ishak BALLICA
Daimi Üye
- Katılım
- 7 May 2010
- Mesajlar
- 823
- Tepkime puanı
- 183
- Puanları
- 43
- Adı
- İshak Ballıca
Öğrendiğim kadarıyla işin temeli sıcak birçok zehirin protein yapısı sıcağa dayanamayıp çözülüp özelliğini yitiriyor bu arı sokması içinde geçerli. (Arkadaşlar bunlar kesinlikle tecrübeyle sabit aklınızın bir yerine yazın ve zor durumda kalmayın.) Sevgiler.
Sevgili Murat kardeşim, sizinde dediğiniz gibi bunun en pratik çözüm yolu zehir ile temas eden bölgeye sıcak uygulamak...
Şöyleki,
Epey bir zaman önce geceden kalmalı bir kıyı avı yapıyoruz.İzmir / Çeşme Dalyan'da liman içini yokluyoruz...Küçük bir sahil güvenlik biriminin yanındaki mendireğin orada...
Sabahaha kadar av yapmış ve sabah suyunu da alıp dönelim deyip sardalya'ya sarılı dip kıbrıs kullanıyoruz..Derken kasnakların biri oynaması ile dikkat kesilip elime almıştım..Baktım takım yürüyor ve hemen tasmaladım...
Ve takımı sudan çıkarttığımda ucunda o koca ağızlı iskorpit hazretlerini gördüm... Zat ı muhterem i zarar vermeden çıkarttım ve aklım sıra hadi suya kavuşsun ve ölmesin diyerek, (hala hatırlıyorum) sağ ayağımın iç kısmı ile hafif tekmeliyerek suya attırdım...
Kış günü idi ve ayağımda asker botlarına benzeyen eski kalın bir bot var idi...
Sevgili dostlar emin olun saniyeler için de ayağımın içinden ayak bileğime ve diz kapağıma ve oradan da baldırıma karın boşluğa ve taa kalbimin üstüne doğru bir şey akmaya başladı...
Hani sert viski yada efendim susuz rakı içmeye kalkarsınız da aldığının yudum nasıl aşağıya inerken adeta yaka yaka iner ya...Ahanda işte öyle bir şey...Resmen damarlarımın içinden lav gibi bir şey kalbime doğru akmaya başladı..
Tabi hemen olduğum yere oturdum..Ve arkadaşlar bana bir şey oluyor dedim...Hissedilen acının tarifi ne mümkün....
Aslında çoğumuzun aman ...Ne işime yarar ki diye es geçtiğimiz bu forum bilgilerinden hareket ile hemen biladerime abi çabuk şu karşıdaki askerlerden sıcak su iste dedim...
Biladerim tel örgününün ardından sabah mıntıka temziliği yapan sahil güvenlikte görevli askerlere durumu anlatarak onlardan sıcak su istedi..
Çok iyi hatırlıyorum...Askerlerin kahvaltıda kullandıkları metal su bardağı içinde gelen o kaynar kaynar suyu, küçük alet kutumun içine yerleştirdiğim ayağıma yavaş yavaş boca ederken bu defa ayak haşlanmaya başladı ve zehirin verdiği o ıztırap ise başladı kaybolmaya...
Bir bardak...Bir bardak daha....Yaklaşık 1 saat içinde Allaha şükürr Hastanelik olmaktan kurtuldum...Tabi ki haşlanmış bir ayak da geriye hatıra olarak kaldı...
Fakat, emin olun haşlanmış bir ayağın verdiği acı zehirin verdiği acının onda biri bile değil...