mrtsezal
Daimi Üye
Herkese selam,
Son 2-3 avdır uzun olta lüfer denemelerimiz sonuçsuz kalmıştı, canlı zargana-ya da rapala arkası yaprak yem takarak herşeyi denemış ve hiç vuruş alamamıştık.
Cumartesi günü iş çıkışı baktım hava güzel, hemen benzinimi doldurup, ipeklerimi bağlayıp, kumburgaz buruna zargana tutmaya gittim. İnanırmısınız 2 adet ipek attım ve balıkları oltadan çıkartmaya fırsatım olmuyordu, birine vuruyor balıgı alıyorum, daha suya salmadan diğerine zargana takılıyor. 1 saat gibi zamanda yeterli boylarda 18 adet zargana tutup teknenın livarına attım, sabaha kadar ölmesınler diye 2 livara eşit olarak paylaştırdım, gerçi bu aralar yaprak zargana iş yapıyor ama ne olur ne olmaz ölmelerini istemedim, lüfer bu ne yapacağı belli olmaz.
Pazar sabahı 06.45 gibi uyandım, tekne suda. O havada suya girip kıyıya getirdim, malzemelerimi filan yükledikten sonra saat 07.15 civarı meraya doğru yola çıktım. 6-7 tekne lüfere dönüyordu, marina önünde ben de dedım zaten fazla zamanım yok, kendi merama gidip zaman kaybetmeyeyim. Varsa var, yoksa da canı sağolsun deyip maria prınses arkası rapala uzun oltamı yaprak zargana ile yemleyip rolantide dönmeye başladım.
Henüz 20 dakıka geçmemişti ki ilk balığımı aldım, oldukça güzel iri bir lüfer bana günaydınların en güzelini verdi. Tekrar yemledim ve aynı noktadan bir kez daha geçtim ve yine misinamda bir gerginlik. Bu sefer biraz daha ufak ama 1 lüfer daha almayı başardım, zaten saat 9 gibi işlerim yüzünden dönmem gerekiyordu. Yarım saatım kalmıştı.
Derken bir vuruş daha almıştım balık ucunda, hiç sudan cıkarmadan yavaş yavaş çekiyordum ama malesef tam kaldırıp tekneye alacakken kafasını sudan çıkartıp bana güle güle dedi.
Daha sonra baktımkı iğnenin ucu kırılmış, kısmet dedim topladım takımları doğru kıyıya.........
Akşamda mangal da lüferlerin hakkını verdık
Son 2-3 avdır uzun olta lüfer denemelerimiz sonuçsuz kalmıştı, canlı zargana-ya da rapala arkası yaprak yem takarak herşeyi denemış ve hiç vuruş alamamıştık.
Cumartesi günü iş çıkışı baktım hava güzel, hemen benzinimi doldurup, ipeklerimi bağlayıp, kumburgaz buruna zargana tutmaya gittim. İnanırmısınız 2 adet ipek attım ve balıkları oltadan çıkartmaya fırsatım olmuyordu, birine vuruyor balıgı alıyorum, daha suya salmadan diğerine zargana takılıyor. 1 saat gibi zamanda yeterli boylarda 18 adet zargana tutup teknenın livarına attım, sabaha kadar ölmesınler diye 2 livara eşit olarak paylaştırdım, gerçi bu aralar yaprak zargana iş yapıyor ama ne olur ne olmaz ölmelerini istemedim, lüfer bu ne yapacağı belli olmaz.
Pazar sabahı 06.45 gibi uyandım, tekne suda. O havada suya girip kıyıya getirdim, malzemelerimi filan yükledikten sonra saat 07.15 civarı meraya doğru yola çıktım. 6-7 tekne lüfere dönüyordu, marina önünde ben de dedım zaten fazla zamanım yok, kendi merama gidip zaman kaybetmeyeyim. Varsa var, yoksa da canı sağolsun deyip maria prınses arkası rapala uzun oltamı yaprak zargana ile yemleyip rolantide dönmeye başladım.
Henüz 20 dakıka geçmemişti ki ilk balığımı aldım, oldukça güzel iri bir lüfer bana günaydınların en güzelini verdi. Tekrar yemledim ve aynı noktadan bir kez daha geçtim ve yine misinamda bir gerginlik. Bu sefer biraz daha ufak ama 1 lüfer daha almayı başardım, zaten saat 9 gibi işlerim yüzünden dönmem gerekiyordu. Yarım saatım kalmıştı.
Derken bir vuruş daha almıştım balık ucunda, hiç sudan cıkarmadan yavaş yavaş çekiyordum ama malesef tam kaldırıp tekneye alacakken kafasını sudan çıkartıp bana güle güle dedi.
Daha sonra baktımkı iğnenin ucu kırılmış, kısmet dedim topladım takımları doğru kıyıya.........
Akşamda mangal da lüferlerin hakkını verdık