duzensiz
Daimi Üye
- Katılım
- 2 May 2010
- Mesajlar
- 1,065
- Tepkime puanı
- 67
- Puanları
- 48
- Adı
- Hüseyin Susulu
yağmurlu bir gece niyetim olta atmak fakat ıslanmakta var film izle internette gezin bir yere kadar. geçen akşam günü kurtardıktan sonra dönüş yolunda elimde fener ile kenarları inceleye inceleye gelirken iki tane gördüm paşalardan ummadığım bir yerde, iri değillerdi fakat denizin temiz olmasından ötürü ilk görüşte tanımıştım onları. ışığı çakınca dağıldılar haliyle.. yarışmadada telaşlı bir şekilde geçmişti bir tanesi altımdan abartısız bacağım kadardı, simsiyahtı sırtı. ikinciyede teyit ettikten sonra oradan balık alabileceğimi anlamıştım. fakat bir sorun vardı tek başımaydım!. iri parçaların olduğunu gayet iyi biliyorum liman içinde, oltaya geleceği saatide biliyorum, neye hayır diyemeyeceğinide biliyorum. tek sorun yalnız olmamdı. ya gelirse azmanlardan bir tanesi? oltayımı zaptedicem, kepçeyimi kullanıcam?
saat üçü geçmişti camdan baktım yağmurda dinmişti, bulutlarda açılıyor gibiydi. haydi dedim git dök kurtlarını al mis gibi denizin havasını. biraz üşü, biraz yorul at stresini.. iş başvurusunda bulundum geçenlerde mülakata çağırıcaz dediler, işe başladınmı çok ararsın bugünleri dedim kendime. giyindim hızlıca gittim açtım takım çantamı attım cebime bir kutu iğne ile bir makara misineyi düştüm yollara. tek kepçede gereğinden fazla tekemide süzdüm vardım mekana.
düzelcek gibi olan hava başladı tekrar esip dökmeye. oltayı atmak zor yemi hissetmek zor malum şeytan oltası rüzgar uçuruyor. aradan yarım saat anca geçti hedef balık yapıştı oltaya. tarttım çok fazla iri değil kepçesizde alınabilir.. girdim o riske asıldım getirdim kenara şapur şupur, o balığı çekme anını o heyecanı hiçbirşeye değişemem. bulunduğum yer sudan 2 metre kadar yüksek ustaca 2 hamlede çıkardım yukarı. çıkardım ama ne kadar yalnış bir iş yaptığımı balık iğneyi savurunca anladım. fakat o riske değdi, balık karşımdaydı
ardından birkaç atış daha yaptım yağmurda hızlanmaya başlayınca haydi dedim yeter bu kadar alacağını aldın, topladım oltamı koydum cebime. kepçeyi aldım bir elime diğer elimede kuzuyu aldım yağmurun altında suratımda aptal bir tebessümle gayet romantik bir yürüşle vardım eve fotoğraf makinesinin pilide bitmiş evde çektim birkaç poz.
takım: şeytan oltası
yem: iri teke
misine: 0.45 rodex
iğne: mustad 19428npbr no:1/0
saat üçü geçmişti camdan baktım yağmurda dinmişti, bulutlarda açılıyor gibiydi. haydi dedim git dök kurtlarını al mis gibi denizin havasını. biraz üşü, biraz yorul at stresini.. iş başvurusunda bulundum geçenlerde mülakata çağırıcaz dediler, işe başladınmı çok ararsın bugünleri dedim kendime. giyindim hızlıca gittim açtım takım çantamı attım cebime bir kutu iğne ile bir makara misineyi düştüm yollara. tek kepçede gereğinden fazla tekemide süzdüm vardım mekana.
düzelcek gibi olan hava başladı tekrar esip dökmeye. oltayı atmak zor yemi hissetmek zor malum şeytan oltası rüzgar uçuruyor. aradan yarım saat anca geçti hedef balık yapıştı oltaya. tarttım çok fazla iri değil kepçesizde alınabilir.. girdim o riske asıldım getirdim kenara şapur şupur, o balığı çekme anını o heyecanı hiçbirşeye değişemem. bulunduğum yer sudan 2 metre kadar yüksek ustaca 2 hamlede çıkardım yukarı. çıkardım ama ne kadar yalnış bir iş yaptığımı balık iğneyi savurunca anladım. fakat o riske değdi, balık karşımdaydı
ardından birkaç atış daha yaptım yağmurda hızlanmaya başlayınca haydi dedim yeter bu kadar alacağını aldın, topladım oltamı koydum cebime. kepçeyi aldım bir elime diğer elimede kuzuyu aldım yağmurun altında suratımda aptal bir tebessümle gayet romantik bir yürüşle vardım eve fotoğraf makinesinin pilide bitmiş evde çektim birkaç poz.
takım: şeytan oltası
yem: iri teke
misine: 0.45 rodex
iğne: mustad 19428npbr no:1/0