Üstadım forumda benim açmış olduğum konulara bakarsanız bu konuda benimde çok müzdarip olduğumu göreceksiniz. Ama şu bir gerçek ki, burada ne kadar yazılıp çizilirse çizilsin kesinlikle zamanla ve uğraşmayla çözülebilecek bir durum bu.
Ben geçtiğimiz sene o kadar çok yanlış yapıyordum ki hiç birinin farkına varamıyordum. Çünkü hep kimsenin olmadığı tenha bölgelerde avlanmayı tercih ediyordum. Ama bu gibi yerlerde avlanmanın avantajı olduğu kadar dezavantajı da var. Hatanızı göremiyor diğer ustaların atışlarından ders çıkaramıyorsunuz.
Bu sene ise bol bol ava çıktım ve çok kalabalık olmayan belirli yerlerde avlanmayı tercih ettim. Bulunduğum merada benden daha iyileri olduğu gibi benden daha acemileri de vardı. Benden iyi olan ustalardan ders, benden acemi olan arkadaşlardan özgüven alarak her defasında daha iyi atışı yapmak için uğraştım. Çoğu zaman hep daha iyi atacağım derken daha kötü atışlarım oldu. Ama bir süre sonra yanlışlar yavaş yavaş fark edilip sohbet muhabbet eşliğinde ustalardan yardım alarak kendimi geliştirmeye çalıştım ve çalışıyorum.
Bazen o kadar basit hatalar yapabiliyor ki insan, o kadar da olur mu sorusuna evet işte oluyormuş cevabını veriyorsunuz. Mesela ben 2 ay boyunca eldiven ile atış yaptım ve iki ay boyunca eldivenin ters yüzünü kullanarak yaptım. Çok basit bir detay nede olsa elde eldiven var diyorsunuz fakat eldivenin pürüssüz yüzü ile diğer yüzü arasında dağlar kadar fark oluyor. Ben bu farkı fark ettiğim zaman biraz daha cesaret ile daha düzgün atışlar yapmaya başladım.
Ardından bir bel ağrısı rahatsızlığı çekmeye başladım, dedim ki bu sefer kesin atış pozisyonunda da sıkıntı var. Sağolsun forumdan serdar kardeşim ( rastgele ) yardımını hiç esirgemedi ve ata ata biraz daha kendimi geliştirdim.
Kamçılama olayına gelecek olursak bence mesele kamçılamadan ziyade en önemli husus kamışı sonlandırdığnıız açı ve o açı esnasında misinayı bırakmakta bitiyor.
Bu arada şunuda belirtmek isterim, bu sene atışı geliştireceğim ve aynı zamanda balık yakalayacağım diye tonlarca takımı ziyan ettim. Bu işin aslı astarı en doğrusu boş bir alanda boş kurşun ile atış yapmaktan geçiyor.
Merada iken balık var ise acemilik + o andaki heyecan üst üste gelince istesenizde bir şeyleri başaramıyorsunuz.
Kolay gelsin.
Yazınıza ,yorumunuza bayıldım.Her parağra tecrübe ve çıkarılacak deneyim kokuyor.Tabiki zaman ayırıp detaylandırıp anlaşılır şekilde yazdığınız ve paylaştığınız için çok ama çok teşekkür ederim.
*Demekki yeterince veya doğru çalışmamışım.atışlardA hataları görüp düzeltip daha çok atış yapmak gelişimi sağlıycak 50 atış yapıyorsam 100 atış çalışıcam
*ikinci parağraf aynı ben tenha bir yerde çalışıp ,atışlarda çok hata yapmam ve bunun farkına varmayıp yanlış atışın yer etmesi ve gelişim sağlayamamak bunun bir dezavantaj olduğunu hiç düşünmemiştim.çok haklısınız .iyi araba kullanmayı boş yolda değil ,çok yoğun trafikte,zorlu yollarda dik rampalarda geliştirmiştim.
*gelişim sadece boş kurşun atıp çekmekle çok olmuyor bunu iyi atış erimi olan insanların arasına katılarak ,hatalar yaparak ve bu hataları tespit edip düzeltene kadar uğraşarak.
*kamışa son acıyı ve son hareketini verdirip iyi bir zamanlamayla misinayı parmaktan bırakamamak en büyük promlemim sanıyorum.