Burak Karadeniz
Daimi Üye
- Katılım
- 2 May 2010
- Mesajlar
- 571
- Tepkime puanı
- 108
- Puanları
- 43
- Yaş
- 71
- Adı
- Burak Karadeniz
ORKİNOS AVIMIZ
Son günlerde sevgili Bülent Demirbozan kardeşim kılıç balığı avına merak sardığı için bu konuda sürekli araştırma yapıyor ve bu balığın avında kullanılması gereken ekipmanlar ile takım düzeneklerini temin etmeye çalışıyordu. Zaman zaman yurt dışından getirdiği ve kılıç balığı avında kullanmayı düşündüğü takım ve düzenekleri de bizlere gösterip, şu takımları kullanmak bir türlü nasip olamadı diye dert yanıyordu. Yine böyle bir konuşma yapması sonrasında sevgili Cengiz Bektaş önümüzdeki 2-3 gün hava çok güzel balığa gidip değerlendirelim. Meralara gidip gelirken Bülent yeni takımlarıyla kılıca sırtı çeker, biz de batıklarda canlı yem ile kırmızı balığa bakarız diye bir teklifte bulundu. Biz de körün istediği bir göz Allah verdi iki göz misali bu teklife balıklama atladık.
Cuma günü sabah Cengiz, Bülent ve Cengiz kardeşimin eşi Berrin kardeşim ile hep birlikte İstanbul'dan Kuzey Ege'nin güzelliklerine doğru yola çıktık.Keyifli geçen bir yolculuk sonrasında Cengiz'in teknesinin bağlı bulunduğu limana geldik.Teknenin ve takımların kontrol edilip,balığa çıkılacak hale getirilmesinden sonra şehir merkezine inip akşam kalacak yerlerimizi ayarladık.Bu arada Cengiz Deep Drop (derin su) takımlarıyla koca göz mercan avında veya yemleme yapmada (Drifting) lazım olabilir düşüncesiyle bir kasa kadarda tanıdığı bir balıkçıya sabah taze olarak almak şartıyla sardalye siparişinde bulundu.Akşam yemeği güzel sohbet eşliğinde,ertesi gün tutulması amaçlanan trofe balıkların hayali ile çok güzel geçti ve ertesi sabah yorucu bir güne başlayacağımız içinde erkenden yattık.
Sabah hava beklediğimiz gibi çok güzel ve denize çıkmak için çok uygundu.Kahvaltımızı yaptıktan sonra yem olarak kullanacağımız sardalyeleri de alarak saat 08.00 da limandan ayrıldık.Her zaman kırmızı balık aldığımız meraları dolaştık ancak balık yoktu.Son olarak derin suda koca göz mercan aldığımız bölgeye yakın olan ve sinarit,mercan,trança gibi kırmızı balıkların yakalandığı bir meraya daha bakıp,oradan da sonuç çıkmazsa derin su takımlarıyla Kocagöz mercan avlama gideriz diye plan yaptık.Bu arada kılıç balığına sırtı çekeceği takımları limanda arabanın içinde unutan Bülent'in morali bozulmuş,kendisine kızıp duruyordu.Son merada da balık bulamayınca takımları topladık.Tam derin suya koca göz mercan avına gideceğimiz sırada bulunduğumuz yerden bir hayli uzakta,orkinosa baktıklarını tahmin ettiğimiz bir grup tekne gördük ve yanlarına gidip bakmaya karar verdik.Teknelere yaklaştığımızda tahminlerimizin doğru olduğunu ve teknelerin yemleme yaparak tek tük orkinos yakaladıklarını gördük.Avın olta indirmeye değecek nitelikte olup olmadığını anlamak için bir süre tekneleri seyrettik.Bu sırada seyrekte olsa balık alan tekneleri görünce,yanımızda yemleme yapacak taze sardalya bulunması,aynı zamanda Cengiz kardeşimin teknesinde kendisinin itina ile hazırladığı ve hemen hemen her türlü balığın avında kullanılmaya hazır boy ,boy takımlarının bulunmasından da cesaret alarak biz de şansımızı denemeye karar verdik.Bulunduğumuz bölgede tam sardalyaları 2-3 parçaya keserek yemleme yapmaya başladık.Hafif akışta olan tekneden iğnelerine tam sardalya balığı taktığımız iki çıkrıktan birini 25 metreye,diğerinide 35 metreye indirdik.Bir müddet bu şekilde akış yaptık,ancak bize balık gelmedi.Daha sonra sonra balığın daha üst suda yemlendiğinin farkına varınca çıkrıkları 10 metreye inecek şekilde ayarladık ve çok geçmeden çıkrıklardan birinden gelen cırlama sesiyle birlikte takıma yakalanan orkinos makinadan çok hızlı bir şekilde misina boşaltmaya başladı.Boş olan takımı topladıktan sonra diğer takımdan misina almaya devam eden orkinosun üstüne, üstüne tekne ile gitmeye başladık.Hazırlıksız olarak yakalandığımız tek ekipman bu seviyede balıkla başa çıkacak nitelikte mücadele kemerlerimizin yanımızda olmamasıydı ve bu bizi bayağı zorladı.Yaklaşık 10-15 dakikalık bir mücadeleden sonra teknenin yanında daireler çizerek su üstü yapan yaklaşık 45-50 kilo ağırlığındaki orkinosu kakıç yardımıyla tekneye aldık.Ekip olarak birbirimizi kutladıktan sonra tekrar akışa başladığımız yere gelerek,çıkrıkları 10 metreye indirip,çevreyi sardalye ile yemlemeye devam ettik.Kısa bir müddet sonra bu seferde diğer çıkrıktan beklenen ses geldi ve balık süratle makinadan misina boşaltmaya başladı.Hemen diğer takımı topladık ve teknenin motorunu çalıştırıp,balığın gittiği yöne doğru hafif yollu giderken aynı zamanda da kamış yuvasında takılı bulunan kamışın üzerindeki çıkrığın kalamasını balığın koparmasına fırsat vermeyecek şekilde sıkıp açarak,bir süre sonra balığın yorulmasını sağlayıp 10-15 dakika içinde teknenin yanında su üstü yapan yaklaşık 45-50 kiloluk ikinci orkinosu da kakıçlıyarak tekneye almayı başardık.
Hava güzel,yeterince yem var,balık geliyor,hep birlikte ekipce yardımlaşarak ve birbirimize takılarak balık yakalamaktan daha güzel bir ortam nasıl olabilir.Tüm bu yaşanan güzelliklerin farkında olarak,bir kez daha takımları akışa başladığımız yere gelip denize indirdik ve bir taraftan da bölgeyi sardalye ile yemlemeye devam ettik.Çok geçmeden kıç taraftaki kamışa balık geldi.Yakaladığımız orkinoslardan farklı olarak bu balık makinadan çok daha hızlı misina boşaltıyordu.Senaryo yine aynı diğer takımı toplayarak balığın yol aldığı yöne doğru motoru çalıştırıp,balığın peşi sıra yorulmasını sağlayıp tekneye almak amacıyla gitmeye başladık.Kamış yuvasında takılı takımdaki çıkrığın kalamasını balığı kontrol etmek amacıyla bir kaç kez sıkmaya çalıştığımız halde, balığın kafasını döndürmek mümkün olmadı.Bu orkinos yakaladıklarımızdan çok daha büyüktü ve teslim olmuyordu.Balığı yakaladığımız yerden yaklaşık 600-700 metre kadar balıkla birlikte yol almamıza rağmen balık durmamak için direniyordu.Nitekim bir müddet daha bu şekilde gittikten sonra takıma kafa atarcasına iki kez üst üste yüklenen orkinos beden misinasını iğne ile bağlandığı yerden kopararak özgürlüğüne doğru yol aldı.Normalde üzülmemiz gereken bu durum daha önce iki orkinos yakalamamız nedeniyle moralimizi bozmadı ve birbirimizi teselli edip,son bir kez daha akış yaparak şansımızı denemeye karar verdik.
Kalan son sardalye ile yemleme yapmaya başladıktan sonra yine çıkrıkları balıkları aldığımız derinliğe indirerek tekneyi bir kez daha akışa bıraktık.Aradan 5 dakika geçti geçmedi Cengiz'in tarafındaki takıma balık deldi ve çıkrıktan deli gibi misina almaya başladı. Makinanın kalamasını sıkarak balıkla baş etmemiz mümkün olmadığından yine teknenin motorunu çalıştırıp,rölanti hızda balığın misina aldığı yöne doğru gitmeye başladık.Önümüzde,sağımızda ve solumuzda avlanan başka tekneler olduğu için bu iş biraz sıkıntılı olsa da,Berrin kardeşimin usta kaptanlığı sayesinde teknelerin açığına çıktık.Balığın kalama açarak misina almasından ve takımı zorlamasından bu orkinosun yakaladığımız iki orkinostan daha büyük olduğu anlaşılıyordu.Yaklaşık 15 dakikalık bir mücadele sonunda teknenin altında daireler çizerek su üstü yapan 70-80 kilo ağırlığındaki bu orkinosu da kakıçlayarak tekneye aldık ve bu günlük bu kadar yeter diyerek avı sonlandırdık.
Dönüş yolunda güzel geçen bir günün ve bereketli geçen orkinos avının verdiği mutluluğun yanı sıra son derecede yorgun ve bitkin olduğumuzda hepimizin suratlarından okunuyordu. Bana göre bizim yaş gurubundaki insanlar için özellikle de benim gibi omuzu ve beli arızalı olanlar için bu büyüklükteki balıklar ile tek başına mücadele etmek,çok keyif verici olmasına rağmen yine de zor ve meşakkatli.Biz ekip olarak 4 kişi görev bölümü yapıp,zorlukları paylaşarak çokta keyif alarak,balıklarla mücadele edip, bu avı gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadık.Aynı mutluluğu tüm balık avı sevdalılarının da yaşamaları dileklerimle sevgi ve saygılar.
Son günlerde sevgili Bülent Demirbozan kardeşim kılıç balığı avına merak sardığı için bu konuda sürekli araştırma yapıyor ve bu balığın avında kullanılması gereken ekipmanlar ile takım düzeneklerini temin etmeye çalışıyordu. Zaman zaman yurt dışından getirdiği ve kılıç balığı avında kullanmayı düşündüğü takım ve düzenekleri de bizlere gösterip, şu takımları kullanmak bir türlü nasip olamadı diye dert yanıyordu. Yine böyle bir konuşma yapması sonrasında sevgili Cengiz Bektaş önümüzdeki 2-3 gün hava çok güzel balığa gidip değerlendirelim. Meralara gidip gelirken Bülent yeni takımlarıyla kılıca sırtı çeker, biz de batıklarda canlı yem ile kırmızı balığa bakarız diye bir teklifte bulundu. Biz de körün istediği bir göz Allah verdi iki göz misali bu teklife balıklama atladık.
Cuma günü sabah Cengiz, Bülent ve Cengiz kardeşimin eşi Berrin kardeşim ile hep birlikte İstanbul'dan Kuzey Ege'nin güzelliklerine doğru yola çıktık.Keyifli geçen bir yolculuk sonrasında Cengiz'in teknesinin bağlı bulunduğu limana geldik.Teknenin ve takımların kontrol edilip,balığa çıkılacak hale getirilmesinden sonra şehir merkezine inip akşam kalacak yerlerimizi ayarladık.Bu arada Cengiz Deep Drop (derin su) takımlarıyla koca göz mercan avında veya yemleme yapmada (Drifting) lazım olabilir düşüncesiyle bir kasa kadarda tanıdığı bir balıkçıya sabah taze olarak almak şartıyla sardalye siparişinde bulundu.Akşam yemeği güzel sohbet eşliğinde,ertesi gün tutulması amaçlanan trofe balıkların hayali ile çok güzel geçti ve ertesi sabah yorucu bir güne başlayacağımız içinde erkenden yattık.
Sabah hava beklediğimiz gibi çok güzel ve denize çıkmak için çok uygundu.Kahvaltımızı yaptıktan sonra yem olarak kullanacağımız sardalyeleri de alarak saat 08.00 da limandan ayrıldık.Her zaman kırmızı balık aldığımız meraları dolaştık ancak balık yoktu.Son olarak derin suda koca göz mercan aldığımız bölgeye yakın olan ve sinarit,mercan,trança gibi kırmızı balıkların yakalandığı bir meraya daha bakıp,oradan da sonuç çıkmazsa derin su takımlarıyla Kocagöz mercan avlama gideriz diye plan yaptık.Bu arada kılıç balığına sırtı çekeceği takımları limanda arabanın içinde unutan Bülent'in morali bozulmuş,kendisine kızıp duruyordu.Son merada da balık bulamayınca takımları topladık.Tam derin suya koca göz mercan avına gideceğimiz sırada bulunduğumuz yerden bir hayli uzakta,orkinosa baktıklarını tahmin ettiğimiz bir grup tekne gördük ve yanlarına gidip bakmaya karar verdik.Teknelere yaklaştığımızda tahminlerimizin doğru olduğunu ve teknelerin yemleme yaparak tek tük orkinos yakaladıklarını gördük.Avın olta indirmeye değecek nitelikte olup olmadığını anlamak için bir süre tekneleri seyrettik.Bu sırada seyrekte olsa balık alan tekneleri görünce,yanımızda yemleme yapacak taze sardalya bulunması,aynı zamanda Cengiz kardeşimin teknesinde kendisinin itina ile hazırladığı ve hemen hemen her türlü balığın avında kullanılmaya hazır boy ,boy takımlarının bulunmasından da cesaret alarak biz de şansımızı denemeye karar verdik.Bulunduğumuz bölgede tam sardalyaları 2-3 parçaya keserek yemleme yapmaya başladık.Hafif akışta olan tekneden iğnelerine tam sardalya balığı taktığımız iki çıkrıktan birini 25 metreye,diğerinide 35 metreye indirdik.Bir müddet bu şekilde akış yaptık,ancak bize balık gelmedi.Daha sonra sonra balığın daha üst suda yemlendiğinin farkına varınca çıkrıkları 10 metreye inecek şekilde ayarladık ve çok geçmeden çıkrıklardan birinden gelen cırlama sesiyle birlikte takıma yakalanan orkinos makinadan çok hızlı bir şekilde misina boşaltmaya başladı.Boş olan takımı topladıktan sonra diğer takımdan misina almaya devam eden orkinosun üstüne, üstüne tekne ile gitmeye başladık.Hazırlıksız olarak yakalandığımız tek ekipman bu seviyede balıkla başa çıkacak nitelikte mücadele kemerlerimizin yanımızda olmamasıydı ve bu bizi bayağı zorladı.Yaklaşık 10-15 dakikalık bir mücadeleden sonra teknenin yanında daireler çizerek su üstü yapan yaklaşık 45-50 kilo ağırlığındaki orkinosu kakıç yardımıyla tekneye aldık.Ekip olarak birbirimizi kutladıktan sonra tekrar akışa başladığımız yere gelerek,çıkrıkları 10 metreye indirip,çevreyi sardalye ile yemlemeye devam ettik.Kısa bir müddet sonra bu seferde diğer çıkrıktan beklenen ses geldi ve balık süratle makinadan misina boşaltmaya başladı.Hemen diğer takımı topladık ve teknenin motorunu çalıştırıp,balığın gittiği yöne doğru hafif yollu giderken aynı zamanda da kamış yuvasında takılı bulunan kamışın üzerindeki çıkrığın kalamasını balığın koparmasına fırsat vermeyecek şekilde sıkıp açarak,bir süre sonra balığın yorulmasını sağlayıp 10-15 dakika içinde teknenin yanında su üstü yapan yaklaşık 45-50 kiloluk ikinci orkinosu da kakıçlıyarak tekneye almayı başardık.
Hava güzel,yeterince yem var,balık geliyor,hep birlikte ekipce yardımlaşarak ve birbirimize takılarak balık yakalamaktan daha güzel bir ortam nasıl olabilir.Tüm bu yaşanan güzelliklerin farkında olarak,bir kez daha takımları akışa başladığımız yere gelip denize indirdik ve bir taraftan da bölgeyi sardalye ile yemlemeye devam ettik.Çok geçmeden kıç taraftaki kamışa balık geldi.Yakaladığımız orkinoslardan farklı olarak bu balık makinadan çok daha hızlı misina boşaltıyordu.Senaryo yine aynı diğer takımı toplayarak balığın yol aldığı yöne doğru motoru çalıştırıp,balığın peşi sıra yorulmasını sağlayıp tekneye almak amacıyla gitmeye başladık.Kamış yuvasında takılı takımdaki çıkrığın kalamasını balığı kontrol etmek amacıyla bir kaç kez sıkmaya çalıştığımız halde, balığın kafasını döndürmek mümkün olmadı.Bu orkinos yakaladıklarımızdan çok daha büyüktü ve teslim olmuyordu.Balığı yakaladığımız yerden yaklaşık 600-700 metre kadar balıkla birlikte yol almamıza rağmen balık durmamak için direniyordu.Nitekim bir müddet daha bu şekilde gittikten sonra takıma kafa atarcasına iki kez üst üste yüklenen orkinos beden misinasını iğne ile bağlandığı yerden kopararak özgürlüğüne doğru yol aldı.Normalde üzülmemiz gereken bu durum daha önce iki orkinos yakalamamız nedeniyle moralimizi bozmadı ve birbirimizi teselli edip,son bir kez daha akış yaparak şansımızı denemeye karar verdik.
Kalan son sardalye ile yemleme yapmaya başladıktan sonra yine çıkrıkları balıkları aldığımız derinliğe indirerek tekneyi bir kez daha akışa bıraktık.Aradan 5 dakika geçti geçmedi Cengiz'in tarafındaki takıma balık deldi ve çıkrıktan deli gibi misina almaya başladı. Makinanın kalamasını sıkarak balıkla baş etmemiz mümkün olmadığından yine teknenin motorunu çalıştırıp,rölanti hızda balığın misina aldığı yöne doğru gitmeye başladık.Önümüzde,sağımızda ve solumuzda avlanan başka tekneler olduğu için bu iş biraz sıkıntılı olsa da,Berrin kardeşimin usta kaptanlığı sayesinde teknelerin açığına çıktık.Balığın kalama açarak misina almasından ve takımı zorlamasından bu orkinosun yakaladığımız iki orkinostan daha büyük olduğu anlaşılıyordu.Yaklaşık 15 dakikalık bir mücadele sonunda teknenin altında daireler çizerek su üstü yapan 70-80 kilo ağırlığındaki bu orkinosu da kakıçlayarak tekneye aldık ve bu günlük bu kadar yeter diyerek avı sonlandırdık.
Dönüş yolunda güzel geçen bir günün ve bereketli geçen orkinos avının verdiği mutluluğun yanı sıra son derecede yorgun ve bitkin olduğumuzda hepimizin suratlarından okunuyordu. Bana göre bizim yaş gurubundaki insanlar için özellikle de benim gibi omuzu ve beli arızalı olanlar için bu büyüklükteki balıklar ile tek başına mücadele etmek,çok keyif verici olmasına rağmen yine de zor ve meşakkatli.Biz ekip olarak 4 kişi görev bölümü yapıp,zorlukları paylaşarak çokta keyif alarak,balıklarla mücadele edip, bu avı gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadık.Aynı mutluluğu tüm balık avı sevdalılarının da yaşamaları dileklerimle sevgi ve saygılar.
Son düzenleme:
Mükemmel av ve keyifli geçen bir gün olmuş, bize de bu güzellikleri yaşattığın için teşekkürler 
