Murat BİLGE
Daimi Üye
Paylaşımın için sağol.Dün 1 Eylül Dünya Barış Günü’ydü. Şişli Belediye’si bu anlamlı günde, Volkan Konak’ın Şişli Cevahir Alışveriş Merkezi önünde vereceği konseri günler önceden duyurmuştu. Bende bu duyuruyu, insaniyetlik namına duymayanlara duyurmakla görevlendirdim kendimi. 1 Eylül sabahına neredeyse aylardır kavurucu ve bunaltan sıcaklardan sıyrılıp rüzgârlı ve bol yağmurlu girdik. Yağmur aşığı olduğum için bu duruma çok sevinsem de, sırf bu yüzden verilecek konser açık hava da gerçekleşeceği için iptal olur mu, düşüncesiyle ilk defa ‘’akşama kadar yağmur diner inşallah’’, dualarını eksik etmedim.
Konser saat 21:00 ‘da başlayacakken, hava muhalefetinden dolayı (ben söyleyenlerin yalancısıyım) yarım saat geç başladı. Cevahir alışveriş merkezini bilen bilir. Merkezin önündeki boş alan küçük olmasa da konser verilecek kadar da öyle aman aman bir büyüklüğü de yoğudu... Yine de buna nazaran boş bir yer göremedim. İnsanlar bulduğu her yeri doldurmuş; bazıları işten, bazıları evden ailecek gelerek kalabalığa ortak olmuştu. Bu güçlü ve muhteşem sesin sahibini kalabalıktan göremesekte duymamız kâfi dercesine, bulunan her merdiven, ağaç altlarındaki taş oturaklar ve hatta kaldırımlar dahi mesken tutulmuştu. Kurulan sahnenin hemen sağ tarfında bulunan trafik akıp gitmiyor, birazdan başlayacak güzel ve büyülü geceye bulundukarı yerden eşlik edeceklerdi. Ayrıntıları yakalayabilmek adına etrafı kolaçan ederken, güçlü alkışlar eşliğinde Volkan Konak çıktı sahneye. O etkili, insanın içine işleyen ses tonuyla ve herzaman ki gibi sanki evde ailesiyle konuşurmuşçasına o doğal sesiyle selamladı biz sevenlerini.
Ardı ardına birbirinden güzel ve sevilen eserlerini ve o eserlerin yazılmasında etkili olan aşklarını tüm masumiyetiyle paylaştı. Alanda bulunan herkese ‘’sevgiliye söylenecek en güzel sözler’, diye notlar aldırdı. Kendi tabiriyle boğazına kadar dolu, aşkla birikmiş bir insandı. Ve bunu konserde dinleyen herkese bulaştırma niyetindeydi... Kendisine eşlik eden ve dinleyenlerinden oluşan dev koroyu o kadar çok beğenip etkilendi ki, her fırsatta kendimizi alkışlamamızı istedi. Görebildiğim herkes mutlu, halinden memnundu. Oynayanlar mı dersiniz, horon tepenler mi... (ha hiç tepki vermeyip tam ön sıramda o boyla asla konsere gitmemesi gereken kazulet’lerde vardı ama bahsedip günü bozmak istemiyorum.) Bu güzel atmosferi yaşayamayan birkaç arkadaşıma telefonla dinletme şansım oldu. Umarım ortam anlaşılacak düzeyde ulaşmıştır sizlere. Tüm kalabalık Volkan Konak’ın enerjisinden alıp, daha yoğun bir enerjiyi yine Volkan Konak’a vermeyi başarmıştı. Bu yoğun duygularla geçen saatlerle geceyi noktalamıştım.
Dünya gözüyle Volkan Konak’ı görüp dinlemiş, ama her çiğ süt emmiş insan gibi bu bana yetmemiş ve tatmin olmamıştım. Gece yatarken 4 Eylül’de vereceği konseri düşünüp, acaba’larımla boğuşmaya başlamıştım bile
Yalnız son paragraftaki, konseri dinleyen ruh halin ile mantığının çakıştığı bölümün nedenini anlayamadım....