Hoş Geldin, Ziyaretçi!

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için forumka kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

İP MİSİNALARDA (Örgü, Dyneema, Braided) KUŞ GÖZÜ SORUNU - NEDENLERİ VE ÇÖZÜMLERİ

Yakamoz

Daimi Üye
Katılım
11 Kas 2010
Mesajlar
868
Tepkime puanı
972
Puanları
93
Konum
İstanbul
Adı
Kenan Ahıska
Herkese selam.

İp misina denince bir çok kullanıcının özellikle spin kullanıcılarının içinde bir burukluk oluşturur. Nedeni çok açıktır; kuşgözü düğümlenmesi...

Konu bir çok defa parça parça gündeme gelse de bir başlık altında toplanmasının faydalı olacağını düşündüm. Üstadlarım bu sorunu tecrübeleri ve farklı yöntemlerle aşmış olsalar da, yeni başlayan veya çözüm noktasında sıkıntı yaşayanlar için kendi düşüncelerimi ayrı bir konu başlığında paylaşmak istedim. Umarım faydalı olur.

A ) NEDENLERİ :

Bir çok nedeni vardır. Çözümlerini nedenlerine göre ayrı ayrı paylaşacağım.

1) Kalitesi düşük ip misina kullanımı
2) İp misinaya uygun olmayan türde makine kafası
3) Sarım sistemi ip misinaya uygun olmayan makineler
4) Fazla sarılan misinalar
5) Makinelerde oluşan balans sorunları
6) Rüzgar ve avlak
7) Kirli, çamurlu, yosunlu sular
8) Kamış makine uyumsuzlukları
9) Atış stilinden kaynaklanan sorunlar
10) Sarım nedeniyle oluşan sorunlar

B) ÇÖZÜMLERİ :

1) Kalitesi düşük ip misina kullanımı:

Burada özellikle marka tavsiyesinde bulunmak istemiyorum. Bu konuda tavsiyeleri diğer forum üyelerine bırakacağım.

Son yıllarda özellikle spin makine kullanımında ip misinaya olan ilginin artmasıyla birçok marka çeşitli fiyatlarda ip misina çıkarmaya başladılar. Ancak özellikle ip misinaların kayganlığını sağlamak ya da görüntü kazandırmak için üstü kaplanılan kalitesiz boyalar, oluşan gereksiz sertlik ve bu boyaların zamanla çözülmesiyle misinalarda oluşan çapaklanmalar, kuşgözü düğümlenmesinin bir numaralı tetikleyicisidir. Önce gözle fark edilmeyen küçücük bir çapaklanma oluşur. Bu çapaklanma genellikle de 5-10m civarında başlar. Çapaklanma toplanarak birkaç atış sonrasında kayganlığı engelleyerek misinanın düğümlenmesine neden olur.

Çözümü öncelikle tavsiyeyle alınan biraz da paraya kıyılan:) kaliteli bir misina alınmasıdır.

Ancak alınmış bir misinanın da basit bir işlemle daha işlevsel hale getirilmesi mümkündür. Bu da misinaya kayganlığı arttıracak yağ veya krem sürülmesiyle çözülebilir.

Krem bildiğimiz el ve yüz kremleridir. Krem kullanımında yağlı kremler yerine daha az yağlı, ciltte kullanımında yağ hissi bırakmayan bir krem tercih edilmelidir. Reklamlarda ipeksi bir yüzey oluşturur denilen türden kremler kullanılabilir.

Dermokil El Kremi > KOZMETİK / SAĞLIK > Doğal Ürünlerin Tek Adresi Botamarket !

Linkteki kremi önerebilirim. Başarılı sonuçlar aldım. Ancak unutmayın ki bu kremlerin ömrü sadece bir av sürer. (Ortalama 2 – 3 saat) Her avda misinayı iyice içlerine işleyecek kadar yağlamak gerekir. Hatta misinayı bir 20 metre açarak altını kremlemeli, sonra sarılarak üstten tekrar krem sürülmelidir.

Önemli bir nokta sürülen krem kalıntılarının suda çözüleceği birkaç atışı fazla abanmadan yapmak gereklidir. Birkaç atış sonra misina tam ritmini bulacaktır.

Bu yöntemle şekilde kuşgözü sorununu büyük ölçüde önleme şansınız bulunacaktır.

Yağlı kremleri önermememin nedeni suda çok daha zor çözülmeleri nedeniyle misinayı birbirine yapıştırarak atışı olumsuz etkilemesidir. Faydadan çok zarar sağlayabilir. Hatta çok yapışkan yağlı kremler daha çok düğümlenme oluşturabilir.

Yağ olarak önerebileceğim bildiğimiz zeytinyağıdır. Zeytinyağı deniz suyuna son derece dayanıklıdır. Ama suyun düz olduğu, wtd aksiyonu kullanıldığı sabah suyunda kullanılmamalıdır. Nedeni her atışta suyun üstünde misinanın etrafında inceden dağılan bir iz bırakacaktır. Bu da suyu bozarak avı olumsuz etkileyebilir. Ayrıca zeytin yağını misinadan temizlemekte kolay değildir.

Gerek krem gerekse yağ kullanımının ardından av bitip eve gelindiğinde sıvı sabun ya da şampuanla temizlenmesini öneririm.

Ava giderken bu tarz bir kayganlaştırıcı malzeme unutulduğu olabilir. Malesef bu durumda yapılacak çözüm doğal bir kayganlaştırıcı olan tükürük kullanmaktır:p O kadar para verdiğimiz takıma tükürmek içimizi sızlatacaktır.:) Civarda makinesine tüküren adam hoş bir görüntü oluşturmasa da, kuşgözü sorununu kısmen çözebilecek bir yöntemdir. Ancak kafaya sürüldükten sonra en fazla iki üç atış etkisini korur. Sık sık tekrarlamak gerekir.

2) İp misinaya uygun olmayan türde makine kafaları:

Makine kafa yapıları şekil ve malzeme olarak çok değişkendir. Misinanın makineden en kolay şekilde birbirine mümkün olduğunca sürtünmeden çıkabileceği kafalar ip misinalar için daha uygundur. Benim tercihim her zaman krom kafa yapısıdır. Sürtünmeyi en aza indiren krom kafalar ip kullanımına daha uygundur kanaatindeyim. Ancak bu kesin kural değildir. Bazı makinelerin farklı malzemeden yapılan kafaları da güzel sonuçlar verebilir.

Mümkün olduğunca derinliği az, genişliği fazla ve altı dolgulu kafalar olumlu sonuçlar verir. Burada örnek olarak marka vermek gerekirse shimano ve daiwanın spin makinelerinin kafaları ip misina kullanımında örnek alınabilecek kafalardır.

Burada dikkat edilmesi gereken husus ip misinanın sertliği ve aldığı misina miktarı nedeniyle naylon misinaya göre kafaya daha fazla yanal baskı yapmasıdır. Bu baskı nedeniyle kafa biraz daha fazla esneyebilir ve kafa malzeme yapısına ve kalınlığına bağlı olarak çok az da olsa genişler. Bu da makinenin sarım düzenini bozabilir. Kaliteli malzemelerden yapılan makine kafalarında bu sorun az görülürken ucuz, ince malzemelerden yapılan makine kafalarında kuşgözü sorununu tetiklediği gözlemlenebilir.

Grafit veya alüminyum kafalar kroma göre daha olumsuzdur gibi bir anlam çıkarılmasın. Olması gerekli kalınlıkta imal edilmiş grafit ya da alüminyum bir kafa malzemeden çalınarak ince yapılan krom kafadan daha az esneyeceğinden olumlu sonuç verebilir.

3) Sarım sistemi ip misinaya uygun olmayan makineler:

Ne yazık ki bazı makine markaları sarımı sadece naylon misinaya göre imal ederek, ip misina konusunda başarısız sarım göstermektedir. İmalat aşamasında kalınlığı nispeten fazla naylon misinalara göre imal edilen sarım sistemleri karşılaştığımız bir sorundur. Bunun nedeni yüzük uyumsuzluğundan devir oranına kadar çok çeşitli olabilir. Bu konuda önerebileceğim alınacak makinenin daha önce ip misinada denenmiş ve olumlu sonuçlar vermiş makineler arasından seçilmesidir.

4) Fazla sarılan misinalar:

Konu çokca gündeme geldi ama kısaca özetlersek, fazla sarılan misinalar atış sırasında kafadan çözünürken kontrolsüz bir çıkışa neden olur. Bu da ip misinanın doğal olarak düğümlenmesine neden olur. Peki ne kadar sarılmalıdır.





Resimde görünen kafa yapısında ip misina sarımında köşeli kısım asla geçilmemelidir. (normal naylon misinada geçilebilir) Özellikle 0. 16 ve daha ince misinalarda bu köşeli kısımların doldurulması hem sarım düzenini ve sırasını bozar. Misinanın kontrolsüz bir şekilde ipin kafadan boşalmasına neden olur. Bu da düğümlenmeyi tetikler.



Yukarıdaki gibi düz kafalardaysa üst resimdeki gibi ucun bir iki milim altına kadar doldurmak yeterlidir. Açgözlülük yapıp uca kadar sıfırlandığı takdirde kesin sonuç olmamakla birlikte kuşgözü sorununu tetiklersiniz.:)

Derinliği yüksek olan kafalarda alta bir miktar sert naylon misina sarılarak doldurulmasını öneririm. Bunun üstüne ip misina sarılırsa hem ip misinadan tasarruf edilir, hem de ipin kafaya daha baskısız ve esnek sarılmasını sağlar.
Atçekte 70-80 m civarı ip misina genellikle yeterlidir. Ancak bunu göz kararı ayarlamak imkansızdır.

Ayar şu şekilde yapılır. Önce alta atçekte kullanılacak (spin makinalarda maximum 100m yeterlidir) ip misina sarılır. Sonra üste yeteri kadar kafa tam dolmayacak şekilde naylon misina sarılır. Sonra bu misina tersten bir el kasnağına aktarılır. Sonra bir kez daha tersyüz edebilmek için ikinci kez başka bir el kasnağına sarılır. Üçüncü ve son olarak altta naylon üstte ip misina kalacak hale gelmiş takım spin makineye sarılır.

5) Makinelerde oluşan balans sorunları:

Bu araç sahiplerinin bildiği araba lastiklerindeki rot balans sorununa benzeyen bir sorundur. Bunun birçok nedeni vardır. İlk akla gelen makine yağlama konusunda tecrübesiz avcıların makineyi kapatırken pulları vs doğru yerleştirememelerinden kaynaklanır. Bunun oluşmaması için makine sökülürken söküm işlemini videoya almaktır. Yerleştirme sırasında tereddütte kalındığında bu kayda bakarak doğru montaj yapılır.

Bunun dışında makinede kullanım dışı oluşan baskı ve ezilmeyle eğilen ana mil sarım teli vs aksesuarlar nedeniyle balans sorunları oluşur. Ana mil eğildiyse yapılacak tek şey ana mili çıkartıp bir tornacıya götürmektir. Düzeltelim derken daha kötü hale getirilmesi muhtemeldir. Sarım teli eğilirse daha kolaydır. Usta bir el tarafından düzeltilmesi gerekir. Yine de sıkıntılı bir iştir.

Balans sorunlarının çözümü için bazı markalar makinenin yanında birkaç ince krom göbek pulu verir. Bir çok avcı buna önem vermez. Ama aslında balans sorununun çözümü bu pulda gizlidir. Bu yedek pulları alttaki resimdeki pulun göbek dişli pulun alttaki resimdeki gibi alta yada üste koyarak kafayı makineye yaklaştırıp uzaklaştırarak balans giderilmeye çalışılır.



Yukarıdaki resimde balansı bozuk makinayla sarılmış hali görülmektedir. Misina kafaya doğru yığılmıştır.



Yukarıda temsili olarak göbek miline eklenerek yukarı alınan pul yardımıyla kafanın düzeltilmesini göstermeye çalıştım. Bu pulları makina satan dükkanlardan temin edebilirsiniz.

6) Rüzgar ve avlak:

Ben sert rüzgarda ve yüksek kayalık türü avlaklarda ip misina kullanmayı tercih etmem. İp misina hafif olduğundan rüzgarda daha fazla savrulur. Sarım esnasında sert rüzgarın etkisiyle kontrolsüz olarak, makine kafasına sararken ilk turda bol gevşek ve yamuk sarılır. Ardından ikinci atışta bir önceki turda oluşan gevşeklik küçük bir düğüm oluşturur. Dikkatli bir avcı bu ilk küçük sıkı olmayan düğümü fark edip hemen düzeltir. Ama genellikle altta fark edilmeden yapılan üçüncü atışta kabus gerçekleşir. Kuşgözü oluşmuştur.

Tecrübeli avcılar refleks olarak hemen her atıştan sonra makinenin kafasını kapatır kapatmaz misina kafaya ve yüzüğe tam oturduğundan emin olmak için eliyle gerdirerek kontrol ederler. Bu önlem kuş gözünü %80 engeller.

Ancak en güvenli çözüm birinci maddede önerdiğim yağlama çözümüdür. Yağlanan misina gevşek ya da sıkı sarılıma bakmadan düğüm olmayacağından en güvenli çözüm yoludur.

7) Kirli, çamurlu, yosunlu sular:

İp misinanın kayganlığı düşük olduğundan berrak olmayan sularda dış etkenlerden çabuk etkilenir. Misinaya sarılan sakal yosunu, makarna vs tabir edilen yosunlar, çamur birikintisi vs. bir sonraki atışta kuşgözüne hoş geldin demektir.

Yine ilk mesajda yazdığım yağlama formülü misinayı bu materyalden koruyarak büyük ölçüde çözüm olsa da yanınızda düz naylon misinalı yedek kafa varsa bu tür kirli sularda onunla avlanmanızı öneririm.

8) Kamış makine uyumsuzlukları:

Bu madde de kuşgözünde etkilidir. Tıpkı 3. Maddedeki gibi tecrübe edilmiş ekipman kullanmak en güzel çözüm yoludur. Burada ilk halkanın makine kafasıyla doğru açı ve büyüklükte olmasına önem vermek gerekir. Örneğin genel olarak 1000 lik bir makine ile 3.00 m lik bir kamışta uyum var demek doğru değildir. 4000 lik bir makineyle 2.10 luk bir kamışın da ilk bakışta uyumlu olduğunu söyleyemeyiz. Bu her marka ve ebat için geçerli değildir. Dediğim ölçülerin zıttı uyumlu ekipman da olabilir.

Makine ve kamış alınacağı zaman kamışı ya da makineyi yanımızda getirerek makine ile makineden sonraki ilk yüzüğün birbirine uyumuna dikkat etmek gerekir.

Bu uyumsuzluk nasıl kuşgözü yapar denebilir. Doğrudan etken olmasa da diğer maddedeki olumsuzluklarla birleştiğinde ciddi bir etkene dönüşür. İlk yüzük makineden fazla uzaksa ya da kamışın yüzüğünün makineye açısı düz değilse küçük bir açı varsa kuş gözü de oluşacaktır.

9) Atış stilinden kaynaklanan sorunlar:

Her ekipman her avcıda aynı sorunu yaşatmaz. Bazen aynı ekipmanla avlanan iki avcının biri kuşgözü nedeniyle 20 dakikada bir ava ara verirken diğeri hiç sorun yaşamayabilir. Bu diğer etkenlerle beraber atış stilinden kaynaklanır. Atışta abanan ve atış sırasında keskin bir şlakkkk sesini çıkartabilen ;), her atışta daha ileri atmak için yırtınan (bu ben oluyorum:) ) arkadaşlar genellikle kuşgözüyle daha fazla uğraşırlar. Atışı daha mütevazi ve sert olmayan avcılar ise genellikle daha az sorun yaşarlar.

Bunun nedeni kırbaçlarken misinanın daha hızlı makineden boşalmasıdır. Mesafe olarak abanmayan avcıyla arada en fazla birkaç metre fark etmesine rağmen daha çok kuşgözü düğümüne muzdarip olurlar.

Birinci maddede önerdiğim yağlama çözümü bu sorunu büyük ölçüde azaltır ama en doğru çözümü ip misinada atışları abanmadan sertleşmeden biraz daha narin yapmaktır.

Bir de atış esnasında döne döne giden sahteler misinaya haddinden fazla gam yaptırarak kuşgözü düğümünü oluşturur.

10)Sarım nedeniyle oluşan sorunlar:

Bu da 6. Maddede bahsettiğim gibi sarım esnasında çeşitli etkenlerle makine kafasına ilk turda bol gevşek ve yamuk sarılan birinci turdan sonra, ikinci atışta önceki turda oluşan gevşeklik küçük bir düğüm oluşturur. Bu düğüm sıkı değildir. Dikkatli bir avcı bu ilk küçük düğümü fark edip hemen düzeltir. Ama genellikle altta kalan minik düğümü fark edilmeden yapılan üçüncü atışta kabus gerçekleşir. Kuşgözü oluşmuştur.

Bunun için tecrübeli avcılar refleks olarak hemen her atıştan sonra makinenin kafasını kapatır kapatmaz misinanın kafaya ve yüzüğe tam oturduğundan emin olmak için eliyle gerdirerek kontrol ederler. Bu önlem kuş gözünü %80 engeller.
Ayrıca bozuk, dönmeyen yüzük bilyeleri misinaya fazlaca gam yaptırarak kuşgözü sorununu oluşturan başlıca bir etkendir.

Benzer şekilde ip misinayı makineye ilk kez sararken hatalı sarımla gam oluşturulursa da kuş gözü oluşur.

SONUÇ : İlk maddede önerdiğim krem çözümü düğüm oluşumlarını büyük oranda engellemekte faydalı olsa da diğer etkilere de dikkat edip bu sorundan tamamen kurtulmak mümkündür.

Yine de bu sorun bazı kişilerin kaderidir :) Aslında hiçte öyle değildir, ama öyle düşünürler. Biraz krem, biraz dikkat, biraz da tecrübe ve sabırla bu sorun hiç yaşanmaz hale gelebilir.

(İzinsiz kullanımı,alıntı yapılması ve yayınlanması yasaktır ;) )

Sevgili balık sevdam üyeleri herkese bol bereketli avlar dilerim…
 

fatihh

Üye
Katılım
3 Eyl 2013
Mesajlar
88
Tepkime puanı
22
Puanları
8
Yaş
40
Elinize sağlık faydali bilgiler. Kamis ve halka özellikleri hakkında bilgiler de girilebilinir.(surf-spin)
 

Yakamoz

Daimi Üye
Katılım
11 Kas 2010
Mesajlar
868
Tepkime puanı
972
Puanları
93
Konum
İstanbul
Adı
Kenan Ahıska
Ben teşekkür ederim. Eksik ya da hatalı gördüğünüz kısımlarda sizlerinde ekleme düzeltmeleri faydalı olacaktır.
 

Yakamoz

Daimi Üye
Katılım
11 Kas 2010
Mesajlar
868
Tepkime puanı
972
Puanları
93
Konum
İstanbul
Adı
Kenan Ahıska
Emeğiniz için teşekkürler. Güzel bir makale olmuş. Elinize dilinize sağlık.
Teşekkür ederim.

Arkadaşlar bugün bir avcı arkadaşın misinayı yağlayacağım diye shimano dişli yağıyla yağladığını ve 200 gr kurşunla atışın takımın misinanın yapışması nedeniyle 10 metre bile gitmediğini hemen önüne düştüğünü üzülerek öğrendim. :( Üstelik deterjanlarla yıkamasına rağmen bu yağı çözememiş.
:mad:

Arkadaşlar yağlama konusunda asla yoğun yağlı gres makina yağı dişli yağı vs kullanmayın. Hatta kremlerin yağlı olanlarından da uzak durun. Önerdiğim gibi yağı az nemlendirici nitelikte kremleri kullanın. Kaş yapayım derken göz çıkarmayın;)
 

agartan

Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Nis 2010
Mesajlar
27,669
Tepkime puanı
15,556
Puanları
113
Yaş
58
Konum
İstanbul
Adı
Şeref
Bence krem ve yağlama tarzı çözüm önerilerini uygulamamakta fayda var.
İster krem, ister yağ kullanın; her ikisi de havadaki tozu, yerdeki kumu misinanıza yapıştırır ki daha fazla zarar görürsünüz.
 

Yakamoz

Daimi Üye
Katılım
11 Kas 2010
Mesajlar
868
Tepkime puanı
972
Puanları
93
Konum
İstanbul
Adı
Kenan Ahıska
Bence krem ve yağlama tarzı çözüm önerilerini uygulamamakta fayda var.
İster krem, ister yağ kullanın; her ikisi de havadaki tozu, yerdeki kumu misinanıza yapıştırır ki daha fazla zarar görürsünüz.
Üstadım tavsiye ettiğim şekilde kullanım uzun süreler boyunca denenmiş ve olumlu sonuç alınmıştır. Yapışkanlığı arttırmanın tam tersi azalttığı için önerilmiştir.

Konunun başında yazdığım gibi konuda uzman tecrübeli avcılar zaten sorunu kendi yöntem ve tecrübeleriyle aşmıştır. Benim önerilerim yeni başlayan ve çözüm konusunda sıkıntı yaşayan arkadaşlara fayda sağlamak içindir.

Kaliteli üs segment çapaklanma sorunu olmayan ip kullanımında zaten gerek yok. Konuda açıkladığım gibi düşük segment ve yıpranmaya başlayan ürünlerde kullanım önermiştim. Yine de sadece öneridir. İsteyen kullanır istemeyen farklı yöntemler dener. Saygı duyarım.