Sevgili arkadaşlar, İzmir Kanalizasyon sisteminin ne yazıkı ki,
hala deşarj edildiği yer olan İzmir körfezinde av yaptığınız ve hatta bunu da başlarına tavsiye ettiğiniz için sizlere bravo diyorum.
Yahu gençler mart 2013 den beri arıza nedeni ile lağımlar körfeze yine tekrar akıyor ve suyun rengi bakır rengine dönmüşken,görüntü ve lağım kokusu hiç mi sizleri rahatsız etmiyor.
İshak abi merhabalar, bu bahsettiğiniz arızadan sayenizde yeni haberim oldu. Medyayı ve haberleri takip etmeyen biri olarak bu benim ayıbımdır biliyorum ama izlemeyince ve okumayınca huzura erişebiliyorum ancak o bültenleri ve gazeteleri. İzmir'deki kadar altyapı çalışması cehennemin dibinde yapılmamıştır sanmıyorum! Sadece bizim evin ön ve arka sokağını 4 defa kazıp yeniden yaptılar son zamanlarda örneğin. Doğalgazdı, boruydu yok internetti fiberdi carttı curttu, altın akıtan çeşmeleri kesmek bilmiyor belediyemizin.Garip tarafı kazı çalışmaları bitiyor ve daha 1 ay geçmeden aynı yer tekrar kazılıyor, hemde aheste aheste, kirliliğin daniskası sinemalarda. Bir yandan deliler gibi deniz temizleme çalışmaları, bir diğer yandan şimdi sizden duyduğum acı haber, bir diğer yandan da kirletenler ve kirletenlerle mücadelelerimiz. Küçük miniminnacık bir örnek: Geçenlerde sabah balığa çıktım Karşıyaka'dayım tabiki, güneş parlıyor, bankta sızmış hurda toplayan amcam hurda arabası bir yanda hurdaları dökülmüş bir diğer yanda, güneşten Fedon'a dönmüş amcam. uyandı kısa süre sonra, aramızda 20-30 metre, ben başladım avıma ki vuruş olsa oltamda diye bekliyorum. şapır şupur suya birşeyler düşme sesi, amcam koca hurda arabasından koli koli çöpleri denize atıyor, abartmıyorum benim odayı dolduracak kadar çöp, kolilerden çıkıyor dağılıyor avlağımın üstüne, heryere... Manzarada neler yokki; kullanılmış prezervatifler, kadın pedleri, yiyecek içecek artıkları........ Amca diyorum ki lafın gelişi, babamın yarısı değil trilyonda 1'i olamaz şerefsiz! Ağır birkaç küfür ettim yüksek sesle, yüzünü çevirdi, bağırdım defalarca azarladım duymamazlıktan geldi, burnunu ve muhtelif kemiklerini kırmak için üzerine yürümeye başladığım esnada hemen toparlandı ......oldu gitti. Dedim ya küçücük, miniminnacık bir örnek benimkisi.
Şimdi benim bu tabiri caiz olmayan amcayla mücadelemden sonra, havaya ve ceplere altın akıtan çeşmesinin sesi kulaklarımı tırmalayan belediyemizin lağım çeşmesini 15-20 yıldır temizlenmesine uğraşılan körfezime akıtıp sülale boyu sağlığımla dalga geçmesi, benim için meditasyon ve terapi niteliğindeki balık avlarıma siz değerli abilerimin tavsiyeleriyle son vermemi sağlayıp beni huzursuz, sağlıksız, üretemeyen ve gereksiz bir adam müsvettesi haline getirmesi (ki aşkla bağlıyım balığa ve balıkla ilgili herşeye VE uzaklara ava gidecek durumum olmuyor!) benim o AMCA ile bahsi geçen mücadelemi tam anlamıyla KOMİK kılıyor. O gün o amca defolup giderken aklıma telefon numarası gelmeyen sahil güvenliği ve belediyeyi değil polisi aradım. Bana dedi ki; ''ilginçtir belediyemiz hafta sonu çalışmıyor, bugün de cumartesi ve ilgilenecek kimse de yok. Niye bizi aradın'' diye bir de fırça çekiyor, ardından '' e peki tamam bir ekip gönderiyorum '' diyor lakin ne gelen var ne giden.
Yanlış anlamazsan İshak abi ben avlanmaya devam edeceğim ama kesinlikle ya balıkları geri salacağım ya da kedilerim var benim onlara götüreceğim.
Bilgilendirmeniz için tekrar çok teşekkür ediyorum, herzaman rastgelsin.