beyserdarbey
Üye
- Katılım
- 7 Eyl 2017
- Mesajlar
- 60
- Tepkime puanı
- 204
- Puanları
- 33
- Yaş
- 41
- Konum
- istanbul
- Adı
- Serdar
- Kan Grubu
- O Rh Pozitif
Merhaba Arkadaşlar,
Ben bir kolumu kullanamıyorum. Doğuştan. Balık tutma hevesim çocukluğumdan gelir... Dayım ile boğaza giderdik. O at-çek yaparken bende ince bir ağaç dalına 1-1,5m kadar misina bağlar, kaya balığı tutardım. Tuttuğumda ise değmeyin keyfime...
Yıllar geçti... Büyüdük; iş, eş sahibi olduk, yuva kurduk. Bu dönem içerisinde yer yer balık tutmayı çok istedim; fakat kamış kullanamayacağım için hep erteledim. Ama her gece de düşünmüyor değildim: "Ben nasıl balık tutabilirim, hem kamışı kullanıp hem nasıl sarabilirim vs." tarzında düşüncelerle dalardım uykuma... Sonrasında bir söz geldi aklıma: "Talih, cesaretliden yanadır!"
Öncelikle forumları okudum, benim durumumla ilgili hiçbir yöntem, kaynak yok. Bir uzvum eksik olabilir; ama bende balık tutmak istiyorum.
...ve bir gece zihnimde bir yöntem çaktı!!!
Maddeliyorum:
1- Hafif, atarı 20-60,70 ya da 80 ve uzun bir kamış alınacak. Kamışın dibi de surf kamışlar gibi uzun olmalı. (Karbon ve minimum 3m)
2- Hafif ve devri yüksek bir makine alınacak, çevirme kolu değiştirilebilir olacak. (3000lik minik bir makine)
3- İp misina kullanılması tercihimdir.
4- Kamışın atarına uygun muhtelif sahteler.
5- Yumuşak bir kayış, ayarlanabilir olmalı.
6- Plastik kelepçe.
7- Stoper.
8- Kanca klips.
Şimdi maddeleri açalım;
-- Hafif kamış olmalı ki tek el ile rahat tutulabilsin, atarı verdiğim değerlerde olmalı ki 30-50m uzağa sahteyi atabilsin. Dibi uzun olmalı ki koltuk altına kamışı alabilsin.
-- Makine hafif olmalı, yani kamış ile birleştiğinde ağırlığı çok artırmamalı. Sarma kolu değiştirilebilir olmalı ki hangi kolunu kullanacaksan o taraftan sarabilesin. Devri yüksek olsun ki sardığın her turda çok misina toplayabilsin.
-- İp misina kullanmalı ki sahte uzağa gitsin.
-- Sahteler 40-60gr arası ağırlıkta olmalı ki uzağa gidebilsin.
Gelelim işin en keyifli ve basit çözümüne
Takımı bu şekilde topladık diyelim. Madde 5 te yazdığım gibi, bir valizin omuza astığımız kayışını düşünün, her iki ucu da haliyle klipsli ve bu kayış ayarlanabilir olmalı. Kayışın klipslerini birbirine takıp, kolye gibi boynunuza takıyorsunuz. Kayışımız şimdilik boynumuzda dursun.
Kamışı elimize alıyoruz. Plastik stoperi kamışın üstünde istediğimiz yere konuşlandırıp, plastik kelepçelerle sabitliyoruz. Ayrıca elimizde bulunan kanca klipsi de sağlam bir anahtarlık halkası ile stopere takıyoruz.
Şimdi boynumuzda, uçları birbirine tutturulmuş bir kayış ve elimizde kanca klips bağlanmış bir kamış var. Oltayı suya attıktan sonra, oltanın üstüne sabitlediğimiz kanca klipsi, boynumuzda asılı duran kayışın ucundaki klipse takıyoruz.
oltanın duruşu aynen şöyle oluyor: Kamışın dibi zaten koltukaltında, elin makinanın sarma kolunda, boynundaki kayış zaten kamışı tutuyor Sana sadece sarmak ve aksiyon vermek kalıyor Kalama ayarıyla da rahat oynayabiliyorsun. Sardın, topladın misinanı ve tekrar atacaksın. Klipsi çıkar boynundaki kayıştan.(2 saniyeni alır.) Salla oltanı uzak diyarlara Kalama demirini kapat ve tekrar tak boynunda hazır bekleyen kayışın klipsine. (Resimlerde daha rahat anlayacaksınız)
Yani boynundaki uzunluğu ayarlanabilir kayış senin bir diğer uzvun oluyor. Balık atladığında ise ancak senin boynunu eğebilecek büyüklükte bir balık olmalı ki o da zaten mümkün değil, misina kopar Yani bir çeşit mücadele kayışı denebilir. Üstelik bu yöntem seni bir yere sabitlemiyor. Avlak yerinde rahatlıkla gezebiliyorsun da. (Önceden ben kamışı p.pomun altına yerleştirip sarıyordum. bunun için de bir sandalyeye oturmam şarttı.)
Ben bu yöntemi bizzat kullanıyorum, kullanmak zorundayım da 30-50m aralığında atabiliyorum. sarması ise çok keyifli artık. Engeli olmayan arkadaşlar da bu yöntemi kullanabilir. Hem kolları ağrımaz hem de boş kalan elleriyle çay içebilirler
Konunun sabitlenmesi gerektiği düşüncesindeyim. Bu tür problemi olan hevesli arkadaşlara ışık olsun
Saygılarımla,
Resimler:
Ben bir kolumu kullanamıyorum. Doğuştan. Balık tutma hevesim çocukluğumdan gelir... Dayım ile boğaza giderdik. O at-çek yaparken bende ince bir ağaç dalına 1-1,5m kadar misina bağlar, kaya balığı tutardım. Tuttuğumda ise değmeyin keyfime...
Yıllar geçti... Büyüdük; iş, eş sahibi olduk, yuva kurduk. Bu dönem içerisinde yer yer balık tutmayı çok istedim; fakat kamış kullanamayacağım için hep erteledim. Ama her gece de düşünmüyor değildim: "Ben nasıl balık tutabilirim, hem kamışı kullanıp hem nasıl sarabilirim vs." tarzında düşüncelerle dalardım uykuma... Sonrasında bir söz geldi aklıma: "Talih, cesaretliden yanadır!"
Öncelikle forumları okudum, benim durumumla ilgili hiçbir yöntem, kaynak yok. Bir uzvum eksik olabilir; ama bende balık tutmak istiyorum.
...ve bir gece zihnimde bir yöntem çaktı!!!
Maddeliyorum:
1- Hafif, atarı 20-60,70 ya da 80 ve uzun bir kamış alınacak. Kamışın dibi de surf kamışlar gibi uzun olmalı. (Karbon ve minimum 3m)
2- Hafif ve devri yüksek bir makine alınacak, çevirme kolu değiştirilebilir olacak. (3000lik minik bir makine)
3- İp misina kullanılması tercihimdir.
4- Kamışın atarına uygun muhtelif sahteler.
5- Yumuşak bir kayış, ayarlanabilir olmalı.
6- Plastik kelepçe.
7- Stoper.
8- Kanca klips.
Şimdi maddeleri açalım;
-- Hafif kamış olmalı ki tek el ile rahat tutulabilsin, atarı verdiğim değerlerde olmalı ki 30-50m uzağa sahteyi atabilsin. Dibi uzun olmalı ki koltuk altına kamışı alabilsin.
-- Makine hafif olmalı, yani kamış ile birleştiğinde ağırlığı çok artırmamalı. Sarma kolu değiştirilebilir olmalı ki hangi kolunu kullanacaksan o taraftan sarabilesin. Devri yüksek olsun ki sardığın her turda çok misina toplayabilsin.
-- İp misina kullanmalı ki sahte uzağa gitsin.
-- Sahteler 40-60gr arası ağırlıkta olmalı ki uzağa gidebilsin.
Gelelim işin en keyifli ve basit çözümüne
Takımı bu şekilde topladık diyelim. Madde 5 te yazdığım gibi, bir valizin omuza astığımız kayışını düşünün, her iki ucu da haliyle klipsli ve bu kayış ayarlanabilir olmalı. Kayışın klipslerini birbirine takıp, kolye gibi boynunuza takıyorsunuz. Kayışımız şimdilik boynumuzda dursun.
Kamışı elimize alıyoruz. Plastik stoperi kamışın üstünde istediğimiz yere konuşlandırıp, plastik kelepçelerle sabitliyoruz. Ayrıca elimizde bulunan kanca klipsi de sağlam bir anahtarlık halkası ile stopere takıyoruz.
Şimdi boynumuzda, uçları birbirine tutturulmuş bir kayış ve elimizde kanca klips bağlanmış bir kamış var. Oltayı suya attıktan sonra, oltanın üstüne sabitlediğimiz kanca klipsi, boynumuzda asılı duran kayışın ucundaki klipse takıyoruz.
oltanın duruşu aynen şöyle oluyor: Kamışın dibi zaten koltukaltında, elin makinanın sarma kolunda, boynundaki kayış zaten kamışı tutuyor Sana sadece sarmak ve aksiyon vermek kalıyor Kalama ayarıyla da rahat oynayabiliyorsun. Sardın, topladın misinanı ve tekrar atacaksın. Klipsi çıkar boynundaki kayıştan.(2 saniyeni alır.) Salla oltanı uzak diyarlara Kalama demirini kapat ve tekrar tak boynunda hazır bekleyen kayışın klipsine. (Resimlerde daha rahat anlayacaksınız)
Yani boynundaki uzunluğu ayarlanabilir kayış senin bir diğer uzvun oluyor. Balık atladığında ise ancak senin boynunu eğebilecek büyüklükte bir balık olmalı ki o da zaten mümkün değil, misina kopar Yani bir çeşit mücadele kayışı denebilir. Üstelik bu yöntem seni bir yere sabitlemiyor. Avlak yerinde rahatlıkla gezebiliyorsun da. (Önceden ben kamışı p.pomun altına yerleştirip sarıyordum. bunun için de bir sandalyeye oturmam şarttı.)
Ben bu yöntemi bizzat kullanıyorum, kullanmak zorundayım da 30-50m aralığında atabiliyorum. sarması ise çok keyifli artık. Engeli olmayan arkadaşlar da bu yöntemi kullanabilir. Hem kolları ağrımaz hem de boş kalan elleriyle çay içebilirler
Konunun sabitlenmesi gerektiği düşüncesindeyim. Bu tür problemi olan hevesli arkadaşlara ışık olsun
Saygılarımla,
Resimler:
Son düzenleme: