sa®gozmehmet
Daimi Üye
- Katılım
- 6 Haz 2010
- Mesajlar
- 547
- Tepkime puanı
- 37
- Puanları
- 28
- Yaş
- 46
- Konum
- İzmir / Menemen
- Adı
- Mehmet TEKİN
Öncelikle herkese selamlar.Sizlerle bu sabah yaptığım avı paylaşmak istedim,gerçi az ama hikayesi bir o kadar da kahredici
Sabah 06:00 da kankam Tevfik ile Aliağa'ya doğru yola çıktık,yol üzerinde yemcimiz Hüseyin (Yakamoz Av ) abiden madyalarımızı alıp avlağa vardık.Vakit kaybetmeden oltalarımızı hazır edip,mavi sulara yolladık.Harami balık çok fazlaydı,yemlere fırsat vermiyordu büyük balık için.
Yarım saat geçmişti ki sert bir vuruş kamışı yerinden çevirmeye yetti,hemen yanında bitiverdim tasmayı çaktım,oda ne öyle asılıyor ki ben bugüne kadar kıyıdan böyle asılan bir şeye şahit olmamıştım.Kalamayı açmaya fırsat vermeden öyle bir yüklendi ki misinam iğne bağında fazla dayanamadı ve koptu,hayretler içerisindeydim aggglama saat tam 07:00 yi gösteriyordu.
Canım sıkılmıştı,ama daha dört saatim daha vardı diyerek oltalarımı yemledim durdum,harami bitmek bilmiyordu
Saat 09:15 civarı güzel bir zil sesi ile tekrar yerimden hopladım,hemen tasmayı çaktım,bu sefer geliyor geliyor geliyor dedim kankama.Gelen hiç de yabancı değildi burada da bulmuştu beni yarım kilo civarı sargozu atmıştım kovaya.....
Kankamın canı sıkıldı,oltalarında tık yoktu Muhabbet ederken bir ara oltama ilişti gözüm.Saat tam 10:00 'u gösteriyordu,misinayı yokladım elimle çok nazlı dokunuşlar vardı yeme,bu arada harami kaybolmuştu.Bir kıskandırdım yemi iki kıskandırdım misina elimden bırakmamla kamışın ucu öyle bir selam verdi ki görmenizi isterdim Koş kanka topla diğer kamışları diye seslenirken bir yandan da kalamayı ayarladım.
Çok kuvvetli kafa atıyor her neyse gelen,dualar eşliğinde makarayı sarıyorum Balık kendini bir gösterdi ikimizin de bacakları titremeye başladı Allah'ım bunu nasıl alacağız sahile diye düşündüm bir an.Takribi 3,5 / 4 kilo civarı bir çipuraydı gelen.(Kesinlikle abartı yoktur.)Geçit zamanı olduğu için bu boylarda Aliağa'da sıkça yakalanıyor bu aralar.Hemen kankama verdim oltayı,paşa önümüzde ama su üstünde dans ediyor haşin bir biçimde.Kepçe olmayışından denize eğilip kuyruğundan yakalayarak kıyıya atacağım başka çare yok.Bu esnada zorla kendime doğru getirdim balığı elimi uzattım aramızda bir metre mesafe kaldı yetişmeme,derken birden iğneden kurtuldu.... O an elim havada kaldı öylece kalakaldık ikimizde... İşte nasibin böylesi,yakala yanına kadar getir 1 metre mesafeden tam tutacakken kaçır.Şunu anladım 1) 496 / 1 no iğne kullanmayacağım çünkü iğneler tel gibi oldu,açılıyor.2)Kepçesiz balığa çıkmayacağım.Benim gibi biri bu hatayı nasıl yaptı ve o balık nasıl kaçtı hala anlayabilmiş değilim.Hakikatten kaçan balık büyük olurmuş birde bunu anladım.Ne yapalım inşallah bir daha ki sefere artık.Sizlere aldığım tek sargozun fotosunu yolluyorum,ne de olsa o benim SADIK DOSTUM.Nerde olsa beni buluyor Hepiniz sevgiyle kalın,Selamlar.
Sabah 06:00 da kankam Tevfik ile Aliağa'ya doğru yola çıktık,yol üzerinde yemcimiz Hüseyin (Yakamoz Av ) abiden madyalarımızı alıp avlağa vardık.Vakit kaybetmeden oltalarımızı hazır edip,mavi sulara yolladık.Harami balık çok fazlaydı,yemlere fırsat vermiyordu büyük balık için.
Yarım saat geçmişti ki sert bir vuruş kamışı yerinden çevirmeye yetti,hemen yanında bitiverdim tasmayı çaktım,oda ne öyle asılıyor ki ben bugüne kadar kıyıdan böyle asılan bir şeye şahit olmamıştım.Kalamayı açmaya fırsat vermeden öyle bir yüklendi ki misinam iğne bağında fazla dayanamadı ve koptu,hayretler içerisindeydim aggglama saat tam 07:00 yi gösteriyordu.
Canım sıkılmıştı,ama daha dört saatim daha vardı diyerek oltalarımı yemledim durdum,harami bitmek bilmiyordu
Saat 09:15 civarı güzel bir zil sesi ile tekrar yerimden hopladım,hemen tasmayı çaktım,bu sefer geliyor geliyor geliyor dedim kankama.Gelen hiç de yabancı değildi burada da bulmuştu beni yarım kilo civarı sargozu atmıştım kovaya.....
Kankamın canı sıkıldı,oltalarında tık yoktu Muhabbet ederken bir ara oltama ilişti gözüm.Saat tam 10:00 'u gösteriyordu,misinayı yokladım elimle çok nazlı dokunuşlar vardı yeme,bu arada harami kaybolmuştu.Bir kıskandırdım yemi iki kıskandırdım misina elimden bırakmamla kamışın ucu öyle bir selam verdi ki görmenizi isterdim Koş kanka topla diğer kamışları diye seslenirken bir yandan da kalamayı ayarladım.
Çok kuvvetli kafa atıyor her neyse gelen,dualar eşliğinde makarayı sarıyorum Balık kendini bir gösterdi ikimizin de bacakları titremeye başladı Allah'ım bunu nasıl alacağız sahile diye düşündüm bir an.Takribi 3,5 / 4 kilo civarı bir çipuraydı gelen.(Kesinlikle abartı yoktur.)Geçit zamanı olduğu için bu boylarda Aliağa'da sıkça yakalanıyor bu aralar.Hemen kankama verdim oltayı,paşa önümüzde ama su üstünde dans ediyor haşin bir biçimde.Kepçe olmayışından denize eğilip kuyruğundan yakalayarak kıyıya atacağım başka çare yok.Bu esnada zorla kendime doğru getirdim balığı elimi uzattım aramızda bir metre mesafe kaldı yetişmeme,derken birden iğneden kurtuldu.... O an elim havada kaldı öylece kalakaldık ikimizde... İşte nasibin böylesi,yakala yanına kadar getir 1 metre mesafeden tam tutacakken kaçır.Şunu anladım 1) 496 / 1 no iğne kullanmayacağım çünkü iğneler tel gibi oldu,açılıyor.2)Kepçesiz balığa çıkmayacağım.Benim gibi biri bu hatayı nasıl yaptı ve o balık nasıl kaçtı hala anlayabilmiş değilim.Hakikatten kaçan balık büyük olurmuş birde bunu anladım.Ne yapalım inşallah bir daha ki sefere artık.Sizlere aldığım tek sargozun fotosunu yolluyorum,ne de olsa o benim SADIK DOSTUM.Nerde olsa beni buluyor Hepiniz sevgiyle kalın,Selamlar.