Devrim Balbay
Daimi Üye
Cumartesi gecesi ani yorgunluk esameleri had saffada iken .. ani bir kararla yıldıray abi ve ben düştük yollara . Epeydir balık ava gidememem dolayısıyla heyecanlı ve bir o kadarda azimliydim.. O kadar hazırlıksız bir çıkış olmuştu ki ben montumu ve cebindeki bilimum aksesuarıda sevgili kardeşim cömertin evinde unutmuştum.. Neyseki yıldıray abinin tedarikli oluşu beni kurtarmıştı ve bir mont sahibi olmuştum..
Bir saat kadar süren yolculuk ve yollardan edinilen kısıtlı erzakla(biskuvi ,su) avlağa varmış kısa bir hazırlık yapıp hemen zifiri karanlıktaki yerlerimize dağılmıştık.Bu arada saatler 01.30 gösteriyordu..
1 saat kadar olmuştuki çeşitli yerlerden yapılan atışlarda sıfır ışıkta( sadece yıldızlardan faydanılarak) bir sonuç alamamış tek tük kıpırdanmalar harici balığa dair belirgin bir işaret yoktu.. Hava gayet sakin rüzgar yok denecek kadar azdı.. Ortalığı iyiden iyiye sis kaplamaya başlamış ve soğuk kendini daha iyi hissettiriyordu..
Bir ara çalılıkların ardından fırlayan deniz kuşu( tabi ben bunu sonradan anladım) beni olduğum yere sanki çakmıştı.. o kadar tedirgin olmuştumki olayı kavrayana kadar 1-2 dakika etrafıma bakındım.. Neyseki ilk şoku atlatıp atışlarıma devam ediyor hayal meyal gözüken ilerideki yıldıray abiyide gözlemlemeyi ihmal etmiyordum..
15 dakika sonra ilk vuruşu almış kısa bir mücadeleden sonra dostumuzu kenara almıştım..
avı arabaya götürüp tekrar geri geldim ve o ana kadar olan herseyi unutup tam hız pür dikkat atçek yapmaya başlamıştım.. yarım saat olmamıştıki ikinci kez ve daha güçlü bir direnişle karşılaştım karanlıkta yavaş yavaş avı kıyaya alarak gece mesaimi noktalayıp sabah için dinlenmeye çekildim. Bu arada yıldıray abiyede gerekli bilgiyi verip avlağı terk ettim..Ben arabada renkli rüyalara dalarken yıldıray abide sabahın ilk ışıklarıyla paşaları kapmıştı.. Tabi ben bunu 6.10 da uynadıktan sonra anladım
Böylece burunova bassing team bir av gününüde mutlu bir şekilde tamalayıp evlerimize dönmek için yola koyulduk...
Bir saat kadar süren yolculuk ve yollardan edinilen kısıtlı erzakla(biskuvi ,su) avlağa varmış kısa bir hazırlık yapıp hemen zifiri karanlıktaki yerlerimize dağılmıştık.Bu arada saatler 01.30 gösteriyordu..
1 saat kadar olmuştuki çeşitli yerlerden yapılan atışlarda sıfır ışıkta( sadece yıldızlardan faydanılarak) bir sonuç alamamış tek tük kıpırdanmalar harici balığa dair belirgin bir işaret yoktu.. Hava gayet sakin rüzgar yok denecek kadar azdı.. Ortalığı iyiden iyiye sis kaplamaya başlamış ve soğuk kendini daha iyi hissettiriyordu..
Bir ara çalılıkların ardından fırlayan deniz kuşu( tabi ben bunu sonradan anladım) beni olduğum yere sanki çakmıştı.. o kadar tedirgin olmuştumki olayı kavrayana kadar 1-2 dakika etrafıma bakındım.. Neyseki ilk şoku atlatıp atışlarıma devam ediyor hayal meyal gözüken ilerideki yıldıray abiyide gözlemlemeyi ihmal etmiyordum..
15 dakika sonra ilk vuruşu almış kısa bir mücadeleden sonra dostumuzu kenara almıştım..
avı arabaya götürüp tekrar geri geldim ve o ana kadar olan herseyi unutup tam hız pür dikkat atçek yapmaya başlamıştım.. yarım saat olmamıştıki ikinci kez ve daha güçlü bir direnişle karşılaştım karanlıkta yavaş yavaş avı kıyaya alarak gece mesaimi noktalayıp sabah için dinlenmeye çekildim. Bu arada yıldıray abiyede gerekli bilgiyi verip avlağı terk ettim..Ben arabada renkli rüyalara dalarken yıldıray abide sabahın ilk ışıklarıyla paşaları kapmıştı.. Tabi ben bunu 6.10 da uynadıktan sonra anladım
Böylece burunova bassing team bir av gününüde mutlu bir şekilde tamalayıp evlerimize dönmek için yola koyulduk...
Moderatör tarafında düzenlendi: