BaşMinekolos
Moderatör
- Katılım
- 29 May 2014
- Mesajlar
- 2,455
- Tepkime puanı
- 5,401
- Puanları
- 113
- Yaş
- 49
- Konum
- Bursa / Gemlik
- Adı
- Hakan Kayhan
- Kan Grubu
- O Rh Pozitif
Günaydın Arkadaşlar
Uzun zamandır belki 1-2 yıl oldu hiç dişli avlayamamıştım
Sağolsun bir arkadaşım çok özel bir meraya beni götürdü, Benim sürekli olan meramda dişli namına birşey yoktu biliyorsunuz.
Oltayı üçüncü atışımda bir lüfer yapıştı büyük ihtimal yanaktandı su dışına alamadan kaçırdım
ardından bir azman istavrit yapıştı aha dedim sarıkanat geliyor dışarı çıkarınca anladım azman olduğunu üçlü iğneyi komple yutmuş düşünün ne kadar büyük ağzı olduğunu
(Fotolarda istavritlere bakıp palamutların küçük olduğunu sanmayın ) bildiğiniz azamn bunlar.
neyse ilerleyen saatte güzel bi palamut aldım ve dedimki bu geçe çok güzel olacak...
ondan sonra uğraş uğraş 2-3 saat balık resmen kesti 2-3 azman daha aldım bari bi yandan yemli deniyeyim dedim diğer takımı da yemli indirdim aşağıya, ispari mırmır biraz çeşitte onlardan yaptık mırmırlar palamut kadar var nerdeyse
yağmur başladı kolum kas yapmaya başladı yoruldum arkadaş da hadi gidelim bari dedi , dur dedim biraz daha deneyelim buraya benim her zaman gelmem mümkün dedğil hani arkadaş kalalım dese sabaha kadar kalırım yani
yağmur durdu tak bi palamut daha yapıştı büyük itimal sürü girdi içeri üst üste aldık palamutları sonra yeniden kesti balık kovalarımıza baktık el insaf deyip bıraktık avı
Tabi Lüfer ailesinden hiçbir üye ile tanışamadık
ve arkadaş dedi ki bugun balık çok sakindi, balıgın hareketli bir gününü düşenemiyorum....
Böyle bir avda insan kullanılan ekipmanın ne kadar önemli olduğunu çok ama çok iyi anlıyor , kamış , makine, ip , sahte hepsi olması gerektiği gibi olmalı avcılıkta konfor gerçekten çok ama çok önemli , tabi bu avdan sonra bazı ekipmanlarda değişiklik ve/veya ilaveler olacak gibi gözüküyor...
Uzun zamandır belki 1-2 yıl oldu hiç dişli avlayamamıştım
Sağolsun bir arkadaşım çok özel bir meraya beni götürdü, Benim sürekli olan meramda dişli namına birşey yoktu biliyorsunuz.
Oltayı üçüncü atışımda bir lüfer yapıştı büyük ihtimal yanaktandı su dışına alamadan kaçırdım
ardından bir azman istavrit yapıştı aha dedim sarıkanat geliyor dışarı çıkarınca anladım azman olduğunu üçlü iğneyi komple yutmuş düşünün ne kadar büyük ağzı olduğunu
(Fotolarda istavritlere bakıp palamutların küçük olduğunu sanmayın ) bildiğiniz azamn bunlar.
neyse ilerleyen saatte güzel bi palamut aldım ve dedimki bu geçe çok güzel olacak...
ondan sonra uğraş uğraş 2-3 saat balık resmen kesti 2-3 azman daha aldım bari bi yandan yemli deniyeyim dedim diğer takımı da yemli indirdim aşağıya, ispari mırmır biraz çeşitte onlardan yaptık mırmırlar palamut kadar var nerdeyse
yağmur başladı kolum kas yapmaya başladı yoruldum arkadaş da hadi gidelim bari dedi , dur dedim biraz daha deneyelim buraya benim her zaman gelmem mümkün dedğil hani arkadaş kalalım dese sabaha kadar kalırım yani
yağmur durdu tak bi palamut daha yapıştı büyük itimal sürü girdi içeri üst üste aldık palamutları sonra yeniden kesti balık kovalarımıza baktık el insaf deyip bıraktık avı
Tabi Lüfer ailesinden hiçbir üye ile tanışamadık
ve arkadaş dedi ki bugun balık çok sakindi, balıgın hareketli bir gününü düşenemiyorum....
Böyle bir avda insan kullanılan ekipmanın ne kadar önemli olduğunu çok ama çok iyi anlıyor , kamış , makine, ip , sahte hepsi olması gerektiği gibi olmalı avcılıkta konfor gerçekten çok ama çok önemli , tabi bu avdan sonra bazı ekipmanlarda değişiklik ve/veya ilaveler olacak gibi gözüküyor...