turgaysezgin
Yeni Üye
- Katılım
- 3 May 2010
- Mesajlar
- 15
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 1
- Yaş
- 56
- Konum
- GELİBOLU/SAROS
- Adı
- Turgay Sezgin
Denizlerimiz,balık ve yasaklar.Her zaman şikayetçi olduğumuz ve balık popülasyonu için sürekli gündemde tuttuğumuz balık avı, limit ve av yasakları maalesef havanda su dövmekten öteye gidemiyor.Neden acaba?Kimisi Lüfer Yok Olmasın!diye kampanya başlatıyor,kimisi İmza Kampanyası.Herkesin ise dilinde Gırgır-Trol nedense tüm balık avcılığı ve yasaklar bunlara odaklanmış durumda.Acaba 15 Nisan-1 Eylül tarihi yeterli mi?Bir çok balık avı sitesi,dernek gerçekten balık ve denizlerimize sahip mi çıkmak istiyor yoksa gündem yaratarak üyelerinin daha çok yorum yapmalarını tık lamalarını mı istiyor.Bence tık lamaları.
Gerçekçi olmakta her zaman fayda vardır tebliğler,sirküler ve yasaklar kesinlikle ve kesinlikle balık popülasyonunu çoğaltmaz sadece adet yerini bulsun diye makam görevini icra etmekten öteye gitmez.Bunun aksini de kimse ispat edemez, masa başında oturarak denizin d sini balığın b sini bilmeyen kamu kurum ve kuruluşları ile zaten denizlerimizi kurutan kooperatiflerin görüşleri ile hiçbir yere varılamaz.Şimdi gelelim konuya.Gırgır ve Trol belirli sularda ve belirli zaman dilimlerinde av icra ederler ve edeceklerde lakin şu soruyu hiç kendimize sorduk mu?Balıkçılık Nedir?Meslek mi?Hobi amaçlı eğlence mi?Meslek diyorsak şayet;
Benim aklıma ; ailesini geçindirmek , başka bir uğraşı olmadan tüm kazancını denizden ve balık avından sağlayan kişi ve kişiler gelir.Yeşil kağıt ve plakalı teknesi ile ucuz mazot alarak belirli bölgelerde av icra eden kişiler olmalıdır.Şimdi bakalım balıkçı teknelerine,çoğu şirket sahibi hatta milletvekili şahısların trol ve gırgırları av yapmakta veya emekli olmuş zaten belli bir geliri olan hatta şu an belli bir mesleği icra ederken kazancına ilave olarak plakalı tekne sahibi av yapanlar yok mu?Bu gün emekli olan bir şahıs emekliliğine müteakip kanuni olarak çalışmaya devam ettiği zaman devlet emekli maaşının % 10 unu kesiyor peki plaka verir iken neyi kesiyor?
Bugün limanlara inelim ve tüm teknelere bakalım gerçekten meslek olarak balıkçılık icra den kaç kişi var.Köyde damda hayvanlar bağlı,tarla ekili barınakta da alamana eee bu ne şimdi ,öbür tarafta haftanın 5 günü maaşlı işi hafta sonu denizden bereket olmaz, önce hakikaten bu mesleği tam anlamıyla icra edecek kişiler veya kuruluşlar belirlenmeli önüne gelene plaka,yeşil kağıt.Maalesef kim balıkçı kim amatör belli değil.Vergilendirme ise bir garip kim ne yakalar,ne satar belli değil.Gırgır-Trol belirli dönemlerde yasaklanıyor iyide yılın 12 ayı marya ağı,bırakma,alamana,parakete niye yasaklanmıyor,kooperatiflerden görüş alınıyor iyi de zaten yasakları çiğneyen kendi üyeleri o zaman neyin görüşünü verecek tabi levrek için 18cm.sinarit için 14 cm. diyecek.Üniversiteler de görüş bildiriyor acaba kalkıp ta sabahın köründe sahilde ağlarını toplayan balıkçıları biliyorlar mı,yoksa ansiklopedik bilgileri mi aktarıyorlar.Balıkçılık mesleği tek kazanç olarak icra edilmedikçe önüne gelen denizlerimizi süpürür durur,bunun adı da yağmacılıktır.Gerçekçi olalım gerçekçi düne kadar hemen hemen her platformda Tırıvırıya Hayır diye logo bulunuyor hatta bu konuda av bayilerine ilgili kurumlar tarafından kontrollerde yapılıyordu peki niye kimse misina ağlarını gündeme getirmedi tırıvırı misina ağının sadece ve sadece ufacık bir parçası değil mi?Allah tan ki bu yıl sonunda misina ağlarıda yasaklandı, inşallah kontrollerde aksama olmaz.Dalgıçlar ise başlı başına bir sorun,sorduğumuzda her dalgıç zemzem suyuyla yıkanmış kadar temiz peki gece dalanlar kimler,200-300kg.ahtapotu toplayanlar kimler(sözüm amatörlere değil).Yasak uygulanacaksa herkese uygulanmalı gırgıra da,dalgıca da,oltacıya da.Çoğumuz aynı plağı yıllarca dinledik “Oltayla Balık Bitmez” amaç balığı bitirmek değil yasaklara saygılı olmak değil mi?Komşumuz Yunanistan yasak döneminde bizden balık ithal ediyor peki onların hiç mi kafası çalışmıyor, kendi balıkçısına yasakları uygulatır iken nasılsa bizim sularımızda marya ağı ile dip ve balıklarını toplamaya devam ediyoruz sonunda da ihracat açıldı balık para yapıyor demiyormuyuz. Sinarit,Mercan kg.50-60 Tl.den ihraç edilir iken acaba kaçımız bu fiyatlara tezgahtan alıp ta tüketebiliyoruz.Kim ne derse desin ne bireyler ne de kuruluşlar üzerimize düşen görevlerimizi maalesef yapmıyoruz sadece konuşuyoruz ve yazıyoruz.Ben diyorum ki tüm dostlarımız fikir ve düşüncelerini net bir şekilde belirtsin,belirtsin ki konuyu derleyip toplayalım kalemi düzgün bir arkadaşımızda yardımcı olduktan sonra meclise kadar taşıyalım,Müsteşarlıkla yoluna devam eden devletimiz Denizcilik Bakanlığını oluşturmadık ça yazar dururuz,kampanyalar yapar kendi kendimizi avuturuz.Tüm dostlara saygılarımla.Rasgele.
Gerçekçi olmakta her zaman fayda vardır tebliğler,sirküler ve yasaklar kesinlikle ve kesinlikle balık popülasyonunu çoğaltmaz sadece adet yerini bulsun diye makam görevini icra etmekten öteye gitmez.Bunun aksini de kimse ispat edemez, masa başında oturarak denizin d sini balığın b sini bilmeyen kamu kurum ve kuruluşları ile zaten denizlerimizi kurutan kooperatiflerin görüşleri ile hiçbir yere varılamaz.Şimdi gelelim konuya.Gırgır ve Trol belirli sularda ve belirli zaman dilimlerinde av icra ederler ve edeceklerde lakin şu soruyu hiç kendimize sorduk mu?Balıkçılık Nedir?Meslek mi?Hobi amaçlı eğlence mi?Meslek diyorsak şayet;
Benim aklıma ; ailesini geçindirmek , başka bir uğraşı olmadan tüm kazancını denizden ve balık avından sağlayan kişi ve kişiler gelir.Yeşil kağıt ve plakalı teknesi ile ucuz mazot alarak belirli bölgelerde av icra eden kişiler olmalıdır.Şimdi bakalım balıkçı teknelerine,çoğu şirket sahibi hatta milletvekili şahısların trol ve gırgırları av yapmakta veya emekli olmuş zaten belli bir geliri olan hatta şu an belli bir mesleği icra ederken kazancına ilave olarak plakalı tekne sahibi av yapanlar yok mu?Bu gün emekli olan bir şahıs emekliliğine müteakip kanuni olarak çalışmaya devam ettiği zaman devlet emekli maaşının % 10 unu kesiyor peki plaka verir iken neyi kesiyor?
Bugün limanlara inelim ve tüm teknelere bakalım gerçekten meslek olarak balıkçılık icra den kaç kişi var.Köyde damda hayvanlar bağlı,tarla ekili barınakta da alamana eee bu ne şimdi ,öbür tarafta haftanın 5 günü maaşlı işi hafta sonu denizden bereket olmaz, önce hakikaten bu mesleği tam anlamıyla icra edecek kişiler veya kuruluşlar belirlenmeli önüne gelene plaka,yeşil kağıt.Maalesef kim balıkçı kim amatör belli değil.Vergilendirme ise bir garip kim ne yakalar,ne satar belli değil.Gırgır-Trol belirli dönemlerde yasaklanıyor iyide yılın 12 ayı marya ağı,bırakma,alamana,parakete niye yasaklanmıyor,kooperatiflerden görüş alınıyor iyi de zaten yasakları çiğneyen kendi üyeleri o zaman neyin görüşünü verecek tabi levrek için 18cm.sinarit için 14 cm. diyecek.Üniversiteler de görüş bildiriyor acaba kalkıp ta sabahın köründe sahilde ağlarını toplayan balıkçıları biliyorlar mı,yoksa ansiklopedik bilgileri mi aktarıyorlar.Balıkçılık mesleği tek kazanç olarak icra edilmedikçe önüne gelen denizlerimizi süpürür durur,bunun adı da yağmacılıktır.Gerçekçi olalım gerçekçi düne kadar hemen hemen her platformda Tırıvırıya Hayır diye logo bulunuyor hatta bu konuda av bayilerine ilgili kurumlar tarafından kontrollerde yapılıyordu peki niye kimse misina ağlarını gündeme getirmedi tırıvırı misina ağının sadece ve sadece ufacık bir parçası değil mi?Allah tan ki bu yıl sonunda misina ağlarıda yasaklandı, inşallah kontrollerde aksama olmaz.Dalgıçlar ise başlı başına bir sorun,sorduğumuzda her dalgıç zemzem suyuyla yıkanmış kadar temiz peki gece dalanlar kimler,200-300kg.ahtapotu toplayanlar kimler(sözüm amatörlere değil).Yasak uygulanacaksa herkese uygulanmalı gırgıra da,dalgıca da,oltacıya da.Çoğumuz aynı plağı yıllarca dinledik “Oltayla Balık Bitmez” amaç balığı bitirmek değil yasaklara saygılı olmak değil mi?Komşumuz Yunanistan yasak döneminde bizden balık ithal ediyor peki onların hiç mi kafası çalışmıyor, kendi balıkçısına yasakları uygulatır iken nasılsa bizim sularımızda marya ağı ile dip ve balıklarını toplamaya devam ediyoruz sonunda da ihracat açıldı balık para yapıyor demiyormuyuz. Sinarit,Mercan kg.50-60 Tl.den ihraç edilir iken acaba kaçımız bu fiyatlara tezgahtan alıp ta tüketebiliyoruz.Kim ne derse desin ne bireyler ne de kuruluşlar üzerimize düşen görevlerimizi maalesef yapmıyoruz sadece konuşuyoruz ve yazıyoruz.Ben diyorum ki tüm dostlarımız fikir ve düşüncelerini net bir şekilde belirtsin,belirtsin ki konuyu derleyip toplayalım kalemi düzgün bir arkadaşımızda yardımcı olduktan sonra meclise kadar taşıyalım,Müsteşarlıkla yoluna devam eden devletimiz Denizcilik Bakanlığını oluşturmadık ça yazar dururuz,kampanyalar yapar kendi kendimizi avuturuz.Tüm dostlara saygılarımla.Rasgele.