Tavsiyelerin ve samimiyetin şahane İshak abi teşekkür ederim. Lakin Karşıyaka dışına vapurla bile çıksam dönüşte toprağı öpesim geliyor
Bunun kesinlikle fanatiklikle alakası yok, taşı toprağı ve insanıyla birebir alakalı sadece, aşk gibi bir şey işte benimkisi. Hani şu hanımı, kızı alıp gece saat kaç olursa olsun yürüyüşe için rahat çıkabileceğin bostanlı sahili örneğin
Balık aşkı daha büyük tabi ki, giderim abi dediğin yerlere de daha uzaklarına da ammaaaaa abi benim bir bisikletim var kahrımı çeken, önünde 1 sepet arkasında bağlı koca bir ekmek kasası. Beni balığa, işe güce o götürür hep. Tam teşekküllü kameraman Cevat Kelle gibiyim. Lazım olur diye yanıma bi eşşek semeri almadığım kalır
Balığa çıkarken annemin arkamdan gözü dolu dolu bakışını görsen oturur sen de ağlarsın
O malzemeler içinde neler yok ki; kepçem, kamışlarım ( max 3 adet ), makinelerim ( max 3-4 adet ve yedek kafalar ), el kasnaklarım ( kaya balığı, isparozları iğneleyip hani o hiç tutamadığım levoyu alma şansımı arttırırlar diye ), koltuğum, taburem, el çantam, sırt çantam, yedek balık malzemelerim ( misina, iğne, sahte vs. ), erzak, içecek su ve daha birçokları
10 saat ile bir buçuk gün arasında kalıyorum çoğu zaman balıkta, işyerimdeki izin günlerime bağlı olarak değişebiliyor. Öyle birkaç saat kalıp eve dönünce sanki orucumu zeytin ve suyla açıp sahur duası etmiş gibi tekrar oruca girmiş hissediyorum kendimi
Kısaca abi o kadar malzemeyle beni kentkart falan paklamaz maalesef. Ancak aracı olan bir arkadaşım (ki ben kadar aşkla bağlı bir adam vardı etrafımda balığa, o da askerde garibim) olacak da davet edecek gideceğim Karaburun'a, Mordoğan'a, Foça'ya, Çeşmealtı'na, Çeşme'nin o mükemmel avlaklarına, en olmadı Güzelbahçe'ye, Urla'ya... İçimdeki canavar neler ister de ister ama imkanlar işte abi... Bir de o balık dönüşümde evde kedilerimin halini bir görsen
Onların sevinci mutluluğu bana bonus inan. Her ne olursa olsun balıkla kalmak ümidiyle abi, herzaman rastgelsin.