Başlık her ne kadar cansız olsa da bir şeyler daha yazmak istiyorum. Dün ta erikli balıkçı barakasından danışment sahili sonuna kadar ağ çekildi bildiğin koskoca kıyıya balık girişi ağ ile kapandı. Sahile indiğimde ise 35 40 yaşında adamların ellerinde spin kamış 20 gram kurşun ufacık iğneler ve yemler ile küçük balık katliamı yaptığına şahit oldum. Bildiğin aldığını poşete atıp devam ediyorlar. Bir iki değil kıyıdan olta atan herkes böyle. Serçe parmak kadar ispari, Karagöz, mırmır ve lidakileri alıkoyuyorlar. 22 yaşında daha bir kaç yıldır amatör balık avı yapmaya çalışan ben 2-1 numara iğne kullanıp, yem yedirip oltaya küçük balık takmamak için uğraşırken yaşını başını almış insanların girdiği bu balık kıyımı beni fazlasıyla üzdü.
Adeta doğal bir akvaryum olan saroz ve erikli kıyılarının bu kadar balıktan mahrum kalmasının sebebi az çok belli oluyor. Özellikle ağcılar balık kıyılamasına çok engel oluyor. Hakkımızda hayırlısı olsun ç, günlük rapor verme sebebim şuan kimse başlığa bakmasa bile tatile gelirken balık durumunu öğrenmek için buraya bakacak olması.
Bu şekilde denetimsiz bir avcılık olduğu müddetçe balık çiftliklerine 200 300 lira verip içine olta atacağımız günler yakındır. Çok yazık...
yeri burası değil ama deyindiğin için yazmak istiyorum.
Ama derler ya “sussam olmuyor konuşsam tesiri yok”.
Öncelikle bu bir hobi ve herkese saygı duymak zorundayız. Ama bu kişiye saygı duyulması sözünden yürüyerek av yaptığımız meralara ve avladığımız canlılarada saygı duymamız gerektiğini kaçırıyoruz.
Sözüm bilinçli avlanan, limit altı balığı kovasına koymayan, merasını avlandığı suyu temiz tutanlara değil. Onlar bu sözlerimi üstlerine alınmasınlar.
Özellikle lrf ile avlananlarda ama her av stilindede görülen o ki herkes parmak kadar balıkları kovasına alıyor. Ellerinde bir su şişesi, yada yoğurt kabı. Üç beş yakalıyor. Resimliyor. Sonra kovaya. Akşama kadar o suda üç beş ölü balık. Sonra ya kediye, ya martıya yada suya atıp çekip gidiyorlar.
Sözüm ona bide resim paylaşıyorlar heeeyoooo balığa bakın....
Adam lrf de üç adet iskorpit aldı yanımda. Hepsini ayağı ile ezerek iğnesini çıkardı. Sonra elindeki bıçak ile delik deşik edip suya attı. Bu arada fotoğrafladı tabii.
Dedim ya sussam olmuyor, konuşsam faydası yok.
Yeminle dua ettim balığın dikeni eline girsin diye.
Sonrasında yakaladığı kaya balığınıda korktu eline alamadığı için ayağı ile ezdi sahteyi çıkardı ve suya attı.
Maalesef bilinçli av yapan, suyu, balığı, avlanma stilini bilen anlayan çok az kişi var.