frost_md
Yeni Üye
- Katılım
- 7 Eyl 2020
- Mesajlar
- 7
- Tepkime puanı
- 11
- Puanları
- 3
- Adı
- FaTiH_K.
- Kan Grubu
- AB Rh Pozitif
Herkese merhabalar. Herşeyden önce ben usta değilim. Yaklaşık 5 yıldır genellikle sadece yaz dönemi Ege'de yemli surf avları yapmaya çalışıyorum. Çok nadir kısıtlı sürelerde olta atma imkanım oluyor (2-3 saat max). Bu süreçte genellikle peşinde koştuğum balık çipura oluyor. Arada başka balık türleri de oltama gelse de genelde dip balıklarından en çok çipura aldım. Aşağıda olan balıklar bir defada alınan balıklar değildir. Bu süreçte aldıklarımın bazılarıdır. Kendimce buradan veya dış kaynaklardan okuduklarımı, okuduklarımdan faydalı gördüklerimi derleyip paylaşmak istedim.
Hem foruma bir teşekkür (Bazı çok değerli bilgileri forumdan elde ettim. aklıma gelenleri aşağıda referans olarak ekleyeceğim), hem de kırılan oltamın anısına mevcut yaptığım avları paylaşmak istedim.
Ufak bir not: Uzun zamandır forumu takip ediyorum. Son zamanlarda uygun yollu kombinasyonlardan ziyade hep üst segmente doğru bir yönelim var gibi. Ben hala minimum maliyet ile bu işi götürme taraftarıyım. Kullandığım olta makine vs hep mütevazi olup; şimdiye kadar beni üzmedi. Elimde daha pahalı ekipman var ancak onların bakımı vs derken hep uygun yollu ekipman ile ava gittiğimi farkettiğimden beri abartmamaya çalışıyorum.
Faydalandığım kaynakları da en son referans olarak vereceğim. Benden sonra gelenlere bir derleme olması açısından faydalı olacağını düşünüyorum.
Son hatırlatma limit altı almıyorum. Yanlışım varsa lütfen düzeltin, çipura için limit 20 cm.
5 yılın sonunda artık rutin olarak kullandığım ekipman;
3.90 effe teleskopik kamış (8 yılın sonunda kırıldı),
Okuma Revenger 65 Makina,
Albastar 4x 0,14 veya 0,16 ip,
Albastar 4x 0,28 şok ipi,
Decathlon dan aldığım t fırdöndü Plastik parçalı olan,
kurşun olarak da roket şekilli kurşun.
Ekipmanın uygun fiyatlı olduğunu düşünüyorum.
Beden misinası:
Değişmekle beraber, genellikle,
Nippon ghost 0,22-40 fc coated,
Casper 0,22-40 fc coated,
Oscar 0,22-40 misina (fc kaplama değil galiba) çok fark ettiğini görmedim.
İğne olarak;
Fudo 1601 1-2 no,
hyabusa nın yine eşdeğer 1-2 no iğneleri (H fks 130
eşdeğer form owner iğne (51440).
Circle iğne de denemelerim oldu ama henüz tam oturtamadım.
Sistem olarak;
Bu süreçte birçok sistem deneme şansım oldu.(Tek iğne, 3 lü dip takımı, yılan dili). Bu süreçte en randıman aldığım sistem asansörlü diye tabir edilen makineden gelen şok ipine stoper sonrası iki boncuk arasına geçirdiğim bir fırdöndü devamında 1-2 metre beden sonu tek iğneli sistem oldu. Bu sistem büyük balık için bence ideal. Bundan sonra da yılandili diye tabir edilen sistemden de randıman aldım diyebilirim.
İpe ip şok bağlamak için youtube Gazifishing kanalında gördüğüm bir video çok yararlı oldu.
Asansörlü takımı da yine youtube İsmail Altan'dan öğrendim. Adamların hakkını yemeyeyim. İlgilenen olursa oralardan referans alabilir.
Yem olarak:
kullandığım sıralamalar sonucu değiştire değiştire bir sonuca ulaşmaya çalıştım. Bu konuda forumdan bayağı bir fayda gördüm. Yem çeşitleri vs.
Hazır satılan yemler;
Sülünez bence en ideal yem olabilir. Randımanlı, Kabuklu veya kabuksuz yem ipi ve şişi ile sararak attım. Tek sorun canlısını bulmak sorun olabiliyor. Kutuya el ile hafifçe vurunca canlılar hareket ediyor. Artan yemi taze ise buzlukta stoklayıp kullanabiliyoruz. Randımanı düşse de iş yapıyor.
Boru kurdu: Boru kurdu ile ben çipura alamadım. Gece veya Gündüz denemelerimde randımanlı bir yem olarak görmedim. Ustaların fikri farklı olabilir. Benim tecrübeme göre randıman almayınca bıraktım.
Mamun: Tazesini bulmak zor. Uzun süre de dayanmıyorlar. Görece pahalı. Her şeye hitap eden bir yem. Spesifik değil. Ne geleceği belli olmuyor. Bana denk gelenler (çipura, sargoz, karagöz, vatoz, mırmır, hanos, Trakonya...)
Bibi: Duydum, hiç satıldığını görmedim. Daha deneyemdim.
Forumda daha önce açılan yem başlıklarını tararken deniz kenarında bulunan kabukluların yem olarak kullanılabileceğini okuduktan sonra denemeye karar verdim. Sonuç olarak kullandıklarım,
Deniz kaya salyangozları (İsmi farklı olabilir. Kaya üzerinde hemen ulaşılabilenler) onları kırıp, tırnaklarını çıkarıp iç organları ile beraber sarıp atıyordum. Randımanlı bir yem olmak ile beraber büyüklerini bulmak zor olabiliyor. Sonra sonra sadece beyaz et kısmını takıp atmaya başladım. Yem bulunmadığında alternatif olarak atılabilir.
Madya: Denize girerken denk geldiğinde topluyordum. Ben randıman alamadım. Ama hala uzun süre bozulmadan kaldığı için denemeye devam ediyorum.
Yengeç: Benim tecrübeme göre hedef balık çipura ise kesinlikle en randımanlı yem. Kendiniz toplarsanız da bedava. Taze. Canlılığını uzun süre koruyabiliyor. Her zaman kolayca ulaşılabilir. Akşam güneş battıktan sonra kayaların üzerinde ışıkla toplamak çok kolay. Akşam kafa lambasından kaçmıyorlar. Toplamakta zorlanırsanız inşaat eldivenleri faydalı olabilir. Her ne kadar genelde canlı olarak kullanılmasını önermişse de benden öncekiler, Benim tecrübeme göre akşamları görece büyük olanlarının ikiye bölünüp yem ipi ile sarılması daha verimli oluyor. Akşamları canlıdan ziyade ikiye bölününce heralde koku saldığını düşündüm. Gece avında bir de iğnenin önüne fosforlu boncuk eklediğimde daha fazla vuruş aldığımı farkettim. Canlı atılacaksa yem ipi ile üstünden bağlıyordum. Sonra bir taraftaki ayaklarını bağladım. En son da 4. ayaktan geçirip 1-2 boşluktan çıkarmaya başladım. Hepsinde canlı kalıyor hayvan. Arada bir adet büyük mırmır da atladı ama denk mi geldi yoksa yengeç de yerler mi bilemiyorum.
İlk başta diğer yemleri kullanıyordum. Yengeç parçalarını denize daldığımda attığım yerden hep çipuraların alıp gittiğini gördükten sonra yengeç ile denedim. Sonra sonra farkına vardım ki denizde çipura varsa yengeçe geliyorlar. Benim önerim hedefte çipura varsa yengeç 1 numaralı yem. Ben yengeç ile hiç levrek tutamadım. Umarım bir gün denk gelir de editlerim. En büyük avantajlarından biri de uzun süre canlı kalıyor ve haramiler vs tırtıklayamıyorlar.
Be yeteri kadar toplayıp kullanacağımı kullandıktan sonra canlı olanları geri aldığım yere salıyorum genellikle. Yaz dönemi sudan uzak uzun süre canlı kalmıyorlar. Sünger koydum olmadı, deniz erişteleri koydum olmadı, Çeşme suyunun klorundan dolayı galiba daha kısa sürede ölüyorlar. Uzun süre muhafaza için tavsiyelere açğım. Yemcilerde buzdolabında şeffaf kutuda tutuyorlar ama yaz dönemi evde çok dayandıramadım.
Buradan da çok faydalandım:
www.balikavi.net
Tarih saat olarak: Benim tecrübelerime göre nisan-mayıs ve ağustos-eylül- ekim de randımanlı av veriyor. Haziran - temmuzda ortalarda yoklar. Fırtınalardan sonra daha randımanlı oluyor. Benim avlandığım bölgede genelde öğleden sonra akşam suyunda daha randımanlı oluyor. Sabahları randıman daha düşük. Dolunay da balık keser diye çok okudum ama ben bir fark göremedim.
Son olarak tekniği geliştirebileceğim ustaların tavsiyeleri olursa denemek isterim. Düzeltmem gereken bir yer olursa da yazarsanız editlerim. Herkese hayırlı avlar. Bereketli olsun.











Bu iki resim aynı Balığın:


Bu ikisi de diğer başka bir balığın:


Hem foruma bir teşekkür (Bazı çok değerli bilgileri forumdan elde ettim. aklıma gelenleri aşağıda referans olarak ekleyeceğim), hem de kırılan oltamın anısına mevcut yaptığım avları paylaşmak istedim.
Ufak bir not: Uzun zamandır forumu takip ediyorum. Son zamanlarda uygun yollu kombinasyonlardan ziyade hep üst segmente doğru bir yönelim var gibi. Ben hala minimum maliyet ile bu işi götürme taraftarıyım. Kullandığım olta makine vs hep mütevazi olup; şimdiye kadar beni üzmedi. Elimde daha pahalı ekipman var ancak onların bakımı vs derken hep uygun yollu ekipman ile ava gittiğimi farkettiğimden beri abartmamaya çalışıyorum.
Faydalandığım kaynakları da en son referans olarak vereceğim. Benden sonra gelenlere bir derleme olması açısından faydalı olacağını düşünüyorum.
Son hatırlatma limit altı almıyorum. Yanlışım varsa lütfen düzeltin, çipura için limit 20 cm.
5 yılın sonunda artık rutin olarak kullandığım ekipman;
3.90 effe teleskopik kamış (8 yılın sonunda kırıldı),
Okuma Revenger 65 Makina,
Albastar 4x 0,14 veya 0,16 ip,
Albastar 4x 0,28 şok ipi,
Decathlon dan aldığım t fırdöndü Plastik parçalı olan,
kurşun olarak da roket şekilli kurşun.
Ekipmanın uygun fiyatlı olduğunu düşünüyorum.
Beden misinası:
Değişmekle beraber, genellikle,
Nippon ghost 0,22-40 fc coated,
Casper 0,22-40 fc coated,
Oscar 0,22-40 misina (fc kaplama değil galiba) çok fark ettiğini görmedim.
İğne olarak;
Fudo 1601 1-2 no,
hyabusa nın yine eşdeğer 1-2 no iğneleri (H fks 130
eşdeğer form owner iğne (51440).
Circle iğne de denemelerim oldu ama henüz tam oturtamadım.
Sistem olarak;
Bu süreçte birçok sistem deneme şansım oldu.(Tek iğne, 3 lü dip takımı, yılan dili). Bu süreçte en randıman aldığım sistem asansörlü diye tabir edilen makineden gelen şok ipine stoper sonrası iki boncuk arasına geçirdiğim bir fırdöndü devamında 1-2 metre beden sonu tek iğneli sistem oldu. Bu sistem büyük balık için bence ideal. Bundan sonra da yılandili diye tabir edilen sistemden de randıman aldım diyebilirim.
İpe ip şok bağlamak için youtube Gazifishing kanalında gördüğüm bir video çok yararlı oldu.
Asansörlü takımı da yine youtube İsmail Altan'dan öğrendim. Adamların hakkını yemeyeyim. İlgilenen olursa oralardan referans alabilir.
Yem olarak:
kullandığım sıralamalar sonucu değiştire değiştire bir sonuca ulaşmaya çalıştım. Bu konuda forumdan bayağı bir fayda gördüm. Yem çeşitleri vs.
Hazır satılan yemler;
Sülünez bence en ideal yem olabilir. Randımanlı, Kabuklu veya kabuksuz yem ipi ve şişi ile sararak attım. Tek sorun canlısını bulmak sorun olabiliyor. Kutuya el ile hafifçe vurunca canlılar hareket ediyor. Artan yemi taze ise buzlukta stoklayıp kullanabiliyoruz. Randımanı düşse de iş yapıyor.
Boru kurdu: Boru kurdu ile ben çipura alamadım. Gece veya Gündüz denemelerimde randımanlı bir yem olarak görmedim. Ustaların fikri farklı olabilir. Benim tecrübeme göre randıman almayınca bıraktım.
Mamun: Tazesini bulmak zor. Uzun süre de dayanmıyorlar. Görece pahalı. Her şeye hitap eden bir yem. Spesifik değil. Ne geleceği belli olmuyor. Bana denk gelenler (çipura, sargoz, karagöz, vatoz, mırmır, hanos, Trakonya...)
Bibi: Duydum, hiç satıldığını görmedim. Daha deneyemdim.
Forumda daha önce açılan yem başlıklarını tararken deniz kenarında bulunan kabukluların yem olarak kullanılabileceğini okuduktan sonra denemeye karar verdim. Sonuç olarak kullandıklarım,
Deniz kaya salyangozları (İsmi farklı olabilir. Kaya üzerinde hemen ulaşılabilenler) onları kırıp, tırnaklarını çıkarıp iç organları ile beraber sarıp atıyordum. Randımanlı bir yem olmak ile beraber büyüklerini bulmak zor olabiliyor. Sonra sonra sadece beyaz et kısmını takıp atmaya başladım. Yem bulunmadığında alternatif olarak atılabilir.
Madya: Denize girerken denk geldiğinde topluyordum. Ben randıman alamadım. Ama hala uzun süre bozulmadan kaldığı için denemeye devam ediyorum.
Yengeç: Benim tecrübeme göre hedef balık çipura ise kesinlikle en randımanlı yem. Kendiniz toplarsanız da bedava. Taze. Canlılığını uzun süre koruyabiliyor. Her zaman kolayca ulaşılabilir. Akşam güneş battıktan sonra kayaların üzerinde ışıkla toplamak çok kolay. Akşam kafa lambasından kaçmıyorlar. Toplamakta zorlanırsanız inşaat eldivenleri faydalı olabilir. Her ne kadar genelde canlı olarak kullanılmasını önermişse de benden öncekiler, Benim tecrübeme göre akşamları görece büyük olanlarının ikiye bölünüp yem ipi ile sarılması daha verimli oluyor. Akşamları canlıdan ziyade ikiye bölününce heralde koku saldığını düşündüm. Gece avında bir de iğnenin önüne fosforlu boncuk eklediğimde daha fazla vuruş aldığımı farkettim. Canlı atılacaksa yem ipi ile üstünden bağlıyordum. Sonra bir taraftaki ayaklarını bağladım. En son da 4. ayaktan geçirip 1-2 boşluktan çıkarmaya başladım. Hepsinde canlı kalıyor hayvan. Arada bir adet büyük mırmır da atladı ama denk mi geldi yoksa yengeç de yerler mi bilemiyorum.
İlk başta diğer yemleri kullanıyordum. Yengeç parçalarını denize daldığımda attığım yerden hep çipuraların alıp gittiğini gördükten sonra yengeç ile denedim. Sonra sonra farkına vardım ki denizde çipura varsa yengeçe geliyorlar. Benim önerim hedefte çipura varsa yengeç 1 numaralı yem. Ben yengeç ile hiç levrek tutamadım. Umarım bir gün denk gelir de editlerim. En büyük avantajlarından biri de uzun süre canlı kalıyor ve haramiler vs tırtıklayamıyorlar.
Be yeteri kadar toplayıp kullanacağımı kullandıktan sonra canlı olanları geri aldığım yere salıyorum genellikle. Yaz dönemi sudan uzak uzun süre canlı kalmıyorlar. Sünger koydum olmadı, deniz erişteleri koydum olmadı, Çeşme suyunun klorundan dolayı galiba daha kısa sürede ölüyorlar. Uzun süre muhafaza için tavsiyelere açğım. Yemcilerde buzdolabında şeffaf kutuda tutuyorlar ama yaz dönemi evde çok dayandıramadım.
Yengeç Nasıl Yakalanır.
kumda ışıkla ufak bir süzgeçle yarım saatte 20-30 tane yakalayabilirsiniz. yengeç kendini kuma gömer , ama süzgeçle alıp çıkartmak çok kolay.Bu tabii gece yapılan bir yöntem. gündüz berrak dalgasız suda gözlükle de yapılabilir.
www.baliksevdam.com
Buradan da çok faydalandım:

YENGEÇ / Çipura avlayanların dikkatine
Çipura avlayan arkadaşlarım ya da avlamak isteyenler, deneyimlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Umarım bu bilgiler ışığında daha verimli çipura...

Tarih saat olarak: Benim tecrübelerime göre nisan-mayıs ve ağustos-eylül- ekim de randımanlı av veriyor. Haziran - temmuzda ortalarda yoklar. Fırtınalardan sonra daha randımanlı oluyor. Benim avlandığım bölgede genelde öğleden sonra akşam suyunda daha randımanlı oluyor. Sabahları randıman daha düşük. Dolunay da balık keser diye çok okudum ama ben bir fark göremedim.
Son olarak tekniği geliştirebileceğim ustaların tavsiyeleri olursa denemek isterim. Düzeltmem gereken bir yer olursa da yazarsanız editlerim. Herkese hayırlı avlar. Bereketli olsun.











Bu iki resim aynı Balığın:


Bu ikisi de diğer başka bir balığın:


Son düzenleme: