiligini alacaklar.Dervisi 500m 15kg Platypus Platinum misinayla donattim.



Ignemiz 0.8 Mustad Hoodlum.Bence canli yem icin muhtesem bir igne.Turkiye'de akya, sari kuyruk , sari agiz, levrek ve sinarite kullanilabilir.





Avlagimizda herkes ve hersey muhtesem gune hazir; ben haric.Yer, gok, deniz civil civil. Ben haric.Bambaska bir dunyadayiz ama. Ufukta bir gok kusagi gulumsuyor ama. Isigin butun tadi icimde ama. ...Nasil anlatsam bir seyler tam degil...Herseyin rengi hercai sanki ...Bana guven vermiyor.Sozunu tutmayacak, istedigimi vermeyecek, bana ihanet edecekmis gibi geliyor.Fakat karamsarligin sesine kendimi teslim edecek degilim.Kalbim riskleri okumayi bilebilir ancak ben onu umutsuzluga kendini terketsin diye buyutmedim.Bu evren rengarenk bir gok kusagi ve bu gok kusaginin en guzel rengi de umut... Her baktigim zerre ve canli bir renge burunmus .Bunu goruyorum ve ben karamsarligimin asil nedenini biliyorum. Bu tek bir sorunun cevabini verememekle ilgili."Benim rengim ne ? " Benim bu renk cumbusunde yerim nere?Insanin en buyuk yasam seruveni bu evrende ki varliginin yerini ve temayulunu icten ice sorgulamasi degil midir? Ne derin, ne rahatsiz edici bir sorudur bu? Her seyi gormek oldugunca, her seyi ogrenmeye calismak olabildigince ama kendini gorememek, kendini bilememek!?? Yillarca onun anlamini aramak nasil bir acliktir?Simdi anliyorum. Kaybolmak sadece bir zaman , mekan sorunu degil?Asil kaybolmak bu sorunun cevabini verememek. Herkesin rengini gorebilirken kendi renginden habersiz olmak. Aslinda en buyuk kaybolus, en buyuk yitiklik bu...
 

Okyanusca

Aktif Üye
Katılım
1 May 2010
Mesajlar
137
Tepkime puanı
5
Puanları
18
Yaş
56
Konum
Auckland /Yeni Zelanda
Adı
Huseyin Alp Arslan
7 Kg Kuzu...Dogum Gunu Hediyem Buydu

3.BOLUM
"Rengimi Gercegim ve Hikayem Anlatiyor"



Cocuklarla kayaliga indigimde Turgay ve Devrim coktan baliga baslamislardi.Ruzgar savuruyor, dalgalar kiyiyi sevimsizce dovuyordu. Etrafsa oldukca kalabalikti.Butun bu hazirliktan sonra boylesi bir manzarayla balikciliga baslamak beni biraz bozdu.Tekbasina olsam hadi gene katlanirim, ancak evlatlarla, kalabalik ve kotu hava hic cekilmez.Bu spor bu memlekette oldukca tehlikeli is. Baliga mi konsantre olacaksin , yoksa "Cocuklarin basina bir sey gelir mi?" korkusuyla onlara mi? Gozum dalgalarda, olta atanlarda. Bir sure baliga baslamak bile icimden gecmedi.Turgay'a "Gel Kohi'ye gidelim.Bu kalabalik burda hic cekilmez ." dedim ama onun akli gecen sene yakaladigi kingylerde kalmis.Sezona artik yeni bir siftahla baslamak istiyor."Kalalim" diye diretti.

Evlatlarin bambu kamislarini donattim.Direktifleri verdim. Benimle neredeyse bebekliklerinden beri baliga geldikleri icin aslinda ne yapmalari, neyi yapmamalari gerektigini cok iyi biliyorlar.Allah razi olsun, uslu ve soz dinleyen yavrulardir.Butun gucleriyle bana yem yakaliyabilmek icin ugrasmaya basladilar..



Buyuk oglum Erol daha yeni 10 yasina girdi.Kucugun adi Ilir ve 6 yasinda. Ikiside babalari gibi balik ve deniz asigi.Umarim bir "Maasallahi." onlardan esirgemezsiniz.




Ciddiyete bakarmisiniz.Bu cocuklarda is var. Kingfish gibi buyuk baligin pesinde kosmak aslinda takim isidir.Gordugunuz gibi evlatlarim bu takimda yerlerini coktan aldi.Ancak bugun yem oldukca kisir.Ay dondu.Dolunay oncesindeyiz ve balik yemiyor.Zaman gectikce yem olmayacak kadar kucuk istavritler, sari goz kefaller tutup , tekrar denize saliyorlar.Aradigimiz boyda bir kahawai henuz ortada yok.





Hafiften yuzlerimiz asik, elimizden geleni yapmaya calisirken,Turgay'in sesini duyuyorum.Ona taraf yoneldigimde bana muhtemelen Koreli baska bir balikciyi isaret ettigini goruyorum.Asyali balikci kaya oyuklarina birikmis deniz suyunda sakladigi baligi gosterip,onu alabilecegimi soyledi. Biz gelmeden cok once bir kahawai palazi tutmus. Gercekten tam yem olabilecek buyuklukte , hem de oldukca saglikli bir balik.Cok tesekkur ederek yemi kapiyorum.Hani " Gokte ararken, yerde buldum" denir ya.Iste aynen oyle...Dikkatlice kahawai canli yem igneme gecirerek, saliyorum yardan asagi.Balik suyu bulur bulmaz balonumu aciga tasimaya basliyor. Makinamin kalama direncini , yemimi bu kayaligin onunde rahat gezebilecegi bir mesafeye eristirdikten sonra, artiriyorum.Artik bekleme vakti.

Saatler gectikce herkesin tadi ufak ufak kacmaya basliyor.Inceden yagmur yagiyor.Deniz calkantili. Su ana kadar kimsede kayda deger sonuc yok.Neyseki bu durum cevremizdeki kalabaligi yavas yavas mintikayi terk etmeye zorladi da , biz de isimizi yapacak biraz daha genis ve ferah bir alan bulduk.Tam bu arada Erol'un heycanli cigliklariyla irkiliyorum. Cok guzel bir kahawai cikartiyor. Gozleri sevincten patlayacak.Yuz yumur yumur.Birden tekrar nesemiz yerine geliyor. Bu oltama taktigim yemden bile daha guzel bir kahawai ancak yemi derinden yutmus. Kan kaybediyor. Ne yazik ki onu canli yem olarak kullanamayacagiz. Ancak Erol oldukca gururlu.Nede olsa buraya geldik geleli babasi dahil onca balikcinin arasinda bir tek kayda deger balik cikaran o.Bana buyuk bir heycanla nasil vurusu aldigini ve baligi yakaladigini anlatiyor.Bu arada tabrikleri kabul ediyor. Yuzundeki gulumseme paha bicilmez.Yavrumun basi yukseklerde, hatta goge ermis. Bir baligin bizi bu kadar mutlu edebilmesi nasil bir tilsimdir?Hala cozebilmis degilim...

Ilir bir sure Erol'un kahawaile oynuyor. Yemciligi coktan birakmis.Kahawaidan da bir sure sonra vaz geciyor.Kaya catlaklarinda yengec bulma sevdasina daliyor, ordan oraya segirttiriyor. Keyifli olmalari beni mutlu ediyor ama baliktan aslinda eser yok.. Normal sartlar altinda hayatta devam etmezdim boyle bir havada.Bu deniz bugun hircin.Sabrimizi sonuna kadar test ediyor.Gozum bu umutsuz dusuncelerden siyrilip bir cocuklara bir de oltama kayiyor..Bir an balonumun telasli haraketlerle aciga ciktigini goruyorum. Nefesim kesiliyor.Kasla goz arasinda ,yagmur yemis camurlu yem yesil sularda , butun ihtisamiyla yemyesil bir sirt beliriyor . Yemim agzinda sanki bir saniye oylece duruyor. Sonra o sapsari muhtesem kuyrugun suyu tokatlayisini goruyorum. Misinam sonsuz bir hizla derinlere akiyor. Mikinam car car. Iste an bu an.Herkes de bir saskinlik.

Turgay tam bir profesyonelin yapacagi gibi etrafta ne kadar olta varsa sudan cekmeye, toparlamaya basliyor.Bense hic bir seye dokunmadan, bir sure misinamin makaradan bosalisini , kamisimin muzaffer bir edayla bel vermesini seyrediyorum. Sonra Kalender ve Dervis'le elele veriyoruz. Kendimize guvenimiz tam.Telasa hic gerek yok. Yepyeni 500m misinayla mucadelenin en kuvvetlisini verebilecegimizi biliyoruz. Baligin acilmasi, yorulmasi lazim. Onu gucu kuvveti yerindeyken, kisa misinaya birakmak istemiyorum.Boyle bir durumda esneme oldukca duseceginden ani bir firlayis her seyin sonu olabilir. Ancak bu balikta bir gariplik var.Ondan bekledigim 100-150m lik ilk kosunun, birak yarisini uctebirini bile yapmadi. Sadece kuvvet vermeden , rakibini tanimaya calisan bir ***sor nasil ringde gezerse o havada geziyor.Sanki misinaya yuklenmek istemiyor.Gene de temkinliyim.Cunku yorulmadigini biliyorum. Bu beni korkutuyor. Cekmekle cekmemek arasinda kaliyorum. Kamisa verdigim yayi bozmadan, butun dikkatimle bir 10m kadar toparlamaya basliyorum. Bir anda basiyor. "Hah simdi gercek savas basliyor" diyorum ama "Hayir!" bes metre bile gitmeden gene misinaya yuklenmeden turlamaya donuyor. Ona solumdaki acikliga gitmesi icin izin veriyorum. Onu takip ederek istediginde misina vererek bir sure yuruyorum. Ancak bekledigim amansiz kafalarin, bir orada bir burada kuheylan kosularinin olmayacagini gorunce kafasini kayaligin derin noktasina yuzebilecek sekilde donduruyor ve bosluk vermeden toplamaya basliyorum. Arada cok takatsiz kosularla balik geliyor. Sevgili Turgay kakici kapmis bile.Beni olasi risklere karsi uyariyor, " Cikrigin bir kenarina misina yigmamam gerektigini , elimle misinayi duzeltmem gerektigini hatirlatiyor." Ancak soylediklerinin farkindayim. Her sey beklenmedik olculerde kontrolumun altinda. Turgaya hazirlanmasini , az sonra baligi kakic mesafesine tasiyacagimi soyluyorum. Rihtim kenarina ulasan balik, hafiften kendini gosteriyor. Yeni Zelanda da 75cm'den assagi kingfish tutarsaniz salmak zorundasiniz. Avimiz bu boyutlarin oldukca uzerinde ancak asla bir dev degil. Kamisi hafiften vincleyip, misinayi kisaltarak baligi Turgay'in onune cikariyorum.O da gayet guzel bir vurusla kakicliyor. Alkislar, sevinc cigliklari arasinda sezonun ilk trofe avini kayaliklara yatiriyoruz.Cocuklar mutluluk sarhosu.Baligin uzerine ususuyorlar.Yedi duvelden insan fotograflarimizi cekiyor.Baliktan igneyi cikarirken onun neden butun gucuyle savasmadigini anliyorum.Ignem ust damagin tam ortasina saplanmis. Boyle iyi bir noktaya yerlesmis igneyle savasamazdi.Zaten bu boydaki bir kingfish icin oldukca kilosu dusuk ve suzgun. Donuste tarttim 6.9 kg geldi. Burdan sonrasini birakalim fotograflar anlatsin...




Iste sezonun ilk odulu. Dogum gunumu kutladigim gunun hemen ertesinde oltami onurlandiran bu balik, bana daganin nazik bir hediyesi degil de ne? Okyanusa , yere , goge , ellerimdeki bu muhtesem guzellige, her seyin otesinde , butun bu mucizenin sahibine minnettarim...




Sevgili Dostum Turgay butun tecrubesiyle, balikla mucadelemin basindan sonuna kadar bana kusursuz bir destek verdi. Cogu acemi kiyida saglam bir balikla carpisani gorunce , oltasina davranir, mucadele edilen avi riske edebilecek hatalara ve hendikaplara neden olabilecek davranislarda bulunur. Turgay butun bu hatalari ve hendikaplari elimine edecek her turlu onlemi aldigi gibi baligi kiyiya alirken benimle cok uyumlu bir isbirligi icindeydi. Sevgili dostumun tecrubesine bir kez daha burdan sapka cikariyorum. Bu balik oncelikle Turgay olmak uzere , butun ekibimizin katkilariyla tutuldu. Herbirine bu vesile ile cok tesekkur ediyorum.




Kingfish sezonunun acilisinda boylesi bir av oldukca umut verici. Umarim bu sene sizlere bundan cok daha irilerini gosterebilme firsatim olur.
 

Okyanusca

Aktif Üye
Katılım
1 May 2010
Mesajlar
137
Tepkime puanı
5
Puanları
18
Yaş
56
Konum
Auckland /Yeni Zelanda
Adı
Huseyin Alp Arslan
7 Kg Kuzu...Dogum Gunu Hediyem Buydu

4.BOLUM
"Mutlulugun Fotoromani , Duru Bir Gokkusagi"




Kuzuyu kaptim... Bu an benim mutlulugum...



Ve ben mutlulugumu yedi duvelden, bambaska renklerin, bambaska alemlerin yuzleriyle paylastim.



Ve elbetteki cocuklarimla...Allah onlara ve butun cocuklara daha buyuk kismetler nasip etsin...



Erol yuzunde gurur var.Gozlerinde babasina hayranlik. Elindeki balik degil. Bana butun bunlari bagislamaya yetecek gucte bir hediye...




Ilir "Baba sen gercekten cok iyi bir balikcisin." diyor. Belki...Ama onun dunyasinda boyle bir yerimin oldugunu bilmek ne guzel...



Sonra sira dostlarima geliyor. Devrim icin muhtesem bir Yeni Zelanda hatirasi...O simdi Memlekette.





Ustadim Turgay balikcilik kadar, balikla poz vermeyi de biliyor. Cok guzel bir foto degilmi?:)



Iste paylasabildigim kadariyla mutlulugumun fotoromani.Butun bu yuzler, butun bu renkler , su ufukta peydahlanmis ,bize butun gun eslik eden gokkusagi gibi ...Oylesi duru, oylesi puruzsuz , oylesi saf ve rengarenk bir gokkusagina hayatimi ceviriyor.


 

Okyanusca

Aktif Üye
Katılım
1 May 2010
Mesajlar
137
Tepkime puanı
5
Puanları
18
Yaş
56
Konum
Auckland /Yeni Zelanda
Adı
Huseyin Alp Arslan
7 Kg Kuzu...Dogum Gunu Hediyem Buydu

Final
"Rengim, Renklerimiz , Bu Vazonun Icinde Hepimiz Essiziz"






Whangaparoa kayaliklarindan ayrilirken yesilin bagrindan ozgurce kanat acan bir marti sanki bize "Hoscakalin, Gene bekleriz" diyordu. Gerimizde kalan bu tinsel , unutulmaz gunun sonunda tarif edemiyecegim bir ic huzuru sarmisti benligimi. Dinginligin koynundayim.Cunku artik rengimin farkindayim. Onu bulmak, onu tarif etmek aslinda hic zor degil. Sadece gercegime ve hikayeme bakmam yetiyor. Yesilim ben, hayata butun gucuyle sarilmis...Yesilim ben maviye asik... Yesilim ; bu ormanda yaprak yaprak ,cicek cicek, oylesine hayatla sevismeyi seven ...Biraz romantik, biraz idealist, biraz ruhani,olabildigince maceraperest, alabildigince cocuk...Yesilim ben...

Kirmizi ve yesil zit renklerdir derler. Peki zitlik kavga sebebimidir? Renklerimiz, farkliliklarimiz, duskunluklerimiz, bizi biz yapan arzularimiz, kendimizi ifade edis bicimimiz, ait olduklarimiz ve aidiyetimiz bir yerde bir birimize olan zitligimiz ama neden bu ask ve dostluk sebebi olmasin? Neden bir biriyle guc bulup, bir biriyle beslenip, sulanmasin...?
Gokkusaginin mavisini sarisindan, kirmizisini yesilinden koparamazsiniz... Cunku onlar uyum icersinde, oylesine bir huzur ve birliktelikle gokkusagina ait olduklarini biliyorlar. Varliklariyla boylesi bir mucizeyi var ettiklerini biliyorlar.

Turgay...Kirmizi... Anadoludan kopmus, gurbet cocugu. Sapina kadar Kurt...Alp ... Yesil... Anadoludan kopmus, gurbet cocugu...Sapina kadar Turk. Bu kirmizi, bu yesil , bu gurbet kiyisinda omuz omuza, bakis acilari, zitliklari ne olursa olsun sapina kadar dost. Ayni hulyanin pesinde kosuyor, ayni denize olta atiyor, ayni ruyayi goruyor. Ikisi de cigerlerinde gurbet cizigi, Memleketlerine ve insanlarina cok uzaklardan bakarken onlara kardeslik ve sevgi dolu, elele vermis, mutluluk dolu gunler diliyor.




Sizleri en kucuk oglum Ilir'in tuttugu bir sari goz kefalle ugurluyoruz.

Bir de bu raporumuzu yazarken gittigimiz baska bir kingfish avinda yakaladigim kucuk kingfishi salarken cekilmis vidomu ekliyorum.Goruntuleri Turgay cekti.O da gecen hafta benim katilamadigim bir seferde 12kglik kingfish tuttu.Umarim videolarini bir ara ekleyebilirim.Ancak dedigi kadariyla goruntuler pek kaliteli degil.Turgay ve ben renginiz ne olursa olsun sizleri hasretle kucakliyoruz.Bu vatanin gurbetteki cocuklari olarak hepinizi cok seviyoruz.Sizlerin huzuruna daha guzel baliklar ve mecaralarla gelecegimiz gunlerde bulusabilmek umuduyla simdilik hoscakaliniz.Evlatlarim da hepinize saygi ve sevgilerini sunuyor, ellerinizden opuyor...

Sevgiyle kaliniz , gonlunuzdekine rastgelsin.

Video icin lutfen assagidaki linke TIKLAYINIZ.

Kingfish Release ,Whangaparoa,New Zealand - YouTube
 

löngöz

Daimi Üye
Katılım
5 May 2010
Mesajlar
1,820
Tepkime puanı
136
Puanları
63
Yaş
68
Konum
İZMİR,AKYAKA
Adı
BÜLENT GÜNER
Kan Grubu
O Rh Pozitif
sizi kutlarım,,gürbette olmanız ve duygularınız raporunuzda ön plana çıkıyor ve neticesinde dünyanın başka bir köşesinden gönderdiğiniz bu güzel kareler bizide oralara götürmüş oldu,,
kıyıdan böyle balıklar yakalamak gerçekten çok zevkli olsa gerek.....tekrar tebrikler....:):)
 

Okyanusca

Aktif Üye
Katılım
1 May 2010
Mesajlar
137
Tepkime puanı
5
Puanları
18
Yaş
56
Konum
Auckland /Yeni Zelanda
Adı
Huseyin Alp Arslan
sizi kutlarım,,gürbette olmanız ve duygularınız raporunuzda ön plana çıkıyor ve neticesinde dünyanın başka bir köşesinden gönderdiğiniz bu güzel kareler bizide oralara götürmüş oldu,,
kıyıdan böyle balıklar yakalamak gerçekten çok zevkli olsa gerek.....tekrar tebrikler....:):)
Nazik yorumunuz icin ben tesekkur ederim Bulent Bey.Evet, boylesi baliklari kiyidan yakaliyabilecek konumda ve sartlarda olmak buyuk sans ve buyuk zevk. Umarim sizlerde boylesi avlara rast gelirsiniz.

Daha nice paylasimlarda bulusabilmek umuduyla, saglicakla kaliniz.:)
 

löngöz

Daimi Üye
Katılım
5 May 2010
Mesajlar
1,820
Tepkime puanı
136
Puanları
63
Yaş
68
Konum
İZMİR,AKYAKA
Adı
BÜLENT GÜNER
Kan Grubu
O Rh Pozitif
Nazik yorumunuz icin ben tesekkur ederim Bulent Bey.Evet, boylesi baliklari kiyidan yakaliyabilecek konumda ve sartlarda olmak buyuk sans ve buyuk zevk. Umarim sizlerde boylesi avlara rast gelirsiniz.

Daha nice paylasimlarda bulusabilmek umuduyla, saglicakla kaliniz.:)
Bu arada küçük balıkçılarıda tebrik etmeyi unuttum,,
maşallahı var ikisinde,yaman avcı olacakları şimdiden belli:):)
arkadaşlarınızada çok selam.....:)
 

Hamdi

Admin
Site Admin
Katılım
29 Nis 2010
Mesajlar
22,216
Tepkime puanı
12,316
Puanları
113
Yaş
49
Konum
İstanbul
Adı
Hamdi TEKBIYIK
Kan Grubu
O Rh Negatif
Merhaba Hüseyin,

Özlemişim senin o güzel av raporlarını okumayı. :)

Çok güzel avlar olmuş, tebrik ederim. Ayrıca doğum gününü kutlarım :)

O kadar özletme kendini, eski günlerdeki gibi yine sık sık sohbet edelim :)

Rastgele..