ismail talay
Aktif Üye
- Katılım
- 30 Nis 2010
- Mesajlar
- 113
- Tepkime puanı
- 8
- Puanları
- 16
- Yaş
- 49
- Adı
- ismail talay
İşte havalar ısınıyor, derelerde balık oynamaya başlarken yüreğimizdeki kıpırtı da başlamakta. uzun bir bekleyişti sezonu beklemek, fırtanalı günler kara kışlar , ne yağmurlar geçirdik bu güne değin. Ve havalar ısındı oltaları elimize alma zamanı geldi.
bu huzuru tarif etmeye kelimeler kifayetsiz kalır, yaşamın güncel sorunlarını geride bırakırsınız, ateşin başındayken,oltanızın alarmının çalmasını beklediğiniz esnada ateşte çayınız demlenir..
sizi az sonra şamadıranıza kafa atacak iri bir tatlı su kefali kadar ne heyacanladırır ki başka? gah yakalar, gah kaçırırsınız, hele büyükse kaçan balık, muhtelif yakınma sözcükleri dökülür dilinizden. acele eder aynı yere sallarsınız oltanızı , acaba tekrar yakalarmıyım ümidiyle.
Suyun dinginliği yada hırçınlığı ile ilgili içinizden yorumlar yaparsınız, salladığınızda oltanızı ilk balığın vuruşu, günün nasıl gececeğinin habercisidir,
ya da bazen hiç balık vurmaz, ve ayaklarınız arabanıza zorla götürür sizi.
sizi bir çekirgenin peşinde oltacılıktan başka ne koşturabilirki hele rüzgarlıysa hava yandınız , bir çekirge yakalamak dakikalar sürer,vurduğunuz çekirgeyi otların arasında dakilarca arar ya sabır çekersiniz ve bir an önce derede olma isteği baskın gelir , yeterince cekirge bile yakalamadan koşarsınız sevgiliye.
ya da para verseler size toprağı kazarmısınız solucan bulmak için, ne kazdırabilir size çamuru oltacı olmasanız hiç kullanırmıydınız off! ne güzel bir solucan cümlesini başka bir amaç için.
yeşil bir doğa , kurbağa vakırtıları, kuş sesleri, varmı ötesi ?
kimi zaman sarp kayaları aşmak zorunda kalırsınız , güzel bir akıntıya oltanızı sallayabilmek için, oltacı olmasanız ömrünüzde kaçkere kayalara tırmanırdınız ki?
işte bu yüzden hayat budur oltacı için . oltacılık bir yaşam biçimidir.
iğneniz keskin olsun hepinize rasgele
bu huzuru tarif etmeye kelimeler kifayetsiz kalır, yaşamın güncel sorunlarını geride bırakırsınız, ateşin başındayken,oltanızın alarmının çalmasını beklediğiniz esnada ateşte çayınız demlenir..
sizi az sonra şamadıranıza kafa atacak iri bir tatlı su kefali kadar ne heyacanladırır ki başka? gah yakalar, gah kaçırırsınız, hele büyükse kaçan balık, muhtelif yakınma sözcükleri dökülür dilinizden. acele eder aynı yere sallarsınız oltanızı , acaba tekrar yakalarmıyım ümidiyle.
Suyun dinginliği yada hırçınlığı ile ilgili içinizden yorumlar yaparsınız, salladığınızda oltanızı ilk balığın vuruşu, günün nasıl gececeğinin habercisidir,
ya da bazen hiç balık vurmaz, ve ayaklarınız arabanıza zorla götürür sizi.
sizi bir çekirgenin peşinde oltacılıktan başka ne koşturabilirki hele rüzgarlıysa hava yandınız , bir çekirge yakalamak dakikalar sürer,vurduğunuz çekirgeyi otların arasında dakilarca arar ya sabır çekersiniz ve bir an önce derede olma isteği baskın gelir , yeterince cekirge bile yakalamadan koşarsınız sevgiliye.
ya da para verseler size toprağı kazarmısınız solucan bulmak için, ne kazdırabilir size çamuru oltacı olmasanız hiç kullanırmıydınız off! ne güzel bir solucan cümlesini başka bir amaç için.
yeşil bir doğa , kurbağa vakırtıları, kuş sesleri, varmı ötesi ?
kimi zaman sarp kayaları aşmak zorunda kalırsınız , güzel bir akıntıya oltanızı sallayabilmek için, oltacı olmasanız ömrünüzde kaçkere kayalara tırmanırdınız ki?
işte bu yüzden hayat budur oltacı için . oltacılık bir yaşam biçimidir.
iğneniz keskin olsun hepinize rasgele